MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Ayasofya ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada "Ayasofya'nın İstanbul'daki bütün ibadethane ve camilerden ayrı, hususi bir yere ve öneme sahip olduğunu" belirtti.

Yalçın'ın açıklamasının bir kısmı şöyle: 

Ayasofya'ya, kıyamete kadar muhafaza edilmek üzere fethin, geleneksel Türk hoşgörüsünün ve devlet anlayışının sırları işlenmiştir. Ayasofya, Türk egemenliğinin hem beşeri hem de semavi sembolü olduğu kadar, dünyada yeni bir çağı kapatıp bir yenisini açan büyük fethin de abidevi delilidir.

Ayasofya fetih ve kılıç hakkıdır. İstanbul'un sahibi kimse, Ayasofya onundur. Dolayısıyla Ayasofya üzerinde tasarruf hakkı da Türk milletine aittir.

Hayat sürdüğümüz topraklarda kıyamete kadar hükümran olacağımıza işaret eden ve egemenliğimizin göstergesi olan Ayasofya Camisi, milletimizin vicdanına, namusuna, şerefine ve haysiyetine emanet edilmiştir. Hiç kimse kendini Vatikan ya da Ortodoks kilisesi yerine koymasın. Hiç kimse son Bizans İmparatoru Konstantinos'u geri getirmek için ruh çağırma seanslarına yeltenmesin. Ayasofya'nın müze statüsünde tutulmasına destek, Bizans'ı ihya ütopyası peşinde koşan izansızlara takviye kuvvet hizmetidir.

Ayasofya'nın ibadete açılmasının maddi kayba yol açacağı tezi, turizm geliri kaybından samimiyetle endişe edenlerden çok, kapitalizmi din ve meslek edinen materyalistlerin iddiası, yabancı mahfillerden para ve talimat alan siyasi beslemelerin savıdır. Yok Alman turist gelmezmiş, yok herkes bize düşman olurmuş, yok dünyada yalnız kalırmışız yaveleri korkaklığa, basiretsizliğe ve ihanete giydirilmiş yaldızlı işbirlikçi elbisesidir. Türkiye'nin egemenlik haklarını kullanmak için Almanya'dan, Rusya'dan, ABD'den, hele de Yunanistan'dan icazet aldığı nerede görülmüştür? MHP olarak, milli egemenliğimizin Ayasofya üzerinden pranga ve vesayet altında daha fazla bekletilmesine rızamız yoktur.