İmam Azam Ebu Hanife’nin anadilde ibadet fetvası geçmişte yüzlerce İslam bilginince desteklenmiş ve uygulanmıştır. Anadilde ibadet bir haktır.

Bu hakkı yakın dönem bilginleri ve toplum önderleri arasında da destekleyen çok değerli isimler bulunuyor. Aralarında Arap bilginlerin de olduğu destekçilerden bazılarını kısaca da olsa tanıtmak istiyoruz.

Her müminin kendi ana dilinde ibadet hakkını destekleyen yakın dönem Arap bilginleri içinde Mısırlı Kur’an yorumcusu / müfessir Tantavî Cevherî (ölm. 1940) ve yine Mısırlı Kur’an yorumcusu / müfessir Ahmet Mustafa el- Merâğî ( ölm. 1942) öne çıkmaktadır. Bu Kur’an yorumcusu bilginlere göre tıkanma noktasına gelen İslam tebliğinin yolunu açacak gelişmelerin başında anadilde ibadete imkân verilmesini görmek gerekiyor.

Destekleyici isimleri vermeye devam edelim…

Cemaleddin Afganî (ölm. 1897):

Cemaleddin Afganî, büyük bir yenilikçi ve inkılapçı düşünürdür. Afganî, doktoru Prof. Dr. Cemil Paşa’ya bu konuda şöyle demiştir: “Hıristiyanlığın madde ve manada zamana uyması ve medeniyetin oralarda süratle ilerlemesi, Martin Luther’in, ibadeti Latin lisanının tekelinden çıkarıp her insanın kendi dili ile yerine getirmesi mücadelesinden sonra başlamıştır. Esefle görüyorum ki, Türk milleti, hala bu hakkından mahrumdur. Hindistan ve diğer İslam ülkelerinde tanık olduğum İslamiyet’in değişen zamanın hayat şartlarının uzağında kalmasının nedeni, Müslüman halkın konuşmakta oldukları lisanla ibadetlerini yerine getirmekten mahrum olarak ve İslam dininin terakkiye ve ilme verdiği ehemmiyeti idrakten mahrum bırakılarak Kur’an-ı Kerim’in anlamını idrakten yoksun kalmasıdır.” (Cemal Kutay; Anadilde İbadet 2, İstanbul 1998, s. 204)

Yeri gelmişken bu noktada Batı’da anadilde ibadet ve anadilde İncil meselesi hakkında birkaç kelam etmenin isabetli olacağını düşünüyorum.

Malum olduğu üzere Katolik Kilisesi İncil’in Latince dışında bir dile çevrilmesine ve Latince dışında bir dille okunmasına yüzyıllar boyunca karşı çıktı.

1517’de Martin Luther, 95 maddelik bir bildiri yayımlayarak Katolik Kilisesi’ne başkaldırdı. Böylece Reformist Protestanlık Hareketi başladı. Luther, birkaç yıl sonra İncil’i Almanca’ya çevirdi. Anadilde ibadet ve İncil’in başka dillere çevrilmesi hareketi, başta İngiltere olmak üzere hızla yayıldı. İngiltere’de 8. Henry döneminde Anglikanizm ve İngilizce İncil hadisesi William Tyndale (ölm. 1536) ve Miles Coverdale (ölm.1569.) öncülüğünde gelişti.

William Tyndale, İncil’i İngilizce’ye çevirmesinin bedelini canıyla ödedi. Boğazlanarak öldürüldü ve cesedi yakıldı. Daha sonra bu konuda özellikle Katolik Kraliçe Mary, 1553’te tahta geçince son derece olumsuz başka olaylar da yaşandı. Ne var ki Hıristiyan dünyasında artık ok yaydan çıkmıştı. Süreç ilerledi ve laiklik hareketleri ile birlikte 18. ve 19. Yüzyıllarda Batı’da anadilde ibadet sorunu tümüyle aşıldı.

