Ceylan Önkol, Diyarbakır Licê’de, 28 Eylül 2009 günü hayvanlarını otlattığı sırada Yayla Karakolu’ndan atılan havan topu sonucu katledilmişti.

Ceylan’ın cansız bedeni 6 saat olay yerinde bırakıldı ve savcı “can güvenliği” gerekçesiyle olay yerine üç gün sonra gitti. Önkol’un annesi Saliha Önkol, kızının parçalanan bedenini eteğinde topladı, olay yerindeki bütün delilleri, Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etti.

AİHM: İHLAL YOK
Aile avukatları, 2010 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Mayıs 2012’de ise soruşturmanın etkin ve tarafsız yürütülmemesi, soruşturmanın derinleştirilmesine yönelik taleplerin reddedilmesi, aradan geçen süreye rağmen dava açılmaması ve şüphelilerin bulunmaması nedeniyle tekrar AİHM’e ikinci başvuru yapıldı. AİHM, 5 yıl sonra 17 Ocak 2017’de Önkol ailesinin başvurusunu sonuçlandırdı ve “etkin soruşturma ve yaşam hakkı açısından ihlal olmadığına” karar verdi.

30 Nisan 2014’te ise Ceylan’ın ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyadaki kanıt ve raporların faillerin tespiti için yetersiz olduğuna kanaat getirdi, dosya için “daimi arama kararı” verdi.

Önkol ailesi, patlamada sorumluluğu ve ihmali olduğu nedeniyle İçişleri Bakanlığı aleyhine 100 bin TL maddi, 150 bin TL manevi tazminat talebiyle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, aileye 28 bin 208 TL tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme, 5233 sayılı “Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’una” dayanarak, manevi tazminat talebini reddetti. İtiraz üzerine Danıştay, 16 Mayıs 2019’da Ceylan Önkol’un ailesine tazminat ödenmesi kararını bozdu, tazminat davasının “kusursuz sorumluluk” ilkesi veya “hizmet kusuru”  ilkesi kapsamında görülmesi gerektiğine hükmetti. Bunun üzerine İdare Mahkemesi, 8 Mart 2021’de aileye toplamda 283 bin TL ile maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

Ceylan Önkol’un katledilmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada, birçok delil ve tanık olmasına rağmen aradan geçen 12 yılda herhangi bir gelişme sağlanamadı.