Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda seçim mitingi yaptı. 

Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal’ın da katıldığı mitingde Erdoğan özetle şöyle konuştu:

“BULDUYSAN BU PARAYI, AL GETİR. NEYİ BEKLİYORSUN?”

Biri tefecilerden '300 milyar dolar buldum, hemen getireceğim' diyor. Ya bay bay Kemal, Allah aşkına, artık bıktık senin bu yalanlardan. Ya bulduysan bu parayı, al getir. Neyi bekliyorsun? Al gel. Sen getirdin de biz ‘Niye getirdin mi?’ dedik. Getir, eğer Merkez Bankası’na vereceksen Merkez Bankası’na ver. Diğer bankalara vereceksen, diğer bankalara ver. Nereye diyorsan oraya ver. Ama yalan söyleme. Çünkü bunlar esrar, eroin kaçakçısı. Onlardan aldıkları parayı güya buraya getirecekmiş. Yok böyle bir şey. Hayatı yalan. Burada yine aynı yalanları söylüyor. Öteki ‘Bu para ancak 10 yılda gelir’ diyor, beriki başka bir şey diyor. Biri ‘Tüm teröristleri cezaevinden çıkartacağım, kamudan atılanları yeniden göreve getireceğim’ diyor, öteki havaya bakıp ıslık çalıyor. Biri ‘Savunma sanayi projelerini askıya alacağım, sınır ötesindeki askerleri çekeceğim’ diyor, öteki başka terane mırıldanıyor. Biri ne diyor? ‘LGBT’nin başımızın üstünde yeri var’ diyor, öteki ‘Ben bunlarla nasıl bir araya gelirim’ diyor. Kardeşlerim, bu milletin aile kurumu sağlamdır, sağlam. Bu milletten LGBT’ci çıkmaz. Biz aile kurumumuzu lekeletmeyiz. Öyle mi? Dimdik, adam gibi adam. Ailelerimiz bizim böyle. Her biri ayrı telden çalıyor, bizzat kendilerinin kumar masası dedikleri masa rulet masası çıktı, habire dönüyor, nerede duracağı belli değil.

SİZ NE AYAKSINIZ YA?”

Kardeşlerim, böylesine çarpık çurpuk ayaklı masa olur mu? Buradan, İzmir’den tam da onların anlayacağı dilden soruyorum: Siz ne ayaksınız ya? Ama milletimiz 14 Mayıs’ta bunlara ne ayak olduklarını hatırlatacak.

Bu ülkede köken ve mezhep siyaseti yüzünden yaşanan acıların bir daha tekerrür etmemesi için nice sessiz devrimi hayata geçirdik. Siz bakmayın bugün birilerinin köken ve mezhep istismarıyla ülkeyi yeniden o eski günlerine geri döndürme sevdasına. Artık o eski Türkiye geride kaldı. Böyle bir teşebbüse en başta gençlerimiz izin vermez. Bunlar ömürleri boyunca bu ülkeye yaptıkları tek bir hayırlı hizmetleri, kazandırdıkları tek bir eserleri olmayan çapsızların son çırpınışlarıdır.

Ülkemizin deprem tehdidi altındaki şehirlerinden biri olan İzmir’in kentsel dönüşümünü tamamlayacak olan da yine biziz, biz. Bunlardan bir şey olmaz. Hem de bunlara rağmen yapacağız.

ANKA