Türkiye, Elazığ depremi ile sarsılırken ‘beka sorunu’ yaşayan iktidar, kriz zamanlarının anahtarı ‘siyaset yapmayın’ söylemini masaya sürdü. Siyaset yapmama telkininin başlı başına bir siyasal yönelim olduğu ülkede, ‘Birlik beraberliğe en çok ihtiyaç duyulduğu zamanlar’ vurgusu da gecikmedi. Bu ortamda, deprem vergilerinin akıbetini sormak bile 'provokasyon' olarak nitelendi. Birgün'de yer alan habere göre; HDP’li Ergani Belediyesi'nin yardımı geri çevrilirken, sosyal medyada hükümeti eleştiren onlarca kişi hakkında soruşturma başlatıldı. Uzmanların uyarılarının neden kulak ardı edildiği, çürük binalara ilişkin neden önlem alınmadığı, imar affının hangi cesaretle verildiği, uyarı veren onlarca noktada önlem alınıp alınmadığı gibi onlarca soru yine yanıtsız kaldı. En nihayetinde ‘siyaset yapmayın’ diyen hükümet, depremi de bir 'halkla ilişkiler' çalışması olarak kullanmaktan çekinmedi. 'Mutlusunuz değil mi?' AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan "Depremi durdurma şansımız var mı" diyerek Soma katliamında olduğu üzere, yıkımı yine kadere bağladı. İstanbul başta olmak üzere ülkenin hemen her bölgesi deprem ikazı verirken, havuz medyasının ‘hükümetin başarısını’ anlatan hikayeleri yine ‘pes’ dedirtti. CNN Türk muhabirinin çadıra girip elindeki mikrofonu uzattığı yurttaşa ‘Korktunuz değil mi? Ama şimdi huzurla oturuyorsunuz bu çadır içinde. Şu anda bulunduğunuz manzaradan mutlusunuz?” demesi sosyal medyada gündem oldu. Depreme ilişkin can kaybını önleyici politikalar geliştirmeyen hükümetin, arama kurtarma konusundaki ‘başarıları’ ise aynı medya organları tarafından defalarca servis edildi. Yurttaşlara adeta olası büyük depremde devletin kendilerini enkaz altından hızla kurtaracağının garantisi verildi. HAVUZ MEDYASI YİNE ŞAŞIRTMADI Gazeteler ise hükümeti zor duruma düşürecek hiçbir ihmale yer vermeyen manşetlerinde, felaket karşısında nasıl seferber olunduğunu, devletin ilk günden bu yana yurttaşı yalnız bırakmadığını, yaraların en kısa zamanda hassasiyetle sarılacağını yazdı. Deprem sonrası kahramanlık hikayelerine yoğunlaşan yandaş kimi gazetelerin dünkü manşetleri ise durumun vahametini şöyle özetliyor: ‘Devlet Şefkati’ manşetiyle çıkan Türkiye gazetesi, depremin hemen ardından bakanların afet bölgesine koştuğunu belirterek, “Devlet, afetzedeye maddi manevi sahip çıktı” dedi. ‘15 Dakikada Enkaz Başındaydık’ manşetini atan Yeni Şafak, depremde devletin ve yardım kuruluşlarının hızlıca organize olması sayesinde 45 kişinin sağ olarak kurtulduğunu yazdı. Devlet erkanının açıklamalarına yer veren gerici Yeni Akit de şaşırtmayarak ‘Devlet Dört Koldan Yaraları Sarıyor’ manşetini kullandı. ‘Kahramanlar’ manşetiyle çıkan Milliyet’te ise arama kurtarma çalışmalarına katılan görevliler yer alırken, yine hükümetin ihmaline ilişkin tek kelime geçmedi.