“Yazık oldu Süleyman Efendi’ye”

Ozanımız Orhan Veli böyle diyor ya…

Öyle olacak…

Milletin artık AKP’ye de partinin lideri Erdoğan’a da güveni kalmadı. Bu partinin oyu yüzde 30’un altına indi.

Emin olun daha da inecek.

AKP ilk seçimde tepetaklak olacak…

MHP de seçim sandığının altında kalacak.

Ve yeni bir dönem başlayacak.

AKP gidecek gitmesine de Süleyman Bey’in düşüşü çok sert olacak.

Öyle bir düşecek ki çatırtısını yedi dünya duyacak.

İhtirası boyundan büyük olanların kaçınılmaz kaderi bu değil midir zaten?

TEK DERDİ O
Bir İçişleri Bakanı düşünün ki işi gücü Ekrem İmamoğlu olmuş…

Emrindeki mülkiye müfettişlerini onun peşine takmış. Vermiş belli ki emri: “Bir açığını bulun da ne yaparsanız yapın!”

Ama Ekrem Bey işini iyi yapıyor; doğru çalışıyor; çalmıyor; adam kayırmıyor; kamu malını partizanlık yaparak saçmıyor.

Bula bula, Başkan İmamoğlu’nun o fotoğrafını buldular. “Vay efendim Fatih Sultan Mehmet’in türbesinde nasıl olur da elleri arkada yürürmüş?”

Elinden gelse Ekrem Bey’i terörist gösterip oraya da bir AKP militanını oturtacak.

Bu oyuna kamuoyu tepki gösterince çark ediyor: “Suçlu ama hakkında soruşturma açılması izni vermeyeceğim.” diyor.

Bu açıklama bile başka bir suç. Ne yani Süleyman Bey, suçluyu(!) mu koruyorsun? Özrü kabahatinden büyük diye işte buna denilir.

MAFYA BABALARINA KÜKREMİYOR
İçişleri Bakanlığı koltuğundaki Hazret-i Süleyman, çok öfkeli. Muhalefet partileri bir söz söylese on misli karşılık veriyor. Kabararak, kükreyerek, coşarak…

Ama bu kükremeyi konu mafya babaları olunca göremiyoruz.

Son büyük rezalet, bir zamanlar “Hayırsever işadamı!” diyerek ödül verilen, korumak için emrine polis tahsis edilen, suçu silinerek pasaport alması sağlanan Sedat Peker’in açıklamaları…

Çok önemli iddiaları var:

AKP Milletvekili Tolga Ağar’ın Kazakistanlı öğrenci Yeldana Kaharman ile ilişkisi, bu kızın öldürüldüğü iddiası… Tolga’nın babası Mehmet Ağar’ın, Azeri işadamı Mübariz Mansimov’a ait milyar dolarlık otele çöktüğü… Kolombiya’dan İzmir Limanı’na yollanacak büyük miktardaki uyuşturucu işi… Bazı AKP’lilerle bu Mansimov arasındaki gemicilik ilişkileri…

Öbür taraftan Alaattin Çakıcı’nın hapisten çıkartılması… Bu organize suç örgütü liderinin, iktidarın küçük ortağı MHP’nin lideriyle samimi ilişkisi. Çakıcı’nın, ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu açık açık tehdit etmesi…

Bunlara karşı gıkı çıkmıyor Hazret-i Süleyman’ın…

Elbette, ipe sapa gelmez iddialarla muhalefet partili milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için harekete geçen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu işler için kılını kıpırdatmıyor.

HUKUKSUZLUKTA BUNLAR OLUR
Hukukun işlediği bir ülkede yaşıyor olsaydık: Mali Suçları Araştırma Kurulu harekete geçer, Mübariz Mansimov’un otelinin nasıl el değiştirdiğini araştırır, hesabını sorar.

Organize Suçlarla Mücadele Polisi harekete geçerdi. Savcılık gereğini yapardı. Ama bu iktidar böyle bir soruşturmaya izin vermez. Çünkü altından çıkacak ilişkiler ağı, içine AKP’nin bazı isimlerini de çekebilir. Bu nedenle, mafyatik ilişkileri ne savcı ne polis soruşturabilir.

Peki ne yapar bu iktidar?

Mafya liderlerine bir şey yapamayınca çıkarlar bu kirli ilişkileri eleştiren CHP Lideri’ne saldırırlar. Hatta Süleyman Hazretleri, Çakıcı’ya, Peker’e bir şey diyemeyince, CHP’yi Mafya göstermeye kalkışır.

