CHP'den istifa eden Denizli Milletvekili Teoman Sancar hakkında çok sayıda söylenti dolaşımda. Bunlardan biri de Sancar'ın 'kasetinin' olduğu ve istifasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun istediği yönünde. Sancar kaset iddiasıyla ilgili daha önce "Tecavüz, İstanbul Ataşehir, Bodrum Kuşadası üçgeni yolsuzluk iddiaları… Eşcinsellik iddiaları… Bunların hepsini duydum, takip ediyorum. Danışmanımın adını, ahlaksızca ve adi bir şekilde karıştırıyorlar, iftira atıyorlar… Ne oldu da Melih Gökçek çıktı bu işlerin içinden, kendini ortaya attı… Bunu insanlar biraz düşünmeli. Evet, Kaset var diye, baskı oluşturuldu… Gerekli yerlere şikayetimi yaptım" demişti. Sancar bu kez de yandaş gazete Sabah'a mülakat vererek bazı iddialar ortaya attı.

'ALKOL ALIP ARKADAŞIMDA KALDIM'
Sabah'ta yer alan haberde şantaj kasedini elinde tutanların CHP Genel Merkezi'ne giderek onuncu katta CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'la görüştükleri, görüntüleri ona izlettikleri iddia edildi. Sancar da partisinin kendisine sahip çıkmadığını, kendisine söz hakkı bile tanımadıklarını ileri sürerek şunları anlattı:

Pandemi nedeniyle mekanlar kapalıydı. Birkaç arkadaşımla birlikte bir ortamda alkol aldık. Daha önceden tanıştığım ailecek de görüştüğümüz bir kişi, çalıştığı kurumda çok baskı gördüğünü görüşmek istediğini söyledi. Mekanlar kapalı olduğu için evine gittim. Kapıda biraz görüştük. Konu uzayınca içeriye geçtim. Saatin geç olması nedeniyle orada uyuya kalmışım. Aradan bir hafta geçtikten sonra bu kişi beni aradı. Elinde bir takım görüntüler olduğunu söyledi. Telefonda kim olduğu bile belli olmayan bir kaç saniyelik bir görüntü izlettiler. Görüntüler çok net değildi. Bunları basına vermekle tehdit edip 1 milyon dolar istediler. Ben görüntülerin bana ait olmadığını emindim. 'İstediğinizi yapın' deyip yanlarından ayrıldım. Ancak tehditler birkaç hafta daha sürdü.

SEYİT TORUN VE ENGİN ÖZKOÇ VARDI

Bir süre sonra genel merkezden arandım. Ankara'ya genel merkeze çağrıldım. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç vardı odada. Seyit Torun, videom olduğunu söyledi. Telefonundan görüntülere girdi belli belirsiz bir video izletti. Görüntülerin bana ait olduğunu söyledi. Ben 'bunu kimler getirdi' diye sordum. 'Bunu söyleyemeyiz' dediler. Şok oldum. Beni değil şantajcıları savundular. İstifa etmem için boş kağıdı önüme uzatıp istifa mektubunu imzalamamı istediler. Görüntüleri izlememe bile fırsat vermediler. İstifa mektubum hazırlanmış bile, istenilmediğimi anladım imzamı attım arkama bile bakmadan ayrıldım. Partim bana sahip çıkmadı. Bir şantajcıya inanıp partim beni harcadı. Kendimi ifade etmeme izin bile vermediler. Kim olduğunu bile bilmediğim insanlar elini kolunu sallayıp genel merkeze nasıl girer? Nasıl Genel Başkan Yardımcısı bunları odasına kabul eder anlamış değilim.