Toplumsal Özel Gazeteci Barış Yarkadaş, TV 100'de katıldığı programda geçen yıl CHP'den istifa edip Memleket Partisi'ne katılan, bu yıl da Memleket Partisi'nden istifa eden bağımsız milletvekili Mehmet Ali Çelebi'nin AKP'ye katılacağını iddia etmiş; iddia gündeme bomba gibi düşmüştü. Yarkadaş'ın iddiaları üzerine gözlerin çevrildiği Çelebi, önceki gün yaptığı paylaşımlar ve tweet temizliğiyle bu iddiayı doğrular nitelikte sinyaller vermişti. Çelebi, bugün sosyal medyada yaptığı paylaşım ile bağımsız milletvekili olarak devam edeceğini ifade etti. Çelebi, bağımsız kalır mı bilinmez ama 2 gündür kamuoyunun en çok tartıştığı isim oldu. Biraz geçmişe gidelim, Teğmen Çelebi olarak bilinen Mehmet Ali Çelebi'nin kamuoyunun gündemine nasıl geldiğine bakalım. ERGENEKON KUMPASIYLA TANINDI Mehmet Ali Çelebi'nin adını kamuoyu ilk defa Ergenekon kumpası dolayısıyla duydu.Teğmen Çelebi, Öncesinde oldukça başarılı bir askerdi; Harp Okulu'nden dereceyle mezun olmuş, diploması dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından verilmişti. Örgüt üyeliği ve örgüt adına Hizbut Tahrir örgütü içine sızarak faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla yargılanan Çelebi, telefonuna yapıldığı iddia edilen yüklemeyle gündeme gelmişti. Gözaltında bulunduğu sırada kendisine ait cep telefonuna,139 telefon numarasının kaydedilmesiyle ilgili iddia polisin mahkemeye gönderdiği yazıyla doğrulanmış; mahkemenin talebi üzerine savcılık tarafından konuyu araştırmakla görevlendirilen 2 polis, hazırladıkları tespit tutanağında, 139 telefonun "sehven Çelebi'nin telefon rehberine kopyalandığı" ifadesini kullanmıştı. Çelebi; dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın 'savcısıyım' dediği, Fethullahçı çetenin yargıdaki ayağıyla yürütülen Ergenekon kumpası kapsamında, “örgüt adına Hizb ut-Tahrir örgütü içine sızarak faaliyetlerde bulunduğu” iddiasıyla 18 Eylül 2008’de tutuklanarak 41 ay cezaevinde yattı.11 Mart 2014 tarihinde hakkında iddia edilen suçlardan beraat etti. Yaşadıklarını "Teğmen" adını verdiği kitapta kaleme aldı. 'ATATÜRK'ÜN SÖZLERİ VE DİREKTİFLERİ ÇERÇEVESİNDE YAŞIYORUZ' Çelebi, 10 Mart 2014 akşamı Silivri Cezaevi'nden tahliye oldu. Silivri Zindanı çıkışında basına yaptığı açıklamada şunları söyledi: Öncelikle Silivri, Hasdal, Maltepe, Hadımköy, Sincan, Mamak ve Şirinyer sadalarında kutsal nöbetlerine devam eden silah arkadaşlarımı ve komutanlarımı saygıyla selamlıyorum. “Ne hissediyorsun” diyorsanız; cephede silah arkadaşlarını bırakmak zorunda kalan bir askerin huzursuz ruh hâlindeyim. Çünkü henüz adalete doymadık; adalet hâlen kan ağlıyor. Silah arkadaşlarım, komutanlarım eve dönüş yolundaki adımlarına kavuşmadıkça, bugün benim elde etmiş olduğum özgürlüğün hiçbir anlamı yoktur. Ergenekonmuş, Balyozmuş, Poyrazköymüş, amirallere suikastmış, askerî casuslukmuş… Bunların hepsi yalanın doğruya büyüklük taslaması, hepsi illüzyon, kamuoyunda söylenegelen adlarıyla: kumpas davalar, yani hiçlik. Ama emin olun, hiçlik hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı. Hiçlik hiç bu kadar zamanımızı çalmamıştı. Hiçlik hiç bu kadar insanı mağdur etmemişti. Bunların hepsi hukuk adı altında yapıldı. Oysa hukuk insanca ve adilane yaşamı temin etsin diye var; zulmün yardakçısı olsun diye değil. Tüm komutanlarımın, silah arkadaşlarımın irade beyanı şudur: Bizler karşımızda ölüm, elimiz vicdanımızda, torunlarımızın yarın inceleyeceği tarihe ait mesuliyetler gözümüzün önünde. Yolumuzu Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti için yaşam nöbeti çizen sözleri ve direktifleri çerçevesinde çiziyoruz. Herkes bilsin ki, buradaki komutanlarım nöbetlerine devam etmektedirler. Mustafa Kemal’i her zamanda, her mekânda, her koşulda savunacağız, ona siper olacağız! Mustafa Kemal Atatürk şu an yükseklerdedir, ama bacakları hâlen dünyadadır. Yere değdirmese de bizim gibi şerefli Türk subaylarının, şerefli Türk aydınlarının ve onurlu Türk gençliğinin başlarına basa basa, omuzlarına basa basa ileri atıyor adımlarını. Yürüyecek, yürüteceğiz onu! O, bu topraklarda hiç kaybetmedi, yine kazanacak! Hapisten çıkan Çelebi, bir süre işsiz kaldı. Emeklilik hakkını kazanarak Türkiye'nin ilk 'emekli teğmeni' oldu. KILIÇDAROĞLU'NUN LİSTESİNDEN PM ÜYESİ, 'UĞUR DÜNDAR REFERANSIYLA' MİLLETVEKİLİ CHP'nin 16 ve 17 Ocak 2016'da gerçekleşen 35'inci Kongresi'nde Parti Meclisi (PM) üyesi oldu. 3 4 Şubat 2018'de gerçekleşen 36'ncı Kongre'de de CHP PM'deki yerini korudu. Her iki kongrede de PM'ye Kemal Kılıçdaroğlu'nun listesinden girdi. 24 Haziran 2018'de yapılan erken genel seçimlerde İzmir milletvekili seçildi. Bu seçim, hatırlanacağı gibi Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı adayı olduğu seçimdi. Yine hatırlanacağı üzere seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyası devam ederken milletvekili listeleri ilan edildikten Muharrem İnce'yle Kemal Kılıçdaroğlu arasında kamuoyuna çok da yansıtılmak istemeyen bir tartışma çıkmıştı. Bunun üzerine İnce, sesinin kısıldığını gerekçe göstererek planlanan birkaç mitingini ertelemişti. Vekil tartışması sürerken Muharrem İnce'nin CHP kulislerinde, "Partiyle organik bağı olmayan gazeteci Uğur Dündar kadar etkimiz yok. O istediği isimlerin hepsini yazdırıyor. Bense yazdıramıyorum" dediği öne sürülmüştü. Uğur Dündar'ın yazdırdığı isimlerin Atilla Serter, Kani Beko ve Mehmet Ali Çelebi olduğu iddia edilmişti. Çelebi, daha sonra İnce'nin kurduğu Memleket Partisi'ne geçecekti. PERİNÇEK'İN İMZA KAMPANYASINA DESTEK VERMİŞTİ Çelebi, bu seçim döneminde birlikte hapis yattığı Doğu Perinçek'in Cumhurbaşkanlığı imza kampanyasına da destek vermişti. 'AKP'NİN VE SARAY REJİMİNİN MİADI DOLDU' DİYORDU Çelebi, 2018'de milletvekili seçildiği CHP'den 29 Ocak 2021'de, Kılıçdaroğlu'na yazdığı zehir zemberek bir mektupla istifa etti. O mektupta şu ifadeleri kullandı: Ben yaşadım ve gördüm ki; bu CHP, o CHP değil. CHP, CHP'den sürgün edilmiş. Nereden nereye geldik. