Toplumsal Haber Merkezi

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “26 Haziran’da temeli atılacak” dediği şantiye alanında incelemelerde bulunan CHP İstanbul Milletvekili ve PM Üyesi Gökan Zeybek, Erdoğan’ın 26 Haziran’da temeli atılacak dediği işin Kanal İstanbul’la alakasının olmadığını söyledi ve detaylı açıklamalarda bulundu.

Şu an bulunduğumuz bölge Sazlıdere barajı. Hemen arkasında Avrupa yakamızda en önemli üç toplama havzamızdan olan Sazlıdere havzamız ve bunun üzerinde İSKİ tarafından işletilen Sazlıdere Barajımız. Biliyorsunuz, bir Alibeyköy Barajı var şehrin daha doğusunda. Kuzeybatıda da Terkos gölümüzün, yani Avrupa yakasında toplam İstanbul’daki 3 tane rezerv alanımız var. Söz konusu edilen, 26 Haziran’da temeli atılacak güzergah da bu barajın deşarjının ya da fazla suyun atıldığı bir kanal. Şimdi bakın orada bu kanalın üzerinde bir yol çalışması yapılıyor. Tekniğine uygun değil. Bunu soracaktık: ‘Siz bu barajın deşarj sisteminin olduğu derenin üzerine bir yol çalışması yapıyorsunuz. Mimar Sinan yaşasaydı bunu kemerler içinden geçirerek ve bu yolların altından suyun geçmesini sağlayarak bunu gerçekleştirirdi, siz bunu düşünemediniz mi?’ diyecektik. Belli ki büyük bir hızla tekniğine uygun olmayan bir çalışma yapılıyor.

‘TBMM TARİHİNDE İLK KEZ BİR OTOYOL İÇİN ISMARLAMA YASA ÇIKARILDI’

Diğer taraftan da bu yapım işinin şöyle bir hikâyesi var. Bu yol; Nakkaş’tan gelip Başakşehir’e bağlanan Kuzey Marmara otoyolunun, özellikle tırlar açısından kullanımını daha da kolaylaştırmak ve Beylikdüzü-Büyükçekmece hattındaki taşıt yoğunluğunu azaltması hedeflenen bir yol çalışması. Bu çalışma daha önce 8 milyar 290 bin liraya ihale edilmişti. Bu bir adrese teslim ihaleydi. Bir KÖİ projesiydi ama aynı zamanda da geçiş garantili olan yol projesiydi. İlgili firma gerekli kredileri bulamadığı için de TBMM tarihinde ilk kez bir otoyol projesi için yasa çıkarıldı. Yani bu müteahhit firma, Rönesans Firması bu yolu yapabilsin diye Karayolları’nın garantisinin yetersizliği ortaya çıktı. Dediler ki ‘Biz Karayolları Genel Müdürlüğü’nün garantisiyle bu inşaatı yapmak için gerekli finansmanı sağlayamıyoruz, burada Hazine’nin ve doğrudan doğruya Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın garantisi gerekiyor.’ Bunun için de özel bir yasa TBMM’den geçti ve bu yasaya dayanarak olarak da finansman kredisini bulmaya çalışıyorlar.

‘YANDAŞI İHYA EDEN, İSTANBUL’U BİTİREN UYGULAMALAR’

Toplumu yanıltmamak gerekiyor. Nedir o? İstanbul’un doğu batı ekseninde yol akslarında nüfüsun gelişimiyle bağlantılı olarak yeni yol çalışmaları yapılabilir. Kimi zaman bu dereler ya da tepelerden tünelle, derelerden de köprü ya da viyadükle geçilebilir. Bugün üzerine bulunduğumuz noktayla ilgili biz geldik, ilgili firmanın yetkililerine soracaktık; burada ne çalışma yapıyorsunuz diye… Ama sağ olsun alanda bulunan arkadaşların hiç birisi kendilerinin yetkili olmadığını, yetkilinin daha sonra geleceğini söylediler. Yarım saat bekledik kimse gelmeyince de bu açıklamayı yapıyoruz. Açıkçası İstanbul’un kuzey güney hattını birbirine bağlayan önemli bir suyolu üzerindeyiz. Buranın niye önemi var, İstanbul açısından? Çünkü İstanbul’un bir su meselesi var. İstanbul’un bir içme suyu problemi var ve biz bu içme suyunu kentin yaklaşık 200 km doğusunda Melen Çayı’ndaki ya da yeşil çayı regülatörlerinden İstanbul’a getiriyoruz. Oysa yanı başımızda, hemen elimizin altında bulunan bu barajı yok ederek, İstanbul’un rezerv alanının dışına çıkararak bir proje çalışması yapıyorlar. Bu bulunduğumuz vadinin iki yanına beton kaplamalar yapılacak. Bu vadi tabanı 20 metre alta düşürülerek bir çalışma yapılacak. Bugün burada buna ilişkin bir çalışma var mı hayır yok. Yarın olabilir mi? Yarın da yok. Bu projeyi hayata geçirecek olan ne finansman var ne buna ilişkin teknik bir proje var ne de başka bir uygulama ölçeğinde biz bir plan ya da projeyi görmedik.

'ÜLKEYİ MÜTEAHHİT ÇETELERİNDEN KURTARMAK GEREKİYOR'

Burada önümüzdeki günlerde bir temel atma töreni yapılacak ama şunu söyleyeyim: Türkiye plansız projesiz temel atma süreçlerini çoktan bitirmişti.

Şimdi yeniden kamuoyunu yanıltmak, kamuoyuna yanlış bilgi vermek için bir çalışma yapıldığını görüyoruz. Keşke yetkilikler karşımıza gelip bize ayrıntılı bir açıklama yapsaydı. Tabii bunlar Türkiye Cumhuriyeti devletinin çok seçkin müteahhitleri(!) oldukları için garantilerini devlet hazinesinden alıyorlar, geçiş garantileri alıyorlar. Finansman için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığını garanti alıyorlar. Güvenliği de devletin jandarma kuvvetleri tarafından sağlatıyorlar. Böyle bir firma olarak sırtınızı devlete dayadığınız zaman birkaç yıl içinde servetinize servet katmanız, 15-20 yıl içinde Türkiye’nin en zengin 3-5 insanından biri olmanız son derece kolay. Yani bu devletin sırtından geçinip, 3 liralık işleri 13 liraya yapıp, karşılığında da her türlü riski devletin sırtına yıkan, 83 milyonun sırtına yıkan bu müteahhitlerden, bu müteahhit çetelerinden de ülkeyi kurtarmak gerekiyor.

Açıklamalanın tamamı için tıklayınız