Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, LGBTİ+ Çalışma Grubu, Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu ile İnsan Hakları Kolu, hazırlık aşamasında olduğu belirtilen 11. Yargı Paketi'nde planlanan değişikliklere ilişkin derin endişelerini dile getirdi.
Düzenlemelerin Kapsamı ve Endişeler
TTB'nin açıklamasına göre, paketle getirilmesi öne sürülen düzenlemeler, cinsel kimlik çeşitliliğini, kimliğin ifade edilme biçimlerini ve bu konudaki hak savunuculuğunu suç haline getirme riskini taşıyor.
Açıklamada, bu girişimlerin özellikle:
-
Cinsiyet uyum sürecindeki sağlık uygulamalarına cezai yaptırımlar getirdiği,
-
Cinsiyet değişikliğiyle ilgili yasal koşullarda keyfi değişiklikler öngördüğü,
-
Tıbbi desteğe erişimi kısıtladığı belirtildi.
TTB, “Cinsel kimlik ve ifadesiyle ilgili çeşitlilikler hastalık değildir. Tıbben gerekli sağlık hizmetini sürdürmek ve bu hizmete erişmek suç değildir” ifadeleriyle duruşunu netleştirdi.
Tıp Etiği ve Sağlık Çalışanlarının Sorumluluğu
Açıklamada, yasa yapıcılara çağrı yapılarak, toplum sağlığını gözeterek ayrımcılıktan uzak, temel insan haklarını ihlal etmeyen düzenlemeler yapılması gerektiği kaydedildi. TTB, sağlık çalışanlarının bilimsel ilkeler ve tıp etiği doğrultusunda hareket etme yükümlülüğüne vurgu yaptı.
Önemli Vurgular:
Toplumsal cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi ve cinsel yönelim çeşitliliğinin her toplumda doğal bir durum olduğu hatırlatıldı.
Damgalamaya maruz kalan grupların ayrımcılığa karşı korunması gerektiği belirtildi.
Hekimlerin bu süreçlerde cezai yaptırımlarla karşılaşma ihtimalinin "asla kabul edilemeyeceği" vurgulandı.
Toplumsal kutuplaşmayı ve nefreti besleyen her düzenlemenin toplum ruh sağlığını bozacağı ve sağlık sistemine ek yük getireceği ifade edildi.
Uluslararası Standartlara Uygunluk Çağrısı
TTB, Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Hastalık Sınıflandırması’nda (ICD-11) cinsiyet uyuşmazlığını ruhsal bozukluklar bölümünden çıkardığını anımsattı. Ayrıca, uluslararası tıp kuruluşlarının cinsiyet uyum sürecinin uzman klinik ekiplerce, bilimsel standartlara uygun biçimde yürütülmesini önerdiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, getirileceği öne sürülen “25 yaş sınırı çizilmesi açıkça insan ve sağlık hakkı ihlalidir” denildi.
TTB'nin Talepleri
TTB, son olarak yetkililere şu çağrılarda bulundu:
-
Ceza hukukunun toplumsal cinsiyet kimliğine ilişkin ifade ve varoluş alanlarına genişletilmesinden derhal vazgeçilmeli.
-
Cinsiyet uyum süreçlerine erişimi sınırlayan düzenlemeler geri çekilmeli, tıbbi kararlar mesleki özerklik ve etik ilkeler doğrultusunda yürütülmelidir.
Açıklamada, mevzuat değişikliklerinin Türk Tabipleri Birliği, uzmanlık dernekleri, bilimsel kurullar, hukuk örgütleri ve insan hakları kuruluşları ile konunun doğrudan öznelerinin katılımıyla ele alınması gerektiği vurgulandı. TTB, "Sağlık, politik çıkarların gözetileceği bir alan değildir... bilimsel kanıtlar ve etik ilkelere göre kararlar almak esastır" ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.