Toplumsal Haber Merkezi

Mart ayında Türkiye'ye de resmen giriş yapan koronavirüs salgını yüzünden kamuda uzaktan ve esnek çalışma modeline geçilmişti. Salgın kamuda en çok da hamile personeli etkiledi. Bir süredir idari izinde bulunan ya da esnek çalışma sistemine dâhil olan kamu personellerinin 1 Haziran'da normal mesaiye başlayacağı AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 27 Mayıs tarihli kararname ile açıklanmıştı. Bu açıklamanın ardından hamile personelin durumu da merak edilmeye başlanmış ve araştırmalar sürüyordu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından hamilelik iznine ilişkin açıklamalarda bulundu. Koca'nın açıklaması şöyleydi:

Bakanlığımız ve kamu çalışanı tüm hanımların hamilelik izni Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 8 hafta uzatıldı. İdari izin 32. hafta yerine hamileliğin 24. haftasından itibaren başlayacak. Dünyaya bir bebek gelecekse akan sular süren işler durmalı. Veya başkası tarafından yapılmalı.

Buna göre, hamile kamu personeli, gebeliğinin 24'üncü haftasından 32'nci haftasına kadar olan süre içinde idari izinli sayılacak.

Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı imzasıyla tüm kamu kurum ve kuruluşlarına konuyla ilgili bir yazı da gönderildi. Yazıda, "Kovid-19 salgınının ülkemizde yayılımının en aza indirilmesi amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarında (Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı hariç) istihdam şekline bakılmaksızın görev yapan hamile personelin, gebeliğinin 24. haftasından 32. haftasına kadar olan süre içerisinde idari izinli sayılması Sayın Cumhurbaşkanımızca uygun görülmüştür" ifadelerine yer verildi.

İDARİ İZİN NE DEMEK?
İdari izin ya da diğer adıyla idari tatil sadece 657 sayılı kanun kapsamında yer alan devlet memurlarını kapsayan bir izin türüdür. Sadece memurlar değil, devlet sanatçıları, belediye görevlileri, devlet sahne sanatçıları da idari izinli sayılmaktadır. İdari izin bir bakıma kişinin çalıştığı kurum tarafından verilen izin anlamını taşımaktadır. İdaresi izin, Bakanlar Kurulu kararı neticesinde çalışma gününün tatil ilan edilmesi demektir. 

Medyaya yansıyan haliyle durum bu.

Ancak uygulama bu değil...

HAMİLE ÖĞRETMENE DİSİPLİN CEZASI
Eğitimiş Genel Eğitim Sekreteri Suat Özkolay, Samsun'da hamile bir öğretmene idari izin yüzünden disiplin soruşturması başlatıldı. Samsun Çarşamba'da bulunan Çarşamba Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde görevli 30 haftalık hamile öğretmenin soruşturma yoluyla baskılandığını belirten Özkolay, öğretmenin cezalandırıldığını da sözlerine ekledi.

Aynı okul, daha önce de öğretmen sürgünleriyle gündeme gelmişti.

Suat Özkolay'ın konuyla ilgili açıklaması şöyle:

Koronavirüs salgını dolayısı ile devletimizi yönetenlerin, hem ülke menfaatlerini hem kamuda çalışanların sağlığını ve en önemlisi de hamile kadın personellerin sağlığını düşünerek aldıkları bunca kararın varlığına rağmen, maalesef kamuda Milli Eğitimde durumdan bihaber idarecilerce, hamile öğretmenlere karşı işkence ve eziyete varan uygulamalar ortaya konmaktadır.

Samsun ili Çarşamba İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı bir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde görev yapan 30 haftalık hamile bir öğretmene, okul idarecilerinin bildirmesi üzerine, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce “idari izinler uzaktan veya dönüşümlü çalışanlar amirlerinin izni dışında görev mahallerinden ayrılmazlar ve hizmetine ihtiyaç duyulanlar çağrıldıkları anda görevine dönmek zorundadır” hükümlerine rağmen, sağlık sorununuzu bahane göstererek okul müdürüne haber vermeden il dışına çıktınız, denilerek disiplin soruşturması başlatılmıştır. Burada üstü örtülerek geçilen “sağlık sorunu” şeklinde tanımlanan olgu, kadın öğretmenin 30 haftalık hamileliğidir. Yukarıda belirtilen Cumhurbaşkanlığını kararnamesine, Sağlık Bakanlığının hamile kamu personeline karşı bakış açısının varlığına rağmen, Teftiş kurulu soruşturmayı yürütmekte ısrar etmiş, ilgili hamile öğretmeni korkutarak, okula çağırarak ifade almış soruşturmayı genelgeleri ve hamile öğretmenin vermiş olduğu savunmayı yok sayarak tamamlamıştır. Soruşturma neticesinde hamile öğretmene disiplin cezası verilmiştir. Hamile bir öğretmenin böylesi öngörüsü olmayan corona virüs dönemindeki psikolojisi, stresi ve sağlığı göz ardı edilerek yapılan bu uygulamalar eğitim öğretim camiasını derinden üzmüştür.

Sonrasında Kadın öğretmene bununla kalmayan baskılar devam etmiştir. Şöyle ki;

Okul içerisinde ki kişisel tartışmalardan kaynaklı olaylar, hamile öğretmene sirayet ettirilmiş, oluşan hoşnutsuz ortam neticesinde hamile öğretmen vaktinden 3 hafta önce erken doğum yapmıştır. Yeni doğan bebeğin ciğerlerinde sıkıntı olduğundan hayati tehlikesi bulunmaktadır ve yoğun bakımda tedavi altındadır. Corona virüs döneminde böylesine keyfi ve mevzuat dışı uygulamalarla hamile bir öğretmene karşı yapılan insanlık dışı uygulamalarla ilgili yetkilileri göreve çağırıyoruz.