1980’lerden beri popüler bir şeker ikamesi olan tatlandırıcı, günümüzde artık kimi uzmanlar tarafından zararlı kabul ediliyor.

Bu insan yapımı kimyasal gıda maddesi o kadar yaygın ki, artık süpermarket raflarında bulunan binlerce üründe temel bir bileşen haline geldi ve çoğu zaman da kalori eksikliğinin sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmede önemli bir rol oynadığını öne süren etiketlerle birlikte.

Geçen hafta, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bir yan kuruluşu olan Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’nın (IARC) yakında aspartamı “muhtemelen kanserojen” veya “kansere neden olan” olarak sınıflandıracağı bildirildi.

DSÖ de, birkaç hafta önce, kanıtlar kesin olmasa da, aspartam gibi tatlandırıcıların uzun süreli kullanımının “tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve ölüm oranı” riskini artırabileceğinden endişe duyduğunu söylemesinden sadece haftalar sonra geldi. Bu, resmi bir kurumun tatlandırıcılarla ilgili endişelerini ilk kez dile getirişi oldu.

Tüm yaygın tatlandırıcılar, diğer pek çok şeyin yanı sıra bağışıklık sistemini düzenlemede çok önemli bir rol oynayan ve trilyonlarca mikroptan oluşan bağırsak mikrobiyomunu bozabilir. Bu önemlidir, çünkü siz farkında olmasanız da, bağışıklık sisteminiz sürekli olarak başıboş hücreleri çoğalma şansı bulamadan yok eder. Bu mikrobiyal karışıma müdahale etmek, bağışıklık sisteminin kanseri uzak tutma kapasitesini potansiyel olarak azaltabilir.