Toplumsal Haber Merkezi

Öğretmenlerin bir türlü aşılanamamasıyla ilgili bir bildiri yayımlayan Eğitim İş Sendikası İstanbul 4 No'lu Şube, “Okulların açıldığı 2 Mart 2021 tarihinde, günlük vaka sayısı 11.837 iken içinde bulunduğumuz günlerde vaka sayısı can acıtıcı noktada” tespitinde bulundu.

“Tabloyu okuduğunuzda, vaka ve iyileşen sayısını karşılaştırdığınızda 2 Martta 137,243 aktif vaka varken bu tarihten itibaren yeni vaka sayısı toplamda bir milyonu aşmış durumda” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, “Uyarılarımıza rağmen aktif vaka sayısı milyonu buldu. Salgın kararlarını vermede anayasa hükmü gibi olan bulaşma katsayısı, aylar önce açıklanan 1.30'dan şu an çok yukarıda görünüyor” denildi. 

“Hiçbir sayı olması gerektiği gibi değilken, ülkemizde hiçbir önlem de olması gerektiği gibi değil” denilen bildirinin devamında şu ifadelere yer verildi:

Olan tek gerçek ise can kaybı. Şu basit soru şube sendika yönetim ve üyelerimizi çok üzüyor; okullar açılmasaydı, kısıtlamalar gevşetilmeseydi, o tarihte yaşıyor olan ve son bir ayda enfekte olup hayatını kaybeden insanlarımız, şu an hayatta olur muydu?

ŞU AN TEK GÜNDEMİMİZ ÖĞRETMENLERİN AŞI OLAMAMASI

Öğretmenlere aşı yapacağız dendiği tarihten itibaren neredeyse iki ay geçti ve 450 binden fazla öğretmene yeni randevu verildi. İlkokul kadrosuna verilen randevularda aynı gün ilkokullar kapatıldı. 8. sınıf ve 12. sınıflar yüz yüze eğitime devam ediyor. Ve ortaokul ile lise öğretmenleri aşı randevusu alamıyor. Geçtiğimiz hafta 1158 öğretmen pozitif iken son toplamda 30'a yakın öğretmenimizi kaybettik. Birincil sebep inatla yüz yüze eğitime devam edilmesi.

AŞILAMA SÜRECİ YANLIŞ YÜRÜYOR

Üstelik aşı süreciyle ilgili saptadığımız yanlışlar da şunlar:

  • Ortaokullarda kadrosu olan özel eğitim öğretmenleri aşı olamıyor.
  • İlkokulda kadrosu olan rehber öğretmenlerinin bazıları aşı randevusu alırken bazıları alamadı sonradan kısım kısım randevu almaya başladılar.
  • İdareciler herhangi bir okul kadrosunda olsalar da randevu alamıyorlar.
  • PİKTES öğretmenleri ilkokulda olmasına rağmen aşı olamıyor.
  • Ortaokul ve lisede yüz yüze eğitimde olan öğretmenler aşı randevusu alamıyor.
  • Sadece uzaktan eğitim veren, fakat kursa gelen öğretmenlerin durumu muallak.
  • Neden bütün öğretmenler için organizasyon yapılmıyor?
  • Takvim nasıl işleyecek? Sıralama mantığı ne?
  • *Birinci doz ikinci doz ve antikor sağlama süreci normal süreçteki gibi bir buçuk ayı bulacak mı?
  • 6 ay içinde enfekte olmuş ama antikor seviyesi belli olmayan öğretmenlerimizin randevu alamamasına neden olan sürecin bilimsel dayanağı nedir?
  • Ücretli öğretmenlerimiz aşı olacak mı?
  • Terslikler ve sorularımız bunlar. Bir de hayati sorularımız var; kısa bir şekilde dünyada olanlara bakalım ve ardından hayati sorularımızı soralım:

ÖĞRETMENLERE SIRA GELENE KADAR...