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden doğmuş özgüveni yüksek CHP'den, AKP'nin ve saray rejiminin miadı dolmuşken, kendi değerleri ve mücadelesiyle 1. parti olmaya çabalamayan, başka partileri parlatan ve siyasi sebil gibi besleyen, iktidar çöplüğünde yeni dostlar ararken partinin başarılı evlatlarını dışlayan CHP'ye geldik. Emperyalizme diz çöktürmüş CHP'den, S-400, Mavi Vatan, Kıbrıs, Libya, Azerbaycan, Suriye gibi milli konularda kekeleyen yöneticilere, 'Hangi istiklal vardır ki yabancıların planlarıyla yabancıların nasihatlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ten, yabancılardan demokrasi dilenen yöneticilere, Atatürk demekten imtina edenleri sahiplenen ve el üstünde tutan CHP'ye geldik. Kuldan yurttaş yaratan CHP'den; ülkeye hem demokrasi vadedip hem parti içinde AKP tipi demokrasiyi yani 'itaat et rahat et.' anlayışını hakim kılanlara, Parti Meclisi üyelerine, milletvekillerine, il-ilçe başkanlarına tuzluk muamelesi yapan anlayışa, 'Işığımız Öcalan' diyen kumpas tetikçilerini CHP için şans görebilen yöneticilere, Atatürk'ü alenen soykırımcı olarak niteleyen HDP yönetimine ses çıkaramayan yöneticilere, kadınlara seçme seçilme hakkı veren CHP’den, grup başkanvekili seçimlerinde milletvekillerinin dahi seçme seçilme hakkını yok sayan, grup başkanvekillerini dahi atayan CHP'ye geldik. İNCE'NİN PARTİSİNDE 1 YIL BİLE KALMADI CHP'den istifa ettikten sonra 17 Mayıs 2021'de Memleket Partisi'ne geçen Çelebi, bir yıl bile geçmeden, 25 Şubat 2022'de bu partiden de zehir zemberek bir açıklamayla istifa etti. O açıklamada şu ifadeler kullanıldı: Israrlı uyarılarıma rağmen, "Ben" değil "biz" olamadığımızdan, kuruluş ilkelerine rotasına aykırı tutum ve söylemlerden, parti kurulları işletilmeyerek ortak akıl devre dışı bırakıldığından, partinin büyümesi azimle devam ettirilmediğinden, gençlerin dinamizmine ve heveslerine ket vurulduğundan, iftira üreten ve yayan, ayrımcılık yapan kişilere disiplin işletilmeyerek göz yumulmasından ötürü, Memleket Partisi üyeliğinden istifa ediyorum. AKP'YE GEÇECEĞİ SÖYLENTİLERİ NASIL ÇIKTI? Geçtiğimiz cumartesi akşamı TV100'de programa çıkan eski CHP milletvekili Barış Yarkadaş, Çelebi'nin AKP'ye katılacağını öne sürmüş; dün de bir tweet daha atarak TV100 yayınında anlattıklarına ek yaptığını belirterek, Çelebi’nin Muharrem İnce’nin liderliğindeki Memleket Partisi’nden ayrıldıktan sonra Zafer Partisi ile yakınlaştığını, daha sonra Meclis Lokantası’nda MHP’lilerle 2 kez yemek yediğini, bir süre sonra İyi Parti’ye mesaj yolladığını öne sürmüştü. Çelebi'nin aynı gün içinde Twitter'da 4600 civarı gönderisini silmesi, AKP'ye geçeceği yönündeki şüpheleri artırmış; Berkin Elvan'la ilgili attığı bir gönderiyi silmesiyse sosyal medya kullanıcılarının sert tepkisini çekmişti. Çelebi, Haziran Direnişi sırasında polis kurşunuyla hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın cenazesine katılmıştı. Hatta cenazeye katılımı, şimdi adı Doğu Perinçek'in Vatan Partisi'ne yakınlığıyla bilinen Türkiye Gençlik Birliği'nin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanmıştı.