TBMM Genel Kurulu'nda İçişleri Bakanlığı'nın 2020 yılı bütçesi görüşüldüğü sırasında, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel tarafından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 6 Nisan 2019 tarihinde Çubuk'ta şehit cenazesinde uğradığı saldırıyı gündeme getirildi. Kılıçdaroğlu'nun güvenliğinin sağlanmadığını ifade eden Özel, AKP'li yetkililerin Kılıçdaroğlu'na "geçmiş olsun" dileğinde bulunmadığını iddia etti. 'EN ÇOK BEN ÜZÜLDÜM' CHP'li Özel'in iddialarına yanıt vermek için söz alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP'nin Çubuk'ta gerçekleşen saldırıyla ilgili hazırladığı raporun hiçbir somut tarafının olmadığını söyledi. İddiaların gerçek dışı olduğunu belirten Soylu, şöyle konuştu: Çubuk olayında en çok üzülenlerden biriyim çünkü ben İçişleri Bakanıyım, hiçbir İçişleri Bakanı bir ana muhalefet partisinin genel başkanının böyle bir durumla karşılaşmasını istemez. 'Geçmiş olsun dileğinde bulunmadı' iddialarına katılmıyorum. Üzüntümü belirttim. O anda orada telefonların çekmemesine rağmen, oradaki herkese ulaşıp talimatları veren benim. Olay olduğu sırada İstanbul'dan arabayla hemen Ankara'ya geldim. Zaman kaybı olmasın diye uçak zamanını beklemedim. Allah rızası için, bir siyasi partinin genel başkanı Ankara'nın dışına çıkarsa bu haber verilmez mi? Çubuk raporunuzla alakalı iddialar gerçek dışıdır. Hiçbir iddianın somut olan bir tarafı yoktur. Yapılması gereken bir şey var, korumaların haber vermesi gerekiyordu. Hepimiz her yere gidebiliyor muyuz? Bazen derler ki, 'Sayın vekil buraya gitmeyin' diye uyarılabilir güvenlik açısından. Bazen konjonktür buna müsaade etmez. Soylu, herkesin bazı meselelerde ve özellikle seçim sonrası biraz tedbirli hareket etmesi gerektiğini ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun korumalarının bu işi iyi takip etmediğini de söyledi. SOYLU NE DEMİŞTİ? Öte yandan, Soylu'nun sözleri, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıdan sonra söylediği sözleri akıllara getirdi. Kılıçdaroğlu'nun uğradığı saldırıdan sonra, Soylu, "provokasyon olmadığını" savunmuştu. Soylu, o dönem yaptığı açıklamada, "Bizim bulgularımızda şu ana kadar provokasyonu veya dışarıdan gelerek provokasyonu sağlayan bir tespitimiz söz konusu değildir" diyerek, bir provokasyonun söz konusu olmadığını kaydetmişti. Oradaki vatandaşların reaksiyonu sonucu en nihayetinde gelişen müessif bir hadisenin yaşandığını savunan Soylu, şöyle devam etmişti: Burada bunu sürekli tevil etmeye çalışmak, sürekli 'Ben gittiğim zaman herkese haber verdim...' Emniyete haber vermemiş, Kaymakamlığa haber vermemiş, Valiliğe haber vermemiş. Emniyetin açıklaması var. Deniyor ki açıklamada, 'Bizi şu saatte aradılar. Tutanaklarda bunlar. Bu iki saatte de bize söyledikleri, cenazeyle ilgili yerin bilgisi, şehit ailesinin irtibat bilgileri'. Biz sorduk, buraya gidecek misiniz? 'Hayır. Belli değil. Gidersek biz size haber veririz'. Bunlar istihareye yatılarak öğrenilecek hususlar değildir. Hepimiz bu konularda tecrübe ve bilgi sahibiyiz.