KÜLTÜR SANAT

'Uykusuz'un kapanacağı günü iple çekiyorlardı'

Esra Örnek

İlk sayısı 5 Eylül 2007'de çıkan Uykusuz, Türkiye'nin en çok satan mizah dergisiydi. 

Mürekkep Yayıncılık tarafından yayın hayatına başlayan derginin İmtiyaz Sahibi Uğur Gürsoy, Yazı İşleri Müdürü Barış Uygur'du. 

Derginin isminin Uykusuz olmasını, kurucularından Yiğit Özgür, "Çok isim düşündük, sonra halimize bakıp Uykusuz'dan başka ne olabilir ki abicim' dedik" sözleriyle açıkladı. Derginin 2012 yılında İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde 'Uykusuz Dükkan' adında satış dükkanı açıldı. 

24 Ocak günü Uykusuz'un kendi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, 25 Ocak Günü çıkacak sayılarının ''son' sayılarının olduğu duyurularak ''Son sayımız yarın bayilerde. Kurulduğu günden bugüne dergimize emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza ve okuyucularımıza teşekkür ederiz. Hoşçakalın'' denilmişti. 

Uykusuz dergisinin kapanmasıyla ilgili mizahsever kamuoyunda sorulan soruları; derginin eski çizerlerinden, Otisabi karakterinin yaratıcısı Yılmaz Aslantürk ile konuştuk.

'DERGİNİN KAPANACAĞI GÜNÜ İPLE ÇEKİYORLARDI'
Uzun bir dönem dergide çizer olan Aslantürk'e ilk olarak dergi neden kapandı diye sorduk. Aslantürk, ''Oranın patronları çizerdi ve patronların dergide çizmesi gerekiyordu. İsim olarak vereyim Uğur Gürsoy, Yiğit Özgür, Ersin Karabulut... Bunlar dergiye çizmediler. Onların işlerini değil başka çizerlerin işlerini gördük. Onlar da derginin tirajını çözecek bir çözüm üretemediler. Derginin yokuş aşağı gittiğinin onlar da farkındaydı. Derginin kapanacağı günü iple çekiyorlardı'' dedi. Derginin kurucularının farklı işler ile uğraştığını dile getiren Aslantürk, ''Ersin Karabulut Fransa'da albüm çıkarıyor, diğerleri başka işler yapıyorlar. Dergiyle ilgilenmezseniz kapanır. Sosyal medya ve dijitalleşmeyi bir bahane olarak kullanamazsınız. Çünkü kağıda basılı matbuatı okuyan bir kesim hala var. Herkes cep telefonuna bakıyor ve bizi okumuyor değil, içerik kötü, içerik berbat...'' diyerek konuşmasını bitirdi.

"Derginin yokuş aşağı gidişini görüp buna dur demek isteyen kimse olmadı mı" sorusunu yönelttiğimiz Aslantürk, ''ben dergide çalışırken neredeyse her hafta dile getirdim fakat imza yetkim yoktu, sadece söylemiş oldum. Buna imtiyaz sahipleri karar vermeliydi'' açıklamasında bulundu.

'BAMBAŞKA BİR DERGİ OLMUŞTU'
Derginin açıldığı ilk dönem ile kapandığı bu son dönemdeki farkı sorduğumuzda Aslantürk, ''Birkaç çizer arkadaşın dışında komple kadro değişmiş vaziyetteydi'' dedi. Ben dergi ilk çıktığı günden 2017 yılına kadar çalıştım. O 10 yıllık süre boyunca hiçbir sayfamı geciktirmedim. Hastaydım, çizemedim bahanesiyle orayı boş bırakmadım çünkü ben okura söz vermiştim. Eğer ki o köşe sizinse okura bir söz vermiş oluyorsunuz. Okuru ciddiye almak, mesleğini ve kendini ciddiye almaktır. Bunlardan bir tanesini yapamazsanız çuvallıyorsunuz'' diyen açıklama yaptı. 

'DERGİYİ AYAKTA TUTMAK NİYETİNDE OLMADIKLARI İÇİN KAPANDI'
"Üzgün ve kızgınım" diyen Aslantürk, ''O tweetleri yazarken amacım o dergide çalışan arkadaşların, çizerlerin ellerini taşın altına koyarak ses çıkarmalarını söylemekti. O dergide çalışan tüm çizerler şu anda işsiz kaldılar... Derginin sayfa başı bir maaliyeti var. Standart bir ücret değil. Bunu kendiniz ya da yönetim belirliyor. Telifle çalışan biriydim. Derginin vergi borcundan dolayı herkesin telifini kısmak istediler. Ben de kabul etmedim ve ayrıldım" dedi. 

{ "vars": { "account": "G-9KFVFXJPJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }