Özlem Deniz Öztürk

Son zamanlarda en çok hangi kelimeyi ya da kelimeleri duyuyoruz. Yazılı ve görsel basında liyakat kelimesinin en çok kullanılan kelime olduğunu düşünüyorum. Özellikle seçimlere yakın zamanda siyasiler, oylarını artırmaya  çalışırken siyasal manipülasyona başvururlar. Siyasilerin vaatlerinin en başında "liyakatı esas alacağız" cümlesi gelir. Peki bu liyakat kelimesi ne anlama gelmektedir? Bizde karşılığı nedir, geçerliliği var mıdır? 

Liyakat, Arapça kökenli ve Osmanlıcadan gelen bir kelimedir.  Arapça “lyk” kökünden gelir. Liyakat; layık olma, yaraşma, uygunluk, yetenek, yeterlilik, değim, yararlılık, etik, erdem gibi kelimelere karşılık gelir. Özel sektör ve özellikle kamu yönetiminde işinde uzman,  bilgi, beceri ve iş konusunda yeterli olan kişilere yer verilmesidir. Platon Devleti toplumsal bir yaşamın ahlaki anlayış ile düzenlenmesi gerektiğini, organların, canlılığını bedene bağlı olduğu sürece koruduğunu savunur. Farabi, yardımlaşmak için bir araya gelmiş “erdemli toplum “olarak tanımlar. Jean Jacques Rousseau; yurttaşların özgür olduğu ve devletin halka ait olduğunu ulus – devlet anlayışının benimsenmesi gerektiğini savunur. Bütün bunlar gösteriyor ki devlet yönetiminde toplumun özgürlüğünü ve refahını benimseyen bir  anlayışın olması gereklidir. Toplumun refah seviyesi için liyakat esas alınmalıdır . 

Liyakat kelimesi Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk kez 1890 yılında topluma örnek olması için altın, gümüş olmak üzere asker ve sivillere “liyakat madalyası" verilmesiyle yaygın kullanıma girmiştir. Bu sistem,  Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna dek devam etmiştir.

Batı'da Liyakat kelimesinin karşılığı “merit”tir. Merit kelimesi Meritokrasi kavramı ile anlatılmaktadır. İlk defa 1958 yılında Michael Young, “Meritokrasinin Yükselişi" eserinde iktidara gelenlerin kamu kaynaklarını kullandırmasını tepki olarak söz etmiştir.  

Liyakata karşılık adam kayırmacılık ( iltimas), akraba kayırmacılık (Nepotizm), eş-dost kayırmacılık (Kronizm) gibi bazı kelimeler ile kullanılır . (Aktan, Acar, 2021 “Kamu yönetiminde ayırımcılık “)  Bu kelimeleri ise özel sektör ya da kamuda  iş arayan, o işe uygun şartları taşıyanları almak yerine kişiye özel şartlarla alındığı zaman kullanırız.  Kullanırız çünkü haksızlığa uğratır. 

Liyakat, toplumlarda insanlar arasında ve bazı iş gruplarında düzeni sağlar. Liyakata önem vermeden yapılan işler iyi sonuçlar vermez. Bunun sonucu olarak ilerleme olmaz, gelişemez, gerileme başlar ve kötü sonuçlara neden olur. Bir yerde, (kamu ve özel sektör) liyakatın olup olmadığını anlamak için yapılan işlerin sonuçlarına bakmak yeterli olacaktır. Liyakatın olmadığı ülkeler de işi bilen, işe uygun kişilerin iş yapma isteğini kırar beyin göçü dediğimiz olaylar gerçekleşir. Liyakatin olduğu yerde adil seçimler yapılır.  Siyasetin bütün zamanlarında liyakat kelimesi çok kullanılmış ve sadece vaatlerde kalmıştır. Liyakatın varlığını araştırırken Ülkerin gelişmişliğine bakılır. Seçimler yaklaşırken milletvekili adayların belirlenmesinde çok kullanılan ama anlamını doldurmayan liyakat unutulmamalıdır. Anlamanı bilmediğimiz kelimeleri kullanarak ilgi çeken cümleleri değil anlamını bildiğimiz cümleler daha değer taşır. Liyakat kelimesini çok kez cümlelerinde kullanan kişilere bakmak gerektiği düşünüyorum. Anlamını taşıyor mu diye....