Edirne cezaevinde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, aktifa siyaseti bıraktığını açıklamıştı.

Artı Gerçek'ten İrfan Aktan'ın sorularını yanıtlayan Demirtaş, seçim sürecini, Emek ve Özgürlük İttifakı'nı değerlendirdi ve bundan sonra ne yapacağına dair bilgi verdi.

SELO'YA İDAM SLOGANI
Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan'ın kazanmasıyla kürsüde ''Selo'ya idam'' sloganları atıldı. Demirtaş bu sloganları duyduğunda ''Açıkçası hücre arkadaşım Selçuk Mızraklı ile birlikte o tabloya güldük ve o güruha acıdık. Liderleriyle birlikte Saray’ın bahçesinde Orta Çağ görüntüsü veren bir acziyete acımak dışında yapacak bir şey yok'' hissetiğini açıkladı.

İKTİDARIN KÜRT SORUNUNA SERT MÜDAHALESİ
28 Mayıs'tan sonra iktidarın Kürt siyasiteni yönelik baskıyı arttırması hakkında Demirtaş, ''Doğrusu uygulanmayan bir tek toplu katliamlar kaldı, herhalde onu da göze alacak değiller. Fakat kaba şiddetin yanına seyreltilmiş kültürel soykırımı da ekleyeceklerdir. Özellikle Hüda par aracılığıyla toplumun hücrelerine kadar nüfuz etmeye odaklanacaklardır. Kürtlerin de buna her zamankinden çok direnmeyle ve ideolojik mücadeleyle yanıt vermeleri gerekecek'' ifadelerini kullandı.

'MUCİZE FORMÜLÜM YOK'
Dışarıda olduğu takdirde nasıl bir politika izleyeceği sorulan Demirtaş, ''Benim bir mucize formülüm yok, bir kurtarıcı da değilim ama tabanımızın önüne somut hedefler koyup kitleleri heyecanlandırarak ayağa kaldırmakta katkılarım olabilirdi. Cezaevinden ancak sosyal medya ve diğer medya aracılığıyla katkı sunabiliyorum. Bu da eksiklere, yetersizliklere yol açabiliyor. Biri de bunu sosyal medya fenomenliği olarak tanımlayabiliyor, sanki amacım buymuş ve elimde başka imkan varmış gibi!'' ifadelerini kullandı.

Popülist siyaset yapıyor eleştirilerine yanıt veren Demirtaş, ''Popülist siyasetle HDP’nin ilkelerini görünmez hale getirdiğim eleştirilerine saygıyla yaklaşıyorum'' dedi.

'BEN HDP'LİYİM VE ÖYLE KALMAYA DEVAM EDECEĞİM'
Nasıl bir siyaset yapacaksınız sorusuna yanıt veren Demirtaş, ''Aylar önce Genel Merkezimize, sonuçlar ne olursa olsun seçimlerden sonra aktif siyasi çalışma yürütmeyeceğimi belirtmiştim. Halen aynı düşüncedeyim. Dışarıda canla başla mücadele eden tüm yoldaşların, bu süreci özgücümüzle ve başarıyla tamamlayacağına inanıyorum ve bu konuda hepsine güveniyorum. Partimize yönelik eleştiri ve önerilerim tümüyle iyi niyetli, yapıcı ve katkı sunma amaçlıdır. Hiç kimse, eleştirilerimi HDP’yi yıpratmak için kullanmaya kalkmasın. Ben HDP’liyim ve öyle de kalmaya devam edeceğim. Bunu herkesin iyi bilmesini istiyorum'' dedi.

Yeşil Sol Parti’nin TBMM’de 61 milletvekiliyle nasıl bir muhalefet yürütmesi gerektiğine dair soruyu yanıtlayan Demirtaş, “Partimiz bu konularda belli bir deneyime ve hafızaya sahip, dolayısıyla en iyisini kendileri zaten yapacaktır. Fakat Meclis’i etkin kullanmakla birlikte, mücadeleyi Meclis ile sınırlı tutmamaları çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.

Demirtaş, “14 Mayıs akşamı seçim sonuçları netleşmeye başladığında ne hissetmiş ne düşünmüştünüz?” şeklindeki soruya da, “Sonuçlara hem üzüldüm hem de muhalefetin seçim akşamı verdiği dağınık görüntüye öfkelendim.” şeklinde yanıt verdi.

'BAZI BİLEŞENLER İTTİFAK YOKMUŞ GİBİ AYRI DAVRANDI'
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın iki ayrı parti olarak seçime girmesine yönelik de değerlendirme yapan Demirtaş, “Kuruluş amacı, ilkeleri ve hedefleriyle heyecan verici olmasına rağmen, ne yazık ki kağıt üzerinde kaldı. Bazı bileşenler böyle bir ittifak yokmuş gibi ta başından beri ayrı davrandılar, ayrı çalıştılar. İş gidip gelip adaylıklara ve ayrı liste tartışmalarına kilitlendi. O süreçler de iyi yönetilemediği için son derece yıpratıcı tartışmalarla hem motivasyon kaybına hem de çok değerli zamanların kaybına yol açtı. İttifak fikri de stratejisi de çok değerli, çok önemli olmasına rağmen bütün taraflar süreç yönetimindeki başarısızlık nedeniyle ciddi derecede zararlara yol açtılar. Bu konuda herkesin sağlıklı bir özeleştiri yapması ve bu olumsuz deneyimden dersler çıkarması gerekiyor” dedi.

Demirtaş, “Bu süreçten çıkarılacak derslerle yerelden başlayarak hızla büyük kongrenin toplanması ve yönetimde değişiklikle birlikte taze kana ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Gördüğüm kadarıyla halkımız da Eş Genel Başkanlar başta olmak üzere parti yönetiminden bu olgunluğu ve sorumluluğu bekliyor. Şu anda korumamız gereken şeyler, halkımızın örgütlü mücadelesi ve partimizdir. Bize ne olacağı değil, halkımıza ve partimize ne olacağı önemlidir.” diye konuştu.

'TİP GERÇEĞE SIRTINI DÖNMEYİ TERCİH ETTİ'
Emek ve Özgürlük İttifakı bileşeni TİP’le ilgili de açıklamalarda bulunan Demirtaş, “TİP’in kararı yanlıştı, halen yanlıştır.” dedi.  Demirtaş, “Devrimci, öncü siyasetin görevi kitlesini değiştirme, dönüştürme iddiasında ısrar etmektir. Erkan Baş’ın beni ziyaretinde de öncesinde de bu görüşlerimi kendilerine iletmiştim. ‘Kürtlerle yan yana durmazsak oy alabileceğimiz kesimler var’ deyip alacağınız oylar, neyi ne kadar çözmeye ve dönüştürmeye yarar ki? Kürt sorunu trafik sorunu değil ki ‘bu cadde tıkalı, öbür yoldan gidelim’ diyebilesiniz. Kürtleri ve Kürt halkının ulusal taleplerini ıskalayıp, görmezden gelip Türkiye’nin hangi sosyal, sınıfsal, siyasal soruna kalıcı çözüm üretebilirsiniz ki? TİP bunları en iyi bilen partilerden biri olmasına rağmen gerçeğe sırtını dönmeyi tercih etti. Yanlış yapıldı. Umarım bunun telafisi için herkes çok samimi bir çaba sarf eder, etmelidir' değerlendirmesinde bulundu.