Toplumsal Haber Merkezi

Zaman zaman gündeme gelen ‘Türk edebiyatı/Türkçe edebiyat’ tartışması son aylarda sık sık yeniden alevleniyor. 

Tartışmanın fitilini liberal ve sol liberal bazı yayınevlerinin diğer milletlerin edebiyatlarını -‘Fransız Edebiyatı’, Alman Edebiyatı’, ‘İngiliz Edebiyatı’ gibi- o ulusların kendi adlarıyla adlandırırken Türk edebiyatını Türkçe edebiyat diye adlandırmaları ateşliyor. 

AYDINLIK YAZARLARINDAN BOYKOT ÇAĞRISI
Eski Aydınlık gazetesi yazarı Kaan Eminoğlu, sosyal medyada sık sık boykot çağrısı yaparak okurları bu yayınevlerini çağırıyor. 

Eminoğlu’nun boykot çağrısı yaptığı yayınevleri arasında İletişim, Metis, Notos, Sel, Ayrıntı, İthaki, Can gibi Türkiye’nin köklü yayınevleri bulunuyor.

Eski Aydınlık yazarı, şair Onur Caymaz da Eminoğlu kampanyayı ilk başlattığında “Türk edebiyatına Türkçe edebiyat diyen yayınevlerini boykot ediyor, yayınladıkları kitapları satın almıyor; bu tavrı takınan dergi vb yayınlara ürün göndermiyorum...” diyerek kampanyaya katılmıştı. 

'TÜRKÇE EDEBİYAT ADLANDIRMASININ İŞARET ETTİĞİ BİR GERÇEKLİK YOK'
Toplumsal, Türkçe edebiyat tartışmasına uzun süre önce katılmış; bu konuda tarafını belli etmişti. Toplumsal Kitap'ın Genel Yayın Yönetmeni Ercan Çankaya, toplumsal.com.tr'de 3 yıl önce yazdığı "Mugalata nedir, nasıl yapılır?" yazısında Türkçe edebiyat adlandırmasını eleştirerek şu ifadeleri kullanmıştı: 

Türklüğün Türk adlandırmasıyla işaret edilen üçüncü yönü de uyruk, vatandaşlık olarak Türklüktür. Benim, çoğu insan gibi Türk edebiyatı adlandırmasından anladığım yazarların etnik aidiyeti ya da ulusal kimliği değil eserini yazarken kullandığı dil ve yazarın uyruğudur. Birine Türk yazar derken onun Kürt mü Türk mü Ermeni mi olduğuna bakmıyoruz. Eserin diline ve yazarın vatandaşlık bağına bakıyoruz. Eğer Türkiye dışında, ne ulusal kimliği ne de uyruğu Türk olmayan bir grup yazar; edebî bir fantezinin, kuşkusuz bayağı saçma bir fantezinin ürünü olarak Türkçe öğrenip Türkçe roman, öykü, şiir yazmak ve kendi insanlarını bu Türkçe eserlerle anlatmak gibi bir deneye girişselerdi; bu edebiyata Türkçe edebiyat diyebilirdik. Allahtan, böyle saçma deneylere girişen kimse yok; dolayısıyla Türkçe edebiyat adlandırmasının işaret ettiği bir gerçeklik de yok.

'HEDEF GÖSTERMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL'
Tartışmanın yeniden alevlenmesiyle sosyal medya hesabından yeniden bir açıklama yapan Çankaya, yazısının hala arkasında durduğunu belirterek tartışmanın üslubunu eleştirdi. 

Tartışmanın yazar ve okurların, yani edebiyat camiasının kendi içindeki bir tartışma olmasının ötesine geçerek hedef göstermeye evrildiğine dikkat çeken Çankaya, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: 

Zamanında şu Türkçe edebiyat - Türk edebiyatı meselesine sosyal medyada bu kadar ayağa düşmeden önce değinmiş; Türkçe edebiyatın kavramsal olarak neden bir 'boş gösteren' olduğunu detaylıca anlatmıştım. Yazımın hala da arkasındayım. Ama son bir haftadır dönen tartışmada midemi bulandıran bir taraf var. Çoğu kitaplarını Albayrak Holding'e bağlı malum yayınevinden çıkaran yazar, şairleri arkana alarak, yandaş basında haber yaptırarak Türkçe edebiyat diyenlerle 'polemik yapmak' tek kelimeyle hoş değil. Hedef göstermekten başka bir şey değil bu.

'TÜRK EDEBİYATI KİMSENİN ŞAHSİ PR ÇALIŞMALARINA ALET EDİLEMEYECEK KADAR DEĞERLİ'
Konunun yeniden gündeme gelmesi üzerine Toplumsal Haber'e konuşan Toplumsal Yayınevi kurucusu Ali Avcu ve Genel Yayın Yönetmeni Ercan Çankaya, Toplumsal Kitap okurlarına Toplumsal'ın tercihinin 'açıkça Türk edebiyatı' olduğu hatırlatmasında bulundular. 

Çankaya, ayrıca Türk edebiyatının "kimsenin şahsi PR çalışmalarına alet edilemeyecek kadar' değerli olduğunu vurgulayarak bu tartışmalarda üslubun önemine dikkat çekti. Hatalı 'Türkçe edebiyat' adlandırmasını kullanan yazarlar içinde de 'Türk diline çok önemli katkılarda bulunmuş' yazarlar olduğuna dikkat çeken Çankaya, bu tartışmalarda 'linççi sosyal medya üslubundan uzak durmanın' önemine değindi.