TOKSİK İLİŞKİ NASIL ANLAŞILIR?
Eğer bazı insanlarla ilişkinizde bazı olumsuz duyguları sık yaşadığınızı düşünüyorsanız yani çaresizlik, öfke ya da suçluluk gibi, sürekli açıklama yapma gereği hissediyorsanız bu ilişkinin aslında toksik bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz. Karşı tarafın bizi bir şekilde manipüle ettiğini, değiştirmeye, kontrol etmeye, belirli yönlere çekmeye çalıştığını düşünebiliriz. Yaşadığımız bu duygulardan anlayabiliriz.
TOKSİK KİŞİLER GERİ ADIM ATMAZ
Sağlıklı ilişkilerde de kişiler zaman zaman birbirlerine yanlış davranışlarda bulunabilir, hata yapabilir, kırıcı olabilir. Ama sonrasında ne bekleriz, o kişinin özür dilemesini bekleriz. Ancak toksik kişilerde geri vites yoktur yani geri adım atma durumu yoktur. Bu kişiler yanlış bir şey yaptıklarını düşündüklerinde ya da siz bunu düşünüyor olsanız bile asla özür dilemezler.
ÖZÜR DİLEMEZLER
Özür dilemek demek, ‘Ben yanlışım, ben hatalıyım, bana olan saygı kaybolacak, bu yüzden asla geri adım atmamalıyım, sonuna kadar gitmeliyim’ şeklinde düşünceye sahiptirler. Tabii bu tür davranışların, öğrenmelerden yani çocukluk öğrenmeleri ve aile yaşantılarından geldiğini biliyoruz. Bu kişiler sebepsiz şekilde böyle olmuyorlar.
OLUMSUZ DUYGU AYNASI OLURLAR
Bu kişiler, ilişkilerde daha fazla sorun yaşarlar. Bu kişiler, ilişkilerde daha fazla zarar görebileceğini, yalnız olduğunu düşünebilir, kimseye güvenmemesi gerektiğini düşünebilir. Bu kişilerin ilişki tarzı aslında hayata bakışı, baş etme yöntemleri aslında. Bu kişiler yaşadıklarının sonrasında böyle bir yöntem geliştiriyor. Özür dilememek ve karşı tarafa bazı duygular hissettirmek gibi… Çünkü zamanında kendisi de bunu hissetmiş. Ben buna olumsuz duygu aynası diyorum. Kişi hissettiği duyguları aslında karşı tarafa aktarıyor.
SÜREKLİ MEMNUN OLMAMA DURUMUNDADIRLAR
Bu kişilerde sürekli memnun olmama durumu vardır. Eleştiri vardır, sürekli bir şeylere sinirlenirler, bir şeylere kızarlar, rahatsız olurlar, alınganlık gösterirler. Bir kafeye gidersiniz garsonla tartışırlar, bir sinemaya gideceksinizdir sinemanın yeri ile ilgili şikayet ederler. Sürekli bir memnuniyetsizlik durumu vardır. Aslında baktığımızda siz de bir süre sonra o duyguları satın alırsınız, bir süre sonra siz de onun yanındayken bu duyguları sık hissettiğinizi daha eleştirel daha alıngan olduğunuzu fark edersiniz.
MEMNUNİYETSİZLİĞİNİN KAYNAĞINI KENDİSİ DE BİLEMEZ
Aslında sizi de o duygulara çekerek sizi de aşağıya çekmeye çalışırlar. Bu kişilere ‘Neden kötü davranıyorsun, neden bana böyle bir şey söyledin, bir şeye mi kızdın ya da bana kızdığın bir şey mi var, alındığın bir şey mi var, sana yanlış bir şey mi yaptım?’ diye sorsanız neden kötü davrandığına dair bir açıklama yapamaz. Çünkü kişi de bilmez bunu. Kişide bir memnuniyetsizlik var ama bu durum neden kaynaklanıyor onu da bilmez. ‘Öyle olmam gerekiyor’ der. Bu kişilere kötü insanlar diyemeyiz. Bu kişi kötü kalpli ve bana bunu yapmaya çalışıyor diyemeyiz. Sadece hayatta öğrendikleriyle aldıkları topladıkları bilgilerle böyle baş edebildikleri için kişi bunu yansıtıyor.
ALTTA YATAN NEDEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU OLABİLİR
Altta yatan neden, kaygı, depresif bir durum olabilir, kişilik bozuklukları olabilir. Genellikle kişilik bozuklukları daha sık gördüğümüz bir durum oluyor. Bu nedenle iyi insan veya kötü insan olarak değil, bunun bir hastalık olduğunu düşünmek gerekiyor.