The Guardian’da Boğaziçi Üniversitesi’ndeki kayyum protestolarıyla ilgili yayımlanan analizde, İstanbul’un en prestijli üniversitesine üniversite bileşenlerine sorulmadan atanan kayyumun Türkiye’nin hayal kırıklığına uğramış ve yetersiz istihdam edilen gençlerinin hükümete tepkilerini göstermelerinin vesilesi olduğu dile getirildi.

Öğrenci ve akademik personelin protestolarının, yaklaşık bir aydır, Melih Bulu’nun atanmasından bu yana devam ettiği söylenen haberde; Boğaziçi Üniversitesi’nin Türkiye’nin tartışmasız en prestijli eğitim kurumu olduğuna değinildi.

MELİH BULU, AKP’Lİ BİR PATRON
Analizde Melih Bulu’nun patron ve AKP üyesi kimliklerine de vurgu yapılarak üniversite bileşenlerinin tepki göstermesinin esas nedeninin Bulu’yu atama kararının antidemokratik bir şekilde alınması olduğu dile getirildi. Bulu’nun 12 Eylül Darbesi’nden bu yana üniversite dışından atanan ilk rektör olduğuna vurgu yapıldı.

GEZİ’DEN BU YANA GERÇEKLEŞEN EN RADİKAL PROTESTO
Protestolar dolayısıyla bu hafta İstanbul’da en az 250, Ankara’daysa 69 kişinin gözaltına alındığı dile getirilen analizde, gösterilerin 2013’teki Gezi protestolarından bu yana Türkiye’deki en radikal gösteriler olduğunun altı çizildi.

Erdoğan’ın çarşamba günü yaptığı açıklamaya da değinilen haberde, Erdoğan’ın Boğaziçi protestolarının kontrolden çıkmasına izin vermeyeceği ve gençlerin “milli ve manevi değerlere” karşı çıkan “terörist” ve “LGBT”ler olduğu yolundaki sözlerine yer verildi.

TEK ADAMLIK EĞİLİMİ 15 TEMMUZ’DA ARTTI
Erdoğan’ın iktidar üstündeki tekelinin ve tek adamlık eğiliminin 15 Temmuz’daki başarısız darbe girişiminden bu yana arttığı vurgulanan haberde, darbe girişiminden sonra Erdoğan’ın üniversite rektörlerini doğrudan kendisinin atamaya başladığının altı çizildi.

Haberde 20 yıla yakın bir süredir devam eden AKP iktidarının, Türkiye’de kurumları ve toplumu muhafazakar bir yola soktuğu vurgulanarak barışçıl protestoların bile bastırılmasının bir norm haline geldiği dile getirildi.

Z KUŞAĞI AKP’DE SADECE EKONOMİK ÇALKANTI GÖRÜYOR
Türkiye’de eski kuşağın Erdoğan’a yol ve hastane yaptığı için minnettar olduğuna, fakat 2000’lerin başında dünyaya gelen Z kuşağınınsa AKP döneminde sadece ekonomik istikrarsızlık ve çalkantılara şahit olduğu dile getirildi.

Erdoğan’ın “dindar nesil” yetiştirmek için gösterdiği tüm çabalara rağmen işsiz kalan seküler gençlerin Erdoğan’ın muhafazakar Türkiye vizyonunu reddettiği vurgulandı.

5 MİLYON GENÇ İLK KEZ OY KULLANACAK
Türkiye’de doksanların ikinci yarısından iki binlerin başına kadar olan dönemde doğan insanların nüfusun yüzde 40’ına yakın bir kısmını oluşturduğuna değinilen haberde, gelecek seçimlerde 5 milyon civarında yeni seçmen olacağının altı çizildi. AKP’nin seçmen profili yaşlanırken oy havuzunun daraldığına işaret edildi.