Eski TÜSİAD Başkanı ve Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle Dünya gazetesine verdiği röportajda, kadın düşmanlığını besleyen siyasal İslam ve gericiliğe patronlar kulübü olarak verdikleri desteği unutarak pandemide kadına şiddetin artması ve eşitsizliklerin çoğalmasını eleştirdi; “Bu böyle devam edemez” diye konuştu.
"Kadına şiddeti durdurmak için İstanbul Sözleşmesi harfiyen uygulanmalı" diyen Boyner, "Bu sözleşmeyi insanlar anladı mı ondan da emin değilim. Belki de bunu kitlelere anlatmamız gerekiyor. Çünkü pandemide eşitlik, önemli bir sorun olarak daha da fazla önümüze geldi" ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi'ni yürürlükten kaldırmak isteyen AKP iktidarına ve İslamcı gericiliğe TÜSİAD ve patronlar olarak verdikleri açık desteği unutan Boyner, “2009’dan bu yana sosyal yatırımlarımızda kadın konusunu işliyoruz” dedi. Boyner grubu olarak “Cinsiyet eşitsizliğini bir demokrasi sorunu olarak görüyoruz” diye konuşan Boyner, demokrasiyi ortadan kaldıran siyasi İslam ve gericilikten hiç bahsetmedi. Bunun yerine her 8 Mart'ta kullanılan, “Biz eğer toplumun yüzde 50’sini karar mekanizmalarında, iş hayatında olması gereken yere getiremezsek demokrat bir toplum haline gelemeyiz” ifadelerini kullanmayı tercih etti.
KRAVAT İNDİRİMİNİ 8 MART'TA HATIRLADI
Sözlerine, “Bu nedenle kadın haklarını bir toplumda demokrasinin turnusol kağıdı olarak kabul ediyoruz. 8 Mart için hazırlanan reklamda da kadına şiddete dikkat çekmek istedik. Türkiye’de her gün bir kadın öldürülüyor. Ve reklamda bahsettiğimiz “kravat indirimi” de mahkemelerde yaşanmış bir gerçek” ifadeleriyle devam eden yıllardır uygulanan "kıravat indirimi"ni 8 Mart vesilesiyle, holdinginin adının geçtiği reklam dolayısıyla hatırlamış oldu. Boyner, “Boyner Grup olarak İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili bir şeyler yapmayı düşünmüştük. Bu sözleşmeyi insanlar anladı mı ondan da emin değilim. Belki de bunu kitlelere anlatmamız gerekiyor. Çünkü pandemide eşitlik, önemli bir sorun olarak daha da fazla önümüze geldi” dedi.
