Toplumsal Haber Merkezi

Yıllardır çeşitli mesleklerden 'ünlü'lerin tacizine uğrayan kadınlar, yaşadıklarını veya şahit olduklarını anlatmaya devam ediyor. Tacizcilerin koruma duvarları ve mağdurlara uyguladıkları baskılar yüzünden saklı kalan taciz olayları bir bir açıklanıyor. İlk olarak edebiyat dünyasında yakılan kıvılcım, şimdi başka sektörlere de yayılıyor. Tehdit ve baskıların en çok yaşandığı sektörlerden olan medya sektörü de bunlardan biri.

Psikolog Sebla Kutsal da Hürriyet'te editör olarak çalıştığı yıllarda karşılaştığı bir taciz olayını anlattı. 2013 yılında Hürriyet'in internet sitesinde genç bir kadın editörün şefi tarafından sistematik olarak taciz edildiğini belirten Kutsal, "Adam kendini aşıp, kendini reddeden kadının sosyal medya hesaplarına -kendisi masada yokken- girip onun ağzından gibi ahlaksızca şeyler yazıyor. Mağdur olan çalışanı eski bir kadın gazetecinin toplantı odasında sorgulamasına şahit oluyorum" diyerek olayın nasıl sonuçlandığını şöyle anlattı:

Sinirden titreyen genç kadının sözleri karşısında ben vah vah'lamaya başlayacakken bana dönüp ayar veriyor eski kadın gazeteci: Henüz hiçbir şey kesin değil, lütfen!

Mağdureyi suçlar ses tonuyla sürüyor diyalog. Nasıl mı sonuçlanıyor? Arkadaşımız bir şekilde işten çıkmak durumunda kalıyor. Tacizci koltuğunu koruyor, ta ki hızını alamayıp "or.spu kovuldu" gibi şeyler yazana kadar.

'BEN İFŞA ETMEYECEĞİM ÇÜNKÜ...'
Sebla kutsal, şahit olduğu bu olayı anlattıktan sonra, kendi yaşadıklarını ise şöyle anlattı:

Ben... Ben mi? Kendi payıma düşen tacizciyi ifşa etmeyeceğim. Sürekli mağduru oynayarak gündeme gelmeyi seven o her devrin adamı çakma solcu zaten unutuldu gitti. Adını anmaya bile değmez.