İstanbul Tarlabaşı’nda trans kadınlara haraç, cinsel şiddet ve tehdide ilişkin bir basın açıklaması yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi LGBTİ+ Hakları Komisyonu,  dün gece aynı gruba mensup bir kişinin başvurucularından birini yaraladığını duyurdu.

Konunun takipçisi oldukları belirtilen açıklamada "Hiçbir trans yalnız değildir" dendi.

tarlabaşı trans saldırı

NE OLMUŞTU?
Dün düzenlenen toplantıda konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, Tarlabaşı’nda polis karakoluna 20 metre uzaklıktaki Bahriyeli Pub denilen kulübün yöneticilerinin 'cadde parası' adı altında kadınlardan haraç kestiğini, cinsel şiddet uyguladığını ve tehdit ettiğini söylemişti.

'HARAÇ KESENLERİ UYARIYORUZ: VAZGEÇİN'
Kadınların, komisyona başvurduğunu belirten Keskin, “İHD LGBTİ+ Hakları Komisyonu olarak ilgilendiğimiz gibi, vekaletlerini de üstlendik. Suç duyurusunda bulunacağız, koruma talep ettik. Mahkemelerden transfobik olmayan kararlar bekliyoruz” demişti.

Keskin, şunları kaydetmişti:

“Hiç kimsenin cadde parası adı altında haraç istemeye hakkı yok. Hem de karakolun dibinde. Bunu yapamazlar, böyle bir şey yok! Cinsel şiddete maruz bırakmak, tehdit etmek gibi çok fazla suç var ve elimizde deliller var. Bu işi yapanları uyarıyoruz: Vazgeçin. Hemen yanıbaşındaki karakolu da uyarıyoruz. İşinizi yapın, ayrımcılık yapmayın.”

'POLİS, DEVLET VE KULÜP YÖNETİCİLERİNDEN ÖYLE BİR BASKI VAR Kİ'
Kaos GL'nin aktardığına göre baskı ve şiddete maruz bırakılan kadınlar, toplantıda şunları anlatmıştı:

“Polis, devlet ve kulüp yöneticilerinden öyle bir baskı var ki… Geçen gün o adamlardan birisi arkadaşımı bıçaklayacaktı ve bekçi gülerek yanından geçti. Hiç yaşamak istemediğimiz olaylar var, ağır geliyor bize. Kimi arkadaşımızı dövüyorlar, kiminden haraç alıyorlar. Ne devlet arkamızda ne başka bir kurum. Bekçilerle de sorun yaşıyoruz. Biz bunları hak etmiyoruz, kendi ülkemizde özgür bir şekilde yaşamak istiyoruz. Kimse de bizi baskıya maruz bırakamaz.”

“Arkadaşlarımızla birbirimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. İnsanlar bizi hep üçüncü sınıf insan olarak görüyor. İstediklerini yapmadığımızda bizi taciz ediyorlar.

"Onların kurallarına uymazsak ya şehri terk ettiriyorlar ya da istediğini yapmazsak bizi yaralıyorlar. İstedikleri parayı vermezsek ya dayak yiyoruz ya da caddeye çıkamıyoruz. Sürekli diken üstünde yaşamak istemiyoruz. Hepimizin aileleri var ve ailelerimize kötü haber gitsin istemiyoruz. Karakola gittiğinde polis seni kaale almıyor, çünkü transsın.”