Selçuk Arslan / MUĞLA

Muğla’nın Bodrum ilçesi Gündoğan Mahallesi’nde bulunan Billurkent sakinlerinin sorunları katlanarak büyüyor. Siteyi kullanılamaz hale getiren Ka-Ne adlı yapı müttehit firması site sakinlerinden ödeme talep etti.

Bodrum’da prestijli projelerden olan Billurkent’e gelinen süreç şöyle:

Billurkent sitesinin yapımına 1995 yılında başlandı. Ka-ne İnşaat Taahhüt Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan sitenin yapımı 1997 yılında tamamlandı. Evlerin bir kısmı devre mülk diğer kısmı ise bağımsız blok olarak satıldı ve böylece sitede yaşam başlamış oldu. Sitenin yönetici firması ise 49 yıllığına Aytu Turizm Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti oldu. Alınan bilgilere göre Aytu firması da yapı müttehit olan Ka-ne’nin sahiplerine ait. Site sakinlerinin mağduriyeti ise 2017 yılında başladı.

Yaşamı, 2017 yılında sitenin riskli alan ilan edildiği tebliğiyle alt üst olan site sakinleri hemen hukuk mücadelesi başlattı. Site sakinleri kara karı idari itirazlarında bulunurken riskli alan kararının detayları da ortaya çıkmaya başladı.

2 KAT İNŞAA ETTİ, RAPORA 4 KAT YAZDI
Yapı müteahhit firması Ka-ne İnşaat Taahhüt Ve Ticaret Limited Şirketi 2016 yılında çıkartılan 6306 sayılı afet yasasını fırsat bilerek sitenin riskli ilan edilmesi için başvuruda bulundu. Yeni prizma adlı bir firması aracılığıyla kısmı ve gerçeğe aykırı zemin etüttü yaptıran Ka- ne firması ayrıca kendisinin iki kat olarak inşa ettiği evleri 4 kat gösterdi.  Firma böylece sahte rapor ve bilgilerle Çevre İl Müdürlüğü başakta olmak üzere gerekli kumlara başvurarak sitenin riskli ilan edilmesi ve yıkımı için yıkım süreci başlatmış oldu.

Site sakinleri bu gelişme üzerine idari birime itiraz ederek kararın düzeltilmesini talep etti. İtiraz sonrası harekete geçen yapı şirketi Denizli il Çevre Müdürlüğü’nden bilirkişi Billurkent sitesinin riskli alana olduğu raporu aldırttı. Bir sayfalık olan raporun gerekçesi ise açıklanmadı.

Bu süreç devam ederken site sakilerinin idari itirazları ret edildi. İtirazları ret edilen site mağdurları yargı yoluna giderek yasanın amacı dışında hem yıkım kararının durdurulmasını hem de  riskli alan kararını iptal edilmesi için Muğla 1. Ve 2. İdare mahkemesine baş vurdular. Sike sakinlerinin mağduriyetini inceleyen mahkeme sitenin yıkımına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdi. Aynı zamdan riski alan kararını da iptal etti.

SAHTE RİSKLİ ALAN RAPORUNA MAHKEME DUR DEDİ
Yapı firmasının Yeni Prizma şirketi aracılığıyla aldığı ve Denizli  İl Müdürlüğüden bilir kişi heyetinin verdiği riskli alan raporu sahte çıktı. Rapora ilk itiraz Dokuz Eylül Üniveristesi  bilir kişi heyetinden geldi. Bilirkişi heyeti yaptığı incelemede site içinde alınan zemin etütlünde farklılık tespit etti. Oysa Yeni Prizma şirketinin yaptığı zemin etüdüne göre devre mülklerin olduğu alanda emniyet kat sayısını 0,1 iken yapı müteahhitte ait bağımsız bölümlerde aynı site içerisinde olmasına rağmen yapılan emin etüdü dayanıklılık oranı ise,  9 olarak çıktı.  Bunun dışında kot farkını bahane eden yeni prizma şirketi yapılan 4 katlı olduğun da iddia etmişti. Bu iddiaları inceleyen Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyeti daha önce alınan raporların sahte bulduğunu açıkladı. Aynı alan içinde zemin emniyet kat sayısının aynı olmasına vurgu yapan heyet kot farkının da kat sayılmayacağını belirti. Heyet kat olması için yüksekliğine en az2, 80 cm olması gerektiğine vurgu yaparak daha önce alınan riskli alan raporunun gerçeğe aykırı olduğuna hüküm etti.

