Urfa’nın Suruç ilçesinde 24 Haziran 2018 Genel Seçim sürecinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının iş yeri ve hastane saldırıları sonucu eşini ve 2 oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar’ın, “adalet” talebiyle Urfa Adliyesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti, her geçen gün büyüyor. 24 Eylül’de 200’üncü gününe girecek nöbette, 200 avukat ailenin taleplerini dillendirecek. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) genel başkanlarının da aralarında bulunduğu 20 baroya çağrılar yapıldı. 200’üncü günde Adalet Nöbeti’ne katılacak olan avukatlar, Urfa Adliyesi önünde kürsü kuracak. Katılımcıların ve aile avukatlarının yapacağı konuşmaların ardından 200 avukat, aileyle birlikte oturma eylemi gerçekleştirecek. Ardından aileye randevu vermeyen Urfa Cumhuriyet Başsavcısı’ndan görüşme talep edilecek.

MA’dan Emrullah Acar’ın haberine göre; 200 gündür devam eden eylemlerine dair Ferit Şenyaşar, katliama uğramadan önce mutlu bir yaşantıları olduğunu belirtti. Ferit Şenyaşar, “Bu olay başımıza gelmeden önce hayatımızda ne bir karakol ne bir mahkeme salonu gördük. İktidarın bir milletvekili, halk üzerinde baskı kurmak için iş yerimizi hedef aldı. İş yerimizde onlarca kişiyle saldırdılar. Bütün kardeşlerimle ağır yaralandık. Suruç Devlet Hastanesi’nde saldırılar devam etti. İş yeri saldırılarında milletvekilli Yıldız yok ama hastane katliamının baş organizatörü Yıldız ve kardeşi Celal Yıldız’dır. İş yerinde yaşananlara dair dava açıldı ve tartışmalı bir karar verildi” diye anlattı.

'MÜCADELEMİZ 3 YILDIR SÜRÜYOR'
Urfa Adliyesi önünde başlattıkları Adalet Nöbeti’nin 195’inci gününe girdiğini vurgulayan Şenyaşar, “Ancak bu mücadelemiz 3 yıldır sürüyor. Burada oturmadan önce Ankara’ya gittik. Siyasi partilerin genel başkanları, bakanlıklar, demokratik kitle örgütleri ile görüştük. Herkes hastanede bir katliam yapıldığını kabul ediyor. Katliam ile ilgili yetkililer bilmelerine rağmen bir adım atmıyorlar. Herkes bizden kaçıyor. Hukuki olarak bize verecekleri bir cevapları yok. Bu katliamı artık herkes biliyor. Bu katliam sadece bize değil herkese yapılmıştır. Yetkililer adım atmasa da adalet arayışımız toplum nezdinde karşılık bulmuştur. Yetkiler bu haykırışa daha fazla sessiz kalamaz” şeklinde konuştu.

'BİR MÜCADELE BAŞLATACAĞIZ DİYE YOLA ÇIKTIK'
Adalet Nöbeti boyunca baskı ve engellemelerin hiç eksik olmadığının altını çizen Şenyaşar, “6 aydan fazladır adliye binası önünde annem ile birlikte bir adalet mücadelesi veriyoruz. Biz sadece bir nöbet tutacağız diye buraya oturmadık, bir mücadele başlatacağız diyerek bu yola çıktık” dedi. Nöbet eylemi boyunca annesiyle birlikte 6 kez gözaltına alındıklarını belirten Şenyaşar, yaşadıklarını şu şekilde anlattı:

“Hukuksuz yere gözaltına alındık. Darp edildik, hastaneye kaldırıldık. Bizi zorla buradan uzaklaştırmaya kalktılar. Pankart gerekçesi ile bize para cezaları kesildi. Tehdit edildik, ancak biz mücadelemizden vazgeçmedik. Savcılar ve emniyetin tek derdi bizi buradan uzaklaştırmaktı. Hukuksuzluklar o kadar arttı ki Güvenlik Şube Müdürü bir savcının adını ondan izinsiz kullanarak hakkımızda gözaltı kararı bile çıkardı. 3 yıldır katliama dair dava dosyasını açamayanlar jet hızıyla anneme ‘Hakaret’ davası açtılar. Anneme açılan dava adalet istediği için açıldı. Bu dava adalet isteyen herkese açılmıştır.”

'200 AVUKAT İLE...'
Her gün farklı kesimler tarafından destek ziyaretlerinin yapıldığına dikkat çeken Şenyaşar, iki kişi olarak başlattıkları mücadelenin, her geçen gün büyüdüğünü söyledi. Eylemlerinin 200’üncü güne yaklaştığını ifade eden Şenyaşar, “24 Eylül tarihinde 200 avukat ile vicdanı olan herkese sesleneceğiz. Daha önce bize randevu vermeyen başsavcı ile görüşme talebinde bulunacağız. Bizi daha önce ziyaret eden 10 bölge baro başkanı başsavcı ile görüşme talep etmişti, ancak talepleri reddedilmişti. Başsavcı bu sefer bizden kaçamayacak. 200 avukat ile ‘ya adaleti sağlayın ya da istifa edin’ diyeceğiz” dedi.