Boğaziçi Üniversitesi'nin kayyum rektörü Naci İnci'nin ihbarı üzerine tutuklanan üniversitenin öğrencileri Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen'in ilk duruşması bugün Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde görülecek. Berke ve Perit'in duruşması öncesinde adliye önünde eylem yapan öğrencilere, aileler, akademisyenler, HDP ve CHP milletvekilleri de destek verdi.

Etha'nın aktardığına göre eylemde Boğaziçi öğrencileri "Berke'ye, Perit'e ve tüm siyasi tutsaklara özgürlük" pankartı açarken, Berke'ye Perit'e Üniversiteye Özgürlük Kampanya Grubu da "Alacağız dostlar alacağız sizi" pankartı taşıdı.

ONAYLI: BERKE VE PERİT 94 GÜNDÜR TUTUKLU
Adliye önünde öğrenciler adına konuşan Ayliz Onaylı, Berke ve Perit'in 94 gündür
özgürlüklerinden mahrum bırakıldığını vurguladı, "Bu dava yalnızca onların değil, hepimizin davasıdır. Çünkü kayyumlara karşı verdiğimiz mücadelede sadece onlar değil, onların şahsında Boğaziçi direnişinde verdiğimiz demokrasi mücadelesi de yargılanmak istenmektedir" dedi.

'BULU'YU ÖĞRENCİ DAYANIŞMASIYLA GÖNDERDİK'
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak üniversitenin içinden dünyanın birçok yanına dokunan bir direnişi büyütmeye çalıştıklarını söyleyen Onaylı, kayyum Melih Bulu'nun "6 aya protestolar biter" sözlerini hatırlatarak, "Ancak iktidarın hedef göstermelerine ve saldırılarına rağmen pes etmedik ve 6 ayda Melih Bulu'yu öğrenci dayanışması ile gönderdik" diye konuştu.

'KORKUYORLAR'
Akademisyenlerin görevden alınmasına, kulüplerinin kapatılmasına, okula ve üniversite öğrencilerine kelepçe vurulmasına, özel güvenlik ve polis şiddetine değinen Onaylı, Berke ve Perit'in kayyum rektör Naci İnci'nin ihbarıyla 6 Ekim günü tutuklandığını hatırlattı. Naci İnci'nin tutuklamalarla öğrencileri korkutabileceğini sandığını vurgulayan Onaylı, "Biz kayyumlardan da onları kukla gibi oynatanlardan da korkmuyoruz. Ancak onlar bizden o kadar korkuyor olacaklar ki önce kayyum Naci İnci kadınlar ve çocuklar için uygulanmayan 6284'ü kendisi için bir günde çıkarttırdı ve bugün arkadaşlarımız asılsız suçlamalarla 6 yıldan 32 yıla kadar hapis istemi ile yargılanıyor. Biz korkmuyoruz, çünkü cesaretimizi de mücadelemizin haklı olmasından ve türlü çabalara rağmen kıramadıkları dayanışmamızdan alıyoruz" dedi.

'MÜCADELE UMUTTUR, BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN'
Berke ve Perit'in "Mücadele umuttur, başka bir dünya mümkün" sözlerini hatırlatan Onaylı konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Mücadele azmimizle umudumuzu daha da yükseltiyoruz. Başka bir dünyanın, demokratik ve özgür bir üniversitenin mümkün olduğunun inancıyla nasıl ki daha önce 11 arkadaşımızı aldıysak bugün arkadaşlarımız Berke ve Perit'i de Silivri zindanından alacağız. Onlarla birlikte mücadeleyi örecek ve daha da yükselteceğiz. Üniversiteleri kayyum baskısından kurtarmak, kayyumları gönderip üniversitemizi tüm bileşenlerle yeniden inşa etmek için tüm arkadaşlarımızı mücadeleye çağırıyoruz. Biliyoruz ki: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz."

GÜNEŞ: BELEDİYELERLE ÜNİVERSİTELERE ATANAN KAYYUMLAR ARASINDA FARK YOK
Ardından öğrenciler adına Mert Güneş konuşma yaptı. Bir yıldır süren direnişlerinin Melih Bulu'nun Boğaziçi'ne kayyum rektör olarak atanmasıyla başladığını hatırlatan Güneş, "HDP belediyelerine atanan kayyumlar ile Boğaziçi Üniversitesine atanan rektörler arasında nasıl fark yoksa, kayyum rektörün inisiyatifiyle kapatılan BÜLGBTİ+ kulübü ile Soylu tarafından her fırsatta hedef gösterilen LGBTİ+'lar nasıl ötekileştirme siyasetinin hedefiyse, Boğaziçi eylemleri nedeniyle tutuklanan arkadaşlarımız ile diğer siyasi tutsaklar da aynı demokrasi sorununun bir sonucu olarak cezaevindeler" diye konuştu.