KENDİ MÜLKÜNE ÖZEL ZEMİN ETÜT RAPORU
Müteahhit firması Ka-ne İnşaat Taahhüt Ve Ticaret Limited Şirketi site yeni prizma adlı firmaya zemin etüdü yaptırarak zemin emniyetini düşük gösterirken yine aynı site içinde olan kendi mülkü için de Deniz mühendislik jeotenlik-sontaj inşaat firmasına yaptırdı. Raporlardaki bu farklılık Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin dikkatinden kaçmadı. Raporları inceleyen mahkeme zemin sınıfının, zemin grubunun ve zemin emniyetin farklılık gösterdiğine ve bunların 6306 sayılı afet yasasına aykırılığı tespit etti. Yeni Prizma firmasının 4 kat iddiasını da değerlendiren mahkeme heyeti bu iddiayı da yalanlayan bir karar imza attı. + kat iddiasına ilişkin mahkeme, “Bu durumda bilgi ve bilir kişi raporu ve yapılan analizler sonucu dava konusu binaların zemin kat +1 (toplamda 2)  yığma nitelikli binalar olmasına rağmen riskli bina analizinin temelini teşkil eden ve deva konusu olan her bina için  4 olarak hesaplanması  ile riskli yapıların tespit edilmesine ilişkin esaslara göre riskli bina tespit raporu inceleme formu risk analizi yapılırken, zemin sınıfının zemin grubunun ve zemin emniyetinin gerilmesinin farklı olduğu dikkate alındığımda  dava konusu işleminin  6306 sayılı  kanun ve kanun uygulamaları yönetmenliğine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır “ ifadelerine yer verdi.

SİTEYİ KULLANILAMAZ HALE GETİRDİ
Muğla 1. Ve 2. İdare mahkemesinin riskli alan ve sitenin yıkımına ilişkin verdiği yürütmeyi durdurma karası sonrası iddiaya göre site yönetim şirketi Aytu Turizm Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti siteyi kullanılmaz hale getirdi. Sitenin havuzu tamamıyla tahrip edilirken, elektrik ve suyu da kesildi.  Binaların su tesisatları koparıldı, binalardaki lavabo bataryaları söküldü, duşa kabinleri kırıldı. Ayrıca site sakinlerine ait olan buzdolabı ve elektronik eşyalar da arabalara yüklenerek götürüldü. Yine tahrip sitenin arıtma sistemi de tahrip edilenler arasında. Kullanılamaz hale gelen site yerle bir edilmiş durumda.

MAHKEME İTİRAZ YOLUNU KAPATTI
Site sakinlerinin mağduriyeti yargı kararına rağmen son bulmadı. Muğla 1. Ve 2. İdare mahkemesinin riskli alan ve sitenin yıkımına ilişkin verdiği yürütmeyi durdurma kararı sonrası İzmir Bölge İdare Mahkemesi de hukuksuzluğa ‘dur’ diyen bir karar aldı.  İzmir Bölge İdare Mahkemesi 4. Daire, Muğla 1. Ve 2. İdare mahkemelerinin riskli alanın iptali ve yürütmeyi durdurma kararlarını onaylayarak site sakinlerinin haklılığını tescilledi. Mahkeme, Danıştay temyiz yolunun da kesin olarak kapatılmasında hüküm etti.

ÖNCE YIKTI ŞİMDİ DE PARA İSTİYOR
Yargı kararına rağmen Ka-ne firmasının açmadığı sitenin 2020 yılı kongresi de gerçekleşti Hafta sonu gerçekleşen kongrede site yönetimi için yetkili olan Aytu firmasının yetkilileri ile site mağdurları katıldı. İstanbul, Eskişehir, Düzce olmak üzere yüzlerce mağdur zorlu şartlara rağmen sorunun çözümü için kongreye katıldı. Yapılan toplantıda Ka-ne firması sitenin oturulabilir hale gelmesi için çalışma yapılacağını ancak bunun karşılığında site sakinlerinden ücret alınacağını duyurdu. Site sakinleri ise bu karara tepki gösterdi. Toplantı sonrası olağan genel kurul son buldu. Evlerine giremeyen ve özel eşyaları dahil alınan site sakinlerinin mağduriyeti çözüm bekliyor.