Ankara Büyükşehir Belediyesi Kurtuluş Parkı için TED Üniversitesi'yle imzaladığı protokolle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

“Parkın TED Üniversitesi ya da herhangi bir kuruma devredilmesi söz konusu değildir. Parkın tamamı ya da bir kısmının halkın kullanımına kapatılması söz konusu değildir” ifadesine yer verilen açıklamada, protokolün "bir üniversite ile ABB’nin ‘ortak akıl’ ile kentin değerli bir yaşam alanı için çalışılmasından ibaret" olduğu savunuldu.

Protokol Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından iptali için yargıya taşınmıştı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi protokolle ilgili "asılsız ithamlar ve yanlış algı oluşturulma çabaları" olduğunu ileri sürdü.

Yapılan açıklamada şöyle denildi:

Büyükşehir Belediyemiz ile TED Üniversitesi’nin Kurtuluş Parkı hakkında yaptığı protokol için kamuoyuna yapılan asılsız açıklamalar üzerine;

ABB, ‘katılımcı’ yönetim anlayışı gereği, parkın daha da işlevsel hale getirilmesi için Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve TED Üniversitesi’ne aynı gün yazı yazmıştır. Bu talebe sadece TED Üniversitesi cevap vermiştir.

Protokolün yapıldığı gün, ABB tarafından basın bülteni geçilmiş, protokolün amaçları ve kapsamı hakkında kamuoyuna bilgi verilmiştir.

Protokol kapsamında, Kurtuluş Parkı’nın işlevselleştirilmesi, açık ders alanları ile öğrenci-halk buluşmalarının sağlanması, güvenliğin artırılması, sosyal donatı alanları oluşturulması, bisiklet yolları yapılması gibi parkın geleceği için uygulanabilecek çalışmalar hakkında iş birliği kararı alınmıştır.

Parkın TED Üniversitesi ya da herhangi bir kuruma devredilmesi söz konusu değildir.

Parkın tamamı ya da bir kısmının halkın kullanımına kapatılması söz konusu değildir.

Protokolde yer alan gizlilik maddesi, park için yapılan çalışmalar hakkında değil yapılacak projenin 4734 sayılı Kanun’un hükmüne göre yaklaşık maliyetinin açıklanamaması ile ilgilidir.

Kurtuluş parkı çalışmaları konusundaki tüm gelişmeler kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılacaktır.

Protokol, bir üniversite ile ABB’nin ‘ortak akıl’ ile kentin değerli bir yaşam alanı için çalışılmasından ibaretken, zamanında ‘yaptım oldu anlayışına karşı çıkıyoruz’ diyen çevrelerin uzun süredir ısrarla sürdürdükleri bu asılsız iddiaları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Protokolün hiçbir kelimesinde bahsedilen konulara dair bir ifade olmamasına rağmen asılsız ithamlar ve yanlış algı oluşturulma çabaları asla kabul edilebilir değildir.

Belediyemizin yeni yönetim anlayışı gereği, kentimiz hakkında kararlar alırken sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, akademisyenler ve hemşehrilerimizle ortak hareket etmeye devam edeceğiz. Cumhuriyetin kentimize kazandırdığı tüm miraslara sahip çıkma iradesi, kimsenin tahakkümünde olmadan boynumuzun borcudur.

'ÖZEL ÜNİVERSİTENİN KAMUSAL ALANA SIZMA GİRİŞİMİ'
Protokol dün Mimarlar Odası Ankara Şubesi, mimarlar, akademisyenler ve semt sakinlerinin katılımıyla online bir forumda masaya yatırılmıştı.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan protokolün iptali için yargıya başvurduklarını belirtmiş ve "Kamusal bir alan Kurtuluş Parkı’nın yapılacak protokolle halka açık olacak denilse de kullanım ortaklığının 10 yıllığına TED Üniversitesi’ne veriliyor olması kabul edilemez bir durumdur. Parkın kullanımı herkese açıkken sadece TED Üniversitesi’nin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde işlevlendirilmesi için protokol yapılması hukuka aykırıdır ve bu durum özel üniversitenin kamusal alana sızma girişimidir" demişti.