POLİSİN SAYGINLIĞINI ZEDELİYOR
İşin daha kötü bir boyutu var: O da Süleyman Soylu’nun Türk polisinin kimliğine verdiği zarar… Onun döneminde ne yazık ki Emniyet Teşkilatı tek parti polisi haline getirildi.

Polis bundan rahatsızdır ama Emniyet üstünde çok şiddetli bir parti baskısı olduğundan teşkilat, AKP’lilerin isteğine göre davranmayı hayatta kalmak kadar önemli görüyor.

Bakan Soylu’nun polise verdiği zararı açıklarken cumhuriyet ve rejim düşmanı yobaz tarikatlarla girdiği yanlış ilişkiyi vurgulamak yetmez. Onun diline de yansıyan şiddet eğilimli partizanlığı ve bu şiddet eğilimini besleyen sokak ilişkileri dikkat çekiyor. Bunun kanıtı da basına düşen fotoğrafları… Saldırganlarla, yiyicilerle çıkan fotoğrafları gerçekten düşündürücü.

Son olayını hatırlarsınız: Süleyman Bey, kripto para vurguncusu Faruk Fatih Özer ile İçişleri Bakanlığı makamında poz vermiş. Acaba birkaç mülkiye müfettişi de Süleyman Soylu’nun bu işini incelese iyi olmaz mı?

Yeter mi yetmez! Sayın Soylu, kafa kesen cihatçı militanlardan Emrah Çelik ile de poz vermiş. Kim soracak hesabını, bütün zamanını muhalefeti kovalamaya harcayan Ankara Savcısı mı?

Yeter mi; yetmez! Bay Soylu ile poz verenlerden birisi de HDP’li Aysel Tuğluk’un anası Hatun Tuğluk'un cenazesine saldıranlardan Murat Alp… Hem de karakolda poz vermişler. Nasıl oluyor bu iş?

Yeter mi yetmez! Temmuz 2019’da İstanbul Pendik’te yol vermediğini iddia ettikleri çiftin aracına saldırıp hamile kadını döven saldırganlardan birisinin de İçişleri Bakanı ile fotoğrafı çıktı. Müfettişler neredesiniz?

Yeter mi yetmez! Kamuoyunda Aleyna Çakır cinayeti olarak bilinen cinayetin baş şüphelisi Ümitcan Uygun’un babası da Süleyman Soylu ile poz vermiş.

Yeter mi yetmez! 2009’da çete operasyonunda gözaltına alınıp 2,5 yıl hapis yatan ve İstanbul Okmeydanı’nda yurttaşlara silah çeken Ö. Osman N.’nin de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile çekilmiş fotoğrafları çıktı! İmamoğlu’nun elleri kadar önemi yok mu bu işin?

Burada, Sayın Soylu’nun lüks otomobilde kokain çekerken fotoğrafı servis edilen AKP görevlisi Kürşat Ayvatoğlu’nun ve Cumhurbaşkanlığı koruması olduğu iddia edilen ‘Maserati araç kullanan, paraları etrafa saçan’ Hakan Tek ile bir arada olduğu fotoğraflarını da sadece hatırlatmakla yetiniyoruz.

Mülkiye müfettişleri CHP’li belediyelerle uğraştığından bu özel ilişkilere elbette zaman ayıramazlar…

***

Bu yanlış ilişkiler gündeme getirilince Bay Soylu bir bakana asla yakışmayacak sözlerle vatandaşa hakaretler yağdırıyor. Onlara “Aşağılıksınız!” diyor. Devam ediyor: “Bu kişilerin GBT’sine mi bakalım?”

Süleyman Bey! Siz Sarı Çizmeli Mehmet Ağa değil bakansınız, bakan... Elbette sizinle fotoğraf çektirenlerin GBT’sine bakacaksınız. Hem bu ne tesadüftür ki poz verdikleriniz böyle yamuk çıkıyor.

Bu tavrınızla, bu ilişkilerinizle, gerçek AKP’liden daha fazla AKP’li gözükme havanızla Türk polisinin şahs-ı manevisine ciddi zararlar veriyorsunuz.

Öyle mağrur, öyle saldırgan olmayın. İlk seçimde siz de düşeceksiniz. Gümbürtünüzü cümle âlem duyacak. Kimse de “Yazık oldu Süleyman Efendiye!” demeyecek.

(Umarım daha önce yaptığınız gibi hukuk işlerinize buyruk salıp beni mahkemeye verdirmezsiniz.)