İslam dünyası ise hala bu sorunla boğuşuyor. Cumhuriyet döneminde anadilde ibadet ve Türkçe ezan uygulamaları büyük umutlar ve beklentiler oluştursa da istenen başarı maalesef sağlanamadı. Bu alanda yapılan devrimlerin çok azı dışında çoğu kalıcılaştırılamadı. Gerici düşünce egemen oldu. Bu egemenlik hala devam ediyor.

Hüseyin Kazım Kadri Bey (ölm. 1934)
İslam düşüncesine ilişkin yapıtlarını Şeyh Muhsin-i Fanî takma adıyla yazan bu güçlü bilgin eski Yunanca dâhil 6 dili okuyup azan bir Kur’an yorumcusu / müfessirdir. Anadilde ibadeti savunan önemli kişiliklerden biri olan Kadri Bey hakkında daha ayrıntılı bilgiyi Cemal Kutay’ın Anadilde İbadet adlı çalışmasından edinmek olanaklıdır. ( bk. Cemal Kutay; Anadilde İbadet 1, İstanbul 1998 s. 360 – 362)

Adliye Vekili Muhammed Seyit Bey (ölm. 1924)
Büyük Atatürk zamanında adalet bakanlığı yapan bu din bilgini, hilafet ve şeriat üzerine yazdıkları ile ünlüdür. “Hilafetin Mahiyet-i Şeriyyesi” başlıklı konuşma metni meşhurdur. Özellikle hilafetin kaldırılışında çok önemli katkıları bulunmaktadır. Seyit Bey, anadilde ibadetin en güçlü savunucularından biridir ve bu konuda büyük Atatürk’ün en güvendiği danışmanıdır.

İsmail Hakkı İzmirli (ölm. 1946):
Felsefe ve kelam ilminde üstat kabul edilir. Kur’an’ı Türkçeye çevirenlerden biridir. Türkçe ibadete cevaz vermiştir.

Şerafettin Yaltkaya (ölm. 1947):
Kelam ilmi bilgini idi. 1942 yılında Diyanet İşleri Başkanlığına getirildi. Bu görevi sırasında öldü. Anadilde ibadetin kararlı savunucularından biridir.

Cemal Kutay’ın adı geçen eserinde aktardığına göre 1953 yılında vefat eden mutasavvıf Ömer Fevzi Mardin de anadilde ibadetin savunucuları arasındadır. (Cemal Kutay, age 1, s. 186)

Musa Carullah Bigiyev (ölm. 1949):
Tatar Türklerinden büyük bilgin Musa Carullah, çok yönlü ve inkılapçı bir büyük düşünürdür. Yaşamının ilk yıllarında anadilde ibadete karşı görüşlere sahipti. İbadetin ancak Arapça yapılabileceğini savunuyordu. Daha sonra bu düşüncesini değiştirdi.

Musa Carullah, dostu Cemal Kutay’a bu konuda şöyle diyor:

“Finlandiya’daki Müslüman Türklerin, Kur’an’ı Fin diliyle okuyabileceklerini ve ibadetlerini bu okudukları dilde yapabileceklerini hükme bağlayan fetvayı ben verdim.” (bk. Cemal Kutay, age 1, s. 159)

Türkiye’de günümüzdeki ünlü ilahiyatçılardan bazıları da anadilde ibadete cevaz vermektedir. Bunlardan bir kısmını şöyle sıralayabiliriz:

Merhum Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Prof. Dr. Hüseyin Atay, Prof. Yunus Vehbi Yavuz, Prof. Hamza Aktan, Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, Prof. Dr. İsrafil Balcı, Dr. Abdullah Manaz, İlahiyatçı Yazar R. İhsan Eliaçık, İlahiyatçı Yazar Nazif Ay…

Destekleyiciler bu isimlerden çok daha fazla. Ancak biz bu kadarını yazarak yetinelim…