Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi <strong>Atila Sertel</strong>, iktidarın yaptığı baskılar ve üst düzeyde yaşanan “ahbap-çavuş” ilişkileri nedeniyle Sayıştay raporlarının içeriğinin gün geçtikçe boşaltıldığını söyledi.<br /> <br /> Sertel, geçmişte “usulsüzlük ve yolsuzlukları” açıklıkla raporlarına yansıtan Sayıştay’ın bugün gelinen noktada “denetler-miş” gibi raporlar hazırladığını ifade etti.<br /> <br /> TBMM’de İyi Parti Grubu’nun Sayıştay’la ilgili araştırma önergesi üzerine söz alan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, verdiği çarpıcı örneklerle Sayıştay’ın nasıl sindirildiğini, raporlara yansıyan usulsüzlüklerin de nasıl aklandığını açıkladı.<br /> <br /> <strong>HIZLI YÜKSELİŞ<br /> </strong>Sayıştay’ın başındaki isim ve kardeşiyle ilgili dikkat çeken bir bilgi paylaşan Sertel, Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş’ın kardeşi İsmail Baş’ın Maliye Bakanlığı’ndan Sayıştay denetimindeki TRT’ye geçişini ve hızlı yükselişini anlattı. Sertel, “Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş’ın kardeşi İsmail Baş, önce ağabeyinin bir dönem Müsteşarlık yaptığı Maliye Bakanlığı’nda çalışmaya başlıyor. Seyit Ahmet Baş, Sayıştay Başkanlığına seçilince de TRT’ye geçiş yapıyor. TRT'de yüzlerce uzman, TRT'nin yetiştirdiği yüzlerce kadro kıyılırken televizyonculuk deneyimi olmayan İsmail Baş, birdenbire yükselmeye başlıyor. Önce TRT Arabi kanalının Müdürlüğüne getiriliyor, kısa bir süre sonra da İnsan Kaynakları Daire Başkan Yardımcısı oluyor. Halen bu görevi yürütüyor. Sayıştay tarafından denetlenen TRT’de Sayıştay Başkanı’nın kardeşinin bu hızlı yükselişi tesadüf mü? Sayıştay TRT’yi objektif bir şekilde, denetçilere baskı olmadan denetleyebilir mi? Bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum” diye konuştu.<br /> <br /> <strong>USULSÜZLÜK YAPAN MÜDÜRE TERFİ<br /> </strong>KİT Komisyonu olarak Sayıştay raporları doğrultusunda kamu kurumlarını denetlediklerini ifade eden Sertel, geçmiş dönemde hiç olmazsa bazı donelerle usulsüzlükleri aktaran Sayıştay’ın bu görevi yapamaz hâle geldiğini üzülerek gördüklerini söyledi. Geçmişte raporlara yansıyan bir takım usulsüzlüklerin de iktidar eliyle aklandığını dile getiren Sertel, şunları söyledi:<br /> <br /> “Geçmiş dönemde Marmara Teknokent Genel Müdürü olan Orhan Çömlek'in, 32 bin lira gibi KİT Kanunu’na aykırı bir şekilde yüksek maaş almasını, Phuket adalarındaki ‘iş gezisi’ni komisyonda dile getirdik ve bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunduk. Orhan Çömlek, Phuket adalarına bir şirket tarafından davet ediliyor, yolu, konaklaması karşılanıyor ancak buna rağmen orada yaptığı bütün harcamaları kuruma fatura ediyor. En üst sınırdan harcırah alıyor. Bu açıklamalarımızın ardından o Genel Müdür görevden alındı. Biz dedik ki: ‘Tamam, amaç hasıl oldu’. Hep ‘tüyü bitmemiş yetim hakkı’ diyoruz ya- işte bu nedenle hak yerini buldu zannettik. Ama öyle olmadı. Sayıştay’ın onlarca sayfa ile anlattığı bu Genel Müdür AKP iktidarı tarafından ödüllendirildi ve daha büyük bir kurum olan Teknopark Genel Müdürlüğü görevine getirildi. Peki, bu raporu hazırlayan Sayıştaycılara ne oldu? Hepsi pasif göreve çekildi ve hepsinin eli ayağı bağlandı.”<br /> <br /> <strong>ÜZERİ KAPATILIYOR<br /> </strong>Konuşmasında Sayıştay’ın raporları doğrultusunda PTT ile ilgili açıkladıkları bilgileri de hatırlatan CHP İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Atila Sertel, “PTT genel müdürü temsil ve ağırlama gideri adı altındaki sınırsız harcama yetkisini kullanarak 8 ayda 478 bin lira harcarken, önceki Genel Müdür de 2016 yılının ilk üç ayında 273 bin lira harcama yaptı. Sayıştay bu harcamaların özel harcamalar olduğunu tek tek raporlarına yansıttı. Uludağ'da eş-dost-akraba 41 kişiyle kış tatili yaptıkları ortaya çıktı. Bizler de bu bilgileri kamuoyuyla paylaştık. Peki ne oldu? PTT genel müdürüne de hiçbir şey yapılmadı. Sayıştay artık denetler-miş gibi yapıyor ama ne yazarsa yazsın ‘Ya, bu insanların parası pulu, garibanın hakkı yeniliyor burada’ denilmiyor, üstü örtülüyor, kapatılıyor” diye konuştu.