MİT mensubunun cenazesini haberleştirdikleri gerekçesiyle geçtiğimiz yıl tutuklanan ve denetimli serbestlikle tahliye edilen gazeteci Barış Pehlivan, 30 Mart'ta açılan yeni bir dava nedeniyle yeniden cezaevine gireceğini duyurdu.

Tutuklanan kararının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun karanlık ilişkilerini konu alan "SS" kitabının ardından gelmesine dikkat çeken Pehlivan, ''Şu cümleyi yine kurmak zorundayım: Cezaevine giriyorum'' dedi.

'HİÇ KUŞKUM YOK Kİ ''SS'' KİTABININ İNTİKAMI ALINIYOR'
Pehlivan'ın açıklamaları şu şekilde:

Şu cümleyi yine kurmak zorundayım: Cezaevine giriyorum. 

Bu sabah kapım çalındı. İstanbul Anadolu 4. İnfaz Hâkimliği’nin bir kararı tebliğ edildi. 

Özetle… 

Bilen bilir, 15 Şubat 2022 tarihinde denetimli serbestlik tedbiriyle cezaevinden çıkmıştım. Oradaki risklerden biri, denetimli serbestlik süresi boyunca hakkımda dava açılmamasıydı. Kanun, geçtim ceza almayı hakkımda dava açılmasını bile tekrar cezaevine girmemle beni tehdit ediyordu. 

Elbette ki, yazılarımdan ve açıklamalarımdan dolayı bu süre boyunca hakkımda birçok dava açıldı. 19 yıldır olduğu gibi, hayatımın önemli bir bölümünü adliyede geçirmek durumunda kaldım. Ancak bu davalar görmezden gelindi, yargı benim için “cezaevi hakkını” kullanmadı. 

Ta ki… 

“SS” kitabımızı yazdıktan sonra… 

30 Mart 2023 tarihinde açılan bir dava gerekçe gösterildi ve açık cezaevine teslim olmam gerektiğine karar verildi. Yargıtay Üyesi Ömer Faruk Aydıner’in ismini kodlayarak Cumhuriyet’te kaleme aldığım köşeye dair açılan bu dava, 19 Nisan 2023’te verilen kararla cezaevine girmeme gerekçe gösterildi. 

Hiç kuşkum yok ki “SS” kitabının intikamı alınıyor. 

Avukatlarım “açık cezaevine girip, Covid-19 izni nedeniyle birkaç saat içinde çıkacağımı” söylüyor. Çarşamba günü gidip teslim olacağım. 

Özetle, AKP döneminde çok kısa süreliğine de olsa dördüncü kez cezaevi yüzü göreceğim. 

Sahi, neyi seçtiğimizin herkes farkında mı?