Toplumsal - Selçuk Arslan

Muğla'nın Bodrum ilçesinde, 21 yaşındaki voleybol eğitmeni Tuğçe Çelik, sosyal medyadan yaklaşık iki yıldır Nurettin Şeyhmusoğlu (46) isimli şahıs tarafından taciz edildiğini paylaşmış ve yardım istemişti. Çelik'in "ölmek istemiyorum" isyanının ardından Şeyhmusoğlu gözaltına alınmış ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Tacizcinin mahkemede verdiği ifadede “Tuğçe’yi yolda gördüğümde gözlerimizle bakışıp sevişiyorduk, aşkımıza tek engel ailesiydi. Göreceksiniz ben cezaevinden çıktıktan sonra Tuğçe’yi gelinlikle emniyet müdürlüğüne götürüp haklı olduğumu göstereceğim” şeklindeki ifadesi ise Çelik'in hayati tehlikesinin de bulunduğunu göstermişti.

İLGİLİ - Tuğçe defalarca şikayet etti ama... Savcılık görevini ancak hatırladı

Tuğçe Çelik, bugün Avukat Azat Öztürk ve Avukat Yasemin Aydoğar ile birlikte olaya ilişkin basın açıklaması yaprak yaşadıklarını anlattı. Toplumsal da Tuğçe Çelik'e mikrofon uzatmak için oradaydı...

'PINAR'IN ÖLDÜRÜLMESİ BENİ YAŞADIKLARIMI ANLATMAYA İTTİ'
Zanlıyı tanımadığını ve aralarında herhangi bir iletişimin söz konusu olmadığını belirten Çelik, “Önceki gün sosyal medyadan konuya açıklık getirdim. Şimdi buradan ifade edeyim. Adam hayal dünyasında yaşıyor. Şahıs ile hiçbir şekilde aramızda hiçbir şey yaşanmamıştır. Oturduğum mahallede esnaftır. 10 yıldır mahallede esnaflık yapmaktadır. Göz aşinalığım vardır aynı mahallede olduğumuz için. İzmir’de okuyorum sadece tatilde ailemin yanına geliyorum. Yine tatil için geldiğim bir dönmede beni görüp babama benimle evlenmek istediğini beyan etmişti. Babam bu teklifi reddetmişti. İşte o günden beri mahalleli beni kızı gibi gördüğü için savunup adamın yüzüne bakmamıştır ve tepki göstermiştir. Zanlı bunu bir saplantı haline getirmiş ve sürekli tacizlerini sürdürmüştür. Sadece sosyal medyadan değil bakışlarıyla da tacizlerini sürdürüyordu. Son dönemlerde ciddi bir şekilde rahatsızlık duymaya başladım. Son olarak Pınar Gültekin olayından çok etkilendim ve yaşadıklarımı anlatmaya karar verdim” dedi.

'BUGÜN TUTUKLANDI AMA YA YARIN?'
Maruz kaldığı sistematik tacizler nedeniyle tedirgin olduğu ifade eden Çelik, “Zanlı şuan tutuklandı ama yarın serbest bırakılabilir. Bu adam çıktıktan sonra tehlike devam edecek. Bu yüzden ben kendi hayatıma ilişkin güvence istiyorum. Sesim evet duyuldu ama ya duyulmasaydı benim gibi hatta daha kötüleriyle uğraşan binlerce kadın var. Bana yardım eli uzatıldı ve şu an kurtuldum. Bana uzanan el onlara da uzatılmalı. Paylaşımlarımdan sonra binlerce kadın başından geçenleri mesaj olarak tweet olarak bana attı bu konuda bir şey yapılmalı” diye konuştu. Destek sunan herkese teşekkür eden Çelik “Öncelikle avukat Azat Öztürk’e, Simge Kocadon’a, Bodrum Emniyet Müdürlüğü’ne ve yardım eli uzanan kurum, kuruluş, topluluklara, derdimi paylaşan herkese sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.
 
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR
Tuğçe Çelik’in avukatı Azat Öztürk ise “Toplumda bir çok kadın arkadaşımız mağdur olmuştur. Tuğçe gibi kadın arkadaşlarımızın mağdur olmaması adına buna devlet güvenceli altın alınmalı. Bunun kanuni güvencesi 6284 sayılı kanun ve İstanbul sözleşmesidir. Bu hususların dikkate alınması lazım” ifadelerini kullandı.
 
'GEÇ KALMIŞ EŞİTLİĞİ SAĞLAYABİLİRİZ'
Avukat Yasemin Aydoğar ise daha önce yaşanan kadın cinayetlerine dikkat çekti. Yaşanan olay nedeniyle üzüldüklerini belirten Aydoğar, “Genç kadınların kardeşimizin başına gelen olaydan dolayı utanç ve üzüntü duyuyorum. Çünkü biz kadınlar birbirimize bağlıyız. Birimiz zulüme uğradığında diğerimizinde canı acıyor, hepimizin ortak acısı oluyor. Acı çekiyoruz ve kimse duymuyor. Ülkemizin geldiği bu vahim durumda artık başka Pınar Gültekinlerin, Emine Bulutların, Özgecan Aslanların olmaması için yetkililerden somut ve hızlı adımlar bekliyoruz. Çünkü hiçbir kadın cenneti bulmak için erkeğin cehennemine katlanmak zorunda değildir” dedi.

Yasaların caydırıcı olması gerektiğinin altını çizen Aydoğar, “Son olarak bir hukukçu olarak şunu söyleyebilirim ki, yasaların caydırıcı ve uygulanabilir olması, şiddet vakalarında indirim oranının kaldırılması bizlere daha güçlü hukuk mücadelesi sunabilir. Eğitim ve yasalar ile bu durumu çözebilir, geç kalmış eşitliği sağlayabiliriz” diye konuştu.