Almanya'da öğretmenler için aşılamalar başladı ve bazı eyaletlerde bitti bile. Almanya ile bir rekabet içinde olduğumuz iddia edilip duruyor. Buyrun hodri meydan. Almanya ile öğretmen aşılama konusunda yarışalım. Ankara'nın nüfusu kadar öğretmeni olan Endonezya uygulama aşamasında ve haziran ayında öğretmen aşılamasını bitiriyor. ABD, öğretmen aşılamalarının bitirilmesi için çalışmaları hızlandırdı. Arjantin ve İtalya doktorlarla birlikte öğretmenlere de aşı uygulaması yaptı. Yunanistan başbakanı ise diğerlerinden farklı olarak eğitim sendikaları ile işbirliği yapıp aşılamaları bitirmeye çalışıyor. Üstelik Yunanistan ocak ayında okullarda öğretmenlere test yapıyordu. Türkiye'de de Milli Eğitim Bakanımız ağzının kenarı ile şubat ayı sonunda aşılama başlıyor gibi bir şeyler söyledi. Kendisi aşı olan köy öğretmenleri ile aşı oldu. Zaten kaç tane köy okulu kaldı? Köy okulu sayısına bakılırsa Türkiye öğretmenlerine aşı yapıyor imajı için mi onu da tam anlayamadık. Zaten öyle bir öncelik listesi yapılmış ki öğretmenlere sıra gelene kadar ikinci bir pandemi başlayabilir.

ÖĞRETMENLERİN HAYATI BAKAN SELÇUK’TAN DAHA MI DEĞERSİZ

Şimdi iki sorumuz var:

  1. Cumhuriyet devrimini ve diğer devrimlerini eğitim ve öğretmen üzerinden gerçekleştirmiş ve yaşatmış Türkiye Cumhuriyeti'nin öğretmenleri; Almanya, Arjantin, ABD, Yunanistan, İtalya, Endonezya ve bilcümle dünya ülkelerinden daha mı değersiz?
  2.  Türkiye genelinde ise aşı olmayı bekleyen ailesi ve kendisi tehlikede olan yüz binlerce öğretmenin canı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un canından daha mı değersiz?

Türkiye'de onlarca şehirden daha kalabalık ilçelerde öğretmenlik yapan eğitim emekçilerimiz var. Herkesin arabası yok, herkes evinde tek yaşamıyor, çoluğu cocuğu olan geniş aile içinde yaşayan öğretmenlerimiz var, risk grubunda olan öğretmenlerimiz var, bağışıklık sistemi düşük öğretmenlerimiz var ki üstelik genetik olarak bu hastalığa dayanıklı olup olmadıklarını bilmiyoruz. Bilimsel bir araştırma ise şunu söylüyor; konu araştırma sorumlusu Makine Mühendisi Doçent Doktor Sua Yang; Covid-19'lu bir öğretmen ders anlatsa, yaydığı virüsün yüzde 90'ı havada asılı kalıyor. Öğretmenler şu an doktorlardan sonra toplumun her yaş grubu ile direkt temasta olan bir meslek grubu. Çocukların da süper bulaştırıcı olduğunu biliyoruz. Durumun ciddiyetini neden anlamıyorsunuz?

ÖĞRETMENLERİMİZ ÖLÜYOR

Üstelik bir öğretmenin yetişmesi ve meslekte olgunlaşması için yıllarca emek veriliyor. Diyoruz ki öğretmen maddi manevi bir değerdir, önemli bir insan gücü kaynağıdır. Çıkın şu sırça saraylardan, karışın öğretmenlerin içine ve bu insan gücünüN canını nasıl tehlikeye attığınızı görün.!..

Ne yapalım sokağa mı çıkalım? Pencerelerden mi bağıralım? Nasıl haykıralım size? Öğretmenlerimiz ölüyor...

Koskocaman Türkiye Cumhuriyetinde aşı olan öğretmen sayısı 100 bini aşmadı. Hemen şimdi can güvenliğimiz için ayrım yapılmadan aşılanmak istiyoruz! Acele edilmesini istiyoruz.