CHP Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Semra Dinçer, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Sağlık Kanun Teklifi üzerine konuştu. Diş hekimlerinin yaşadığı sorunlara ve hastanelerde randevu almanın güçlüğüne dikkat çeken Dinçer, şöyle konuştu:
“KAMUDA 40-45 BİN TÜRK LİRASI MAAŞ ALAN BİR DİŞ HEKİMİNİN ALTINDA BİR TABAN ÜCRET BELİRLEMEK, ÖZELLİKLE YENİ MEZUN DİŞ HEKİMLERİMİZİ AÇLIĞA VE YOKSULLUĞA MAHKUM EDECEKTİR”
“Bu teklif, diş hekimlerinin ucuz iş gücü olarak, güvencesiz bir şekilde emeklerinin sömürülmesine yol açacaktır. Kanunda diş hekimlerinin ücretlerinin nasıl belirleneceği muğlak bırakılmıştır. Kamuda 40-45 bin Türk Lirası maaş alan bir diş hekiminin altında bir taban ücret belirlemek, özellikle yeni mezun diş hekimlerimizi açlığa ve yoksulluğa mahkum edecektir. Söz konusu diş hekimlerimizin alacakları taban maaş, sigorta ve diğer özlük haklarıyla ilgili tüm düzenlemeler kanunla yapılmak yerine Sağlık Bakanlığına bırakılıyor. Hastane patronu bir sağlık bakanının inisiyatifine bu yetkilerin verilmesi diş hekimlerinin emeğinin sömürüleceğini açıkça göstermektedir.
110 diş hekimliği fakültesinden binlerce gencimiz ihtiyacın da üzerinde mezun oluyor. Üstelik kamudaki diş hekimi açığına rağmen atamaları da yapılmıyor. Kamuda atama olmayınca, parası olan herhangi bir vatandaş, yeni mezun evlatlarımızın diplomalarını kiralayarak mahalle aralarına klinikler açıyor. İyice zorlaşan ekonomik şartlarda hayatta kalmak isteyen yeni mezun gençlerimiz atama olmayınca, özel sektörde de iyi bir fırsat bulamayınca bunu yapmak zorunda kalıyor. Kamucu anlayıştan uzak, halkı müşteri olarak gören AKP zihniyeti vatandaşın nitelikli ve ucuz sağlık hizmeti almasının önünü tıkıyor.
"HEKİMLERE 'GİDERLERSE GİTSİNLER' DİYEN ZİHNİYET NEDENİYLE VATANDAŞ HEM DOKTORSUZ HEM DE RANDEVUSUZ KALDI'
Koca koca binalar diktiniz adına şehir hastanesi dediniz ama gelin görün ki bu hastaneleri doktorsuz bıraktınız. Koca koca adalet sarayları diktiniz, adaleti bitirdiniz. Hekimlere 'giderlerse gitsinler' diyen zihniyet nedeniyle vatandaş hem doktorsuz hem de randevusuz kaldı! Öyle Sağlıkta Dönüşüm, Sağlıkta Devrim gibi süslü sözlerle olmuyor bu işler. Geçici çözümlerle, yamalı bohçalarla devrim olmaz. Devrim, kamucu bir anlayışla toplum sağlığını ve tüm sağlık çalışanlarını önceleyen bir sağlık politikasıyla mümkün olur.”
