İstanbul’un Bağcılar ilçesinde üvey torunlarına cinsel istismarda bulunmak suçundan tutuksuz yargılanan emekli polis N.S. 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanığın sabıkasız oluşunu, verilecek cezanın sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkilerini göz önünde bulundurarak “takdir indirim” uyguladı. Sanığın cezası 5 yıl 2 ay 15 güne indirildi. Evresel’den Eylen Nazlıer’in haberine göre, Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçuyla yargılanan üvey dede emekli polis N.S. hakkında karar verildi. Çocuğun cinsel istismarı suçunun sabit olduğu belirtilen kararda, toplanan mevcut delil durumu, çocuğun 12 yaşından küçük olması ve suçun sarkıntılık düzeyinde kalması göz önünde bulundurularak sanık hakkında 5 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme, sanığın farklı tarihlerde suçu birden fazla kez işlemiş olduğunun anlaşıldığını belirterek, cezada artırım yaptı, 6 yıl 3 aya çıkardı. Ancak sonrasında sanığın sabıkasız oluşunu, verilecek cezanın sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkilerini göz önünde bulundurarak lehine takdir indirimi uygulandı ve cezayı 5 yıl 2 ay 15 güne indirdi. Dedesinin sokak başında beklediğini düşünerek oyun oynamak için sokağa bile çıkamadı Dedesinin istismarına uğrayan küçük çocuğun verdiği ifade istismarın boyutlarını ortaya çıkarmıştı. Çocuk İzleme Merkezi’nde (ÇİM) ifadesi alınan çocuk defalarca istismara uğradığını anlatmıştı. Çocuk, okulda ders sırasında yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu duyduktan sonra olayı annesine anlattığını aktardı. E.Ç, ifadesinin devamında, dedesinden çok korktuğunu kendisine kötülük yapacağını düşünerek olayı anlatmadığını hatta üvey dedesinin kendisini sokak başında beklediğini düşünerek arkadaşları ile oyun oynamak için sokağa bile çıkamadığını söyledi. “İktidarsızım” savunması Mahkeme sürecinde ifadesi alınan dede N.S. ise çocuğun anlattıklarını kabul etmeyerek iktidarsız olduğunu ileri sürmüştü. Ancak mağdur avukatları bu ifadeye karşı çıkarak sanığın iktidarsız olmasının istismar suçunu işlemeyeceği anlamına gelmeyeceğine dikkat çekti.