'ERDOĞAN İKTİDARINA KARŞI DİK DURDUK, DİRENDİK'
Boğaziçi'nde yaşananların, Türkiye'deki demokrasi sorununun bir yansıması olduğunu kaydeden Güneş, "Boğaziçi'nden yükselen mücadelenin, ilerleyen zamanlarda Türkiye'de ortaya çıkabilecek bir halk hareketinin habercisi olabileceğini ümidiyle bugüne dek direndik. Siyasal bir kriz içerisinde olan Erdoğan iktidarına karşı dik durmaya, içeriden/dışarıdan tüm baskılara rağmen yılmadan mücadeleyi sürdürmek için gayret ettik. Bugün geriye dönüp bakarken, yaşananların bu tespitleri doğruladığını görüyoruz" dedi.

HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, kayyum atanan HDP'li belediye eşbaşkanları, sayısız Kürt siyasetçi, ÇHD'li avukatlar Barkın Timtik ve Selçuk Kozağaçlı'nın tutsaklığına değinen Güneş, hapishanelerde tutsaklara yönelik saldırılara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

'BERKE VE PERİT'E, TÜM SİYASİ TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK'
Hasta tutsakların tedavi edilmediğini belirten Güneş, 2021'in son ayında hapishanelerde yaşamını yitiren tutsakları hatırlattı. Güneş şunları söyledi: "Bugün burada Berke ve Perit için, Selahattin Demirtaş için, Figen Yüksekdağ için, Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik ve Aysel Tuğluk için, tüm siyasi tutsaklar için özgürlük talebimizi haykırıyoruz! Bugün Berke'yi ve Perit'i üç aydır tutsak edildikleri zindandan almaya ve Erdoğan iktidarının mahpus siyasetine karşı birleşik mücadelemizle dimdik durduğumuzu haykırmaya geldik. İktidarın saldırılarıyla tutsak edilen dostlarımızı alacak, muktedirlere karşı yine omuz omuza direneceğiz. Demokrasi sorunu çözülene, siyasi tutsaklar özgürlüğe kavuşana dek yılmadan mücadele edeceğiz. Berke'ye Perit'e ve tüm siyasi tutsaklara özgürlük."

ÖZEN: ÇOCUKLARIMIZIN EYLEMLERİNE DESTEK VERECEĞİZ
Eylemde Boğaziçi Üniversitesi Aile Dayanışması adına konuşan Canseri Özen, Boğaziçi direnişi süresince öğrenciler ve aileleri üzerinde estirilen polis terörüne değindi, çevik kuvvet ve sivil polislerin kampüslerin tam zamanlı çalışanı haline getirildiğini vurguladı.

Berke ve Perit'in akademik özgürlük talep ettiği için tutuklandığını kaydeden Özen, "Bizler çocuklarımızın haklı karşı duruşuna, yaratıcı fikirlerle dopdolu barışçıl eylemlerine sonuna kadar destek vereceğiz. Sadece kendi çocuklarımız için değil, bu ülkedeki tüm gençler layık oldukları nitelikli, demokratik, özgür ve özerk üniversite eğitimini alabilsinler diye ısrarla sesimizi yükseltiyoruz ve bundan da asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, sevgili Berke'nin dediği gibi, 'Mücadele umuttur'" diye konuştu.

SAYSEL: VAZGEÇMEYECEĞİZ
Eylemde son olarak akademisyenler adına Ali Kerem Saysel konuştu. Boğaziçi Üniversitesinde akademisyenler ve öğrencilere yönelik baskıların ülkedeki tüm muhalif sese yönelik olduğunu kaydeden Saysel, "Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı, temel hak ve özgürlüklere saygı gösterilmeyen üniversite kampüslerinde bilim ve bilgi üretilemez. Demokratik, özgür, özerk üniversite idealinden hem de öğrencilerimizin geleceklerinin ellerinden alınmak istenmesine karşı verdiğimiz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Eylemde sık sık, "Berke'ye, Perit'e özgürlük", "Kayyumlar gidecek, biz kalacağız", "Direne direne kazanacağız", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük" sloganları atıldı.