Vatan Partisi Ankara İl Başkanı Deniz Tokgöz, Ankara Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu raporlarında yolsuzluk yaptıkları iddia edilen isimlerin Mansur Yavaş imzasıyla daire başkanlıklarına atanması ve bir tarikatla anlaşarak belediyeden 2000 kadronun peşkeş çekildiği iddiaları üzerine  Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde, basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasının tam metni şu şekilde: 

Değerli Basın Mensupları,

Kıymetli Ankaralılar,

21 ve 22 Mayıs tarihli Aydınlık Gazetesi haberleriyle kamuoyuna yansıyan bilgilerde görülmüştür ki Mansur Yavaş yönetimi Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde yolsuzlukla mücadele etme görüntüsü altında yolsuzluk yaptıkları belediyenin teftiş kurulu raporlarına yansıyan ve savcılığa intikal eden isimleri korumuş, üstelik bu isimleri daire başkanlıklarına kadar terfi ettirmiştir. Yine terfi alan bazı isimlerin Süleymancılar adı verilen ve Diyanet İşleri Başkanlığı raporlarında yabancı ülkelerin istihbaratlarıyla ilişkili olarak dikkat çekilen cemaat yapılarıyla bağı olduğu anlaşılmıştır. Keza Aydınlık Gazetesi aracılığıyla öğrendiğimiz bilgilere göre 2000 kişi Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde, 2500 kişi de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bu cemaat yapısıyla yapılan gizli anlaşmalarla belediye kadrosunda işe alınmıştır.

Değerli Basın Mensupları,

YAVAŞ'IN YOLSUZLUKLA MÜCADELESİ SAHTE VE ŞOV
Mansur Yavaş’ın önceki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek dönemine ait 80 dosyayı yolsuzluk iddiasıyla savcılığa bildirmesi ve bunun üzerinden yolsuzlukla mücadele görüntüsü vermesi tamamen sahte ve şova dayalıdır. Evet Mansur Yavaş dosyaları savcılığa vermiştir fakat dosyalarda adı geçen ve teftiş kurulu raporlarıyla yolsuzluk yaptıkları iddia edilen isimleri daire başkanı yaparak savcılıktan gelen bilgi ve belge taleplerini engellemenin önünü açmıştır. Yavaş, kendi talimatıyla başlatılan soruşturmalara yine kendi talimatıyla şüphe ve şaibe düşürmüştür.

SÜLEYMANCILARLA İŞBİRLİĞİ KURDU
Bakınız toplamda 50 Milyon lirayı aşan usulsüzlükten dolayı Mansur Yavaş yönetimi tarafından savcılığa bildirilen şahıslardan Tolga Kepir Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı, Nihat Aras Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı ve Ramazan Kabasakal Dış İlişkiler Daire Başkanı olarak yine Mansur Yavaş tarafından atanmıştır ve halen görev yapmaktadır. Bu isimlerden Ramazan Kabasakal’ın Süleymancılar Tarikatıyla bağı sosyal medyada gözler önündedir. Belediye Başkanı Özel Kalem Müdürü olan Yüksel Arslan’ın belediyedeki Süleymancıların başı olduğu da kuvvetli iddialar arasındadır. Buradan Mansur Yavaş’a sesleniyoruz. Yolsuzlukla mücadele yönteminiz sahtedir. Siz de ranta dayanan bu sistemin parçasısınız.

İPLERİ ATLANTİK KIYILARINA UZANIYOR
Değerli Vatandaşlarımız,

Mansur Yavaş’ın uygulamaları sadece bunlarla sınırlı kalmamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı raporuyla yeni bir FETÖ olabileceğine dikkat çekilen Süleymancılar Cemaatiyle iş birliği kurmuştur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla birlikte belediye kadrolarını bu cemaate peşkeş çekmişlerdir. Elbette bu iş birliğinin CHP ve İYİ Parti’den bağımsız kurulması mümkün değildir. Ülkemizin cemaat teröründen çektikleri ortadayken sözde Atatürkçü sözde halkçı görünen bu belediye başkanları aslında kirli sistemin elemanları konumundadır. Bu sistemin ağababası Amerika Birleşik Devletleri ve onun şuan ki başkanı Joe Biden’dır. Nitekim Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri ABD Kalkınma Ajansı’ndan milyonlarca dolar hibe desteği almaktan geri durmamışlardır. Mansur Yavaş’ın Ramazan Ayında Müslümanların katili İsrail Devleti’nin büyükelçiliğine 500 kişilik iftar verdirmesi de bu sisteme bağlılığın başka bir gösterisidir.

Yüce Türk Milleti,

Altın tepsi üzerinde bize alternatif yöneticiler diye sunulmaya çalışılan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ait oldukları ittifakın partileriyle birlikte kirli küresel rant sisteminin devamı için çabalayan ve ipleri Atlantik kıyılarına kadar uzanan kukla siyasetçilerden başkası değildir.

Türkiye’nin her yanında, köylerde, sanayi bölgelerinde, mahallelerde üreticilerimizden böyle gitmez sesleri yükselmektedir. Vatan Partisi sürekli üretim bölgelerinde toplantılar, görüşmeler yapmaktadır. Tablo açıktır. Sistem bitmiştir. Sistemin siyaseti de siyasetçileri de tarihin çöplüğüne doğru gitmektedir. Türkiye’nin önünde sistem dışı, kamucu ve gerçekten halktan, üretimden yana çözümler durmaktadır. Bu çözümlerin mimarı da Vatan Partisi ve Genel Başkanımız Dr. Doğu Perinçek’tir.

Milletimizden yetki istiyoruz. Rant ve cemaat belediyeciliğine son verelim.

Milletimizden yetki istiyoruz. Üreticiyi baş tacı yapalım.

Milletimizden yetki istiyoruz. Dolar saltanatına baltayı vuralım. Tam bağımsız Türkiye’yi kuralım.