Mafya siyaset ilişkilerinin göbeğindeki Türkbank, Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ve yönetim kurulunda yine bakan yardımcısı Özgür Volkan Ağar'ın bulunduğu İGE'ye satıldı. 
Alaattin Çakıcı'nın isminin karıştığı ve hükümet düşüren Türkbank hakkında, Berat Albayrak'ın 'Kaynakları sömürdü' iddiaları mevcuttu.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) olumlu görüşlerinin ardından TMSF Fon Kurulu, banka ile ilgili satış kararını verdi.

Buna göre, Türk Ticaret Bankası'nın (Türkbank), Türkiye İhracatçılar Meclisi, ihracatçı birlikleri, Türk Eximbank ile birlikte özel sektöre ve kamuya ait 20 bankanın ortak olduğu İhracatı Geliştirme AŞ'ye (İGE) devrine onay verildi. 
TMSF'nin açtığı satış ihalesinde üç katılımcı yarışmış ve İGE 455 milyon TL bedelle ihalede en yüksek teklifi vermişti.

ALAATTİN ÇAKICI RAKİPLERİ TEHDİT ETTİ
Türkiye'nin ilk özel bankası Türk Ticaret Bankası 274 şubesi ve 4 bin 532 çalışanı varken 1994'te patlayan ekonomik krizle   zayıfladı. 94 Mayıs'ında Hazine'ye devredildi. Ancak, bankanın yüzde 84,52'lik hissesi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından kamu ihalesiyle satıldı.

TMSF, 4 Mayıs 1998'de Türkbank’ı satışa çıkardı. İhaleyi, 600 milyon dolarlık fiyatla Korkmaz Yiğit kazandı. 18 Mayıs'ta İstanbul polisi, Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne Korkmaz Yiğit'in cep telefonunu, organize suçla mevcut bağları ve para transferine ilişkin gerekçelerle dinleme izni almak için başvurdu.
Ancak, Yiğit ile Çakıcı arasındaki ilişkilerin telefon kaydı polisteydi. Ve polis Çakıcı'nın ihaleye girmek isteyen rakipleri tehdit ettiğine dair bilgiye sahipti.

FİKRİ SAĞLAR İFŞA ETTİ
17 Ağustos 1998'de Çakıcı, Fransa'da yakalanıp Türkiye'ye iade edildi. 29 Ağustos günü, CHP milletvekili ve Kültür ve Turizm Bakanlığı yapmış olan Fikri Sağlar'ın eline posta yoluyla Yiğit ve Çakıcı arasında Türkbank ihalesi hakkında bir konuşma kasedi geçti. Sağlar, 13 Ekim günü yaptığı basın toplantısıyla olayı kamuoyuna duyurdu. Bunun üzerine TMSF, 15 Ekim 1998'de ihalenin geçersiz olduğunu duyurdu.

YILMAZ HÜKÜMETİ GÜVENOYU ALAMAYARAK DÜŞTÜ
Korkmaz Yiğit, 12 Kasım'da polise verdiği yazılı ifadede tüm bağlantılarını itiraf etti ve hukuka aykırı iş yaptığını kabul etti. Yiğit'in ifadesinin kamuoyunda yankı bulmasıyla konu siyasete de sıçradı. Skandala Başbakan Mesut Yılmaz ve ekonomiden sorumlu devlet bakanı Güneş Taner'in de karıştığı ortaya çıktı.

Yiğit, bunu yapmaya kendisini Yılmaz ve Taner'in teşvik ettiğini, hatta bunun için kamu bankalarından kredi teklif ettiklerini iddia etti. Sonunda Yiğit, tutuklandı ve hapse mahkum edildi. Bir süre sonra ise tüm malvarlığını kaybetti.

Skandala karışan Başbakan Mesut Yılmaz hakkında Meclis'te soruşturma komisyonu kuruldu. Yılmaz ifadeye çağrıldı ve kabinesi güven oyu alamayarak 11 Ocak 1999'da düştü.