Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun yakın korumalığını yapan polis memuru Erol Yıldız’ın Ankara’da şüpheli ölümüne yönelik yaşanan tartışmalarda ismi Sedat Peker’e yakınlığıyla bilinen Deli Çavuş adlı Twitter hesabı tarafından gündeme getirilen BBP MYK Üyesi Ali Karahasanoğlu, partisi tarafından disipline sevk edilmişti.
Yeniçağ'daki habere göre yaptığı açıklamalar nedeniyle BBP yöneticileri ile görüştüğünü, kendisine 'açıklamalarının bulunduğu haberlerin yalanlanmasının istendiğini' söyleyen Karahasanoğlu, "Şehit Muhsin Yazıcıoğlu ve katledilen arkadaşlarımızla alakalı davaları akamete uğratmakla suçlayıp, kendi beceriksizliklerini bana yıkmaya çalışanlar; bunun akabinde beni, parti içi disiplini bozmak, parti birlik ve beraberlik ruhuna zarar vermekten kesin ihraç talebiyle disipline sevk ettiler” ifadelerini kullandı.
Karahasanoğlu ayrıca "Şahsıma yönelik herhangi bir saldırı olursa sorumlusu kamuoyu önünde beni hedef gösteren BBP Genel Başkan Yardımcısı Mikail Şahan ve paylaştığı twitlerle buna zemin hazırlayan Yasemin Güneş olacaktır" dedi.
'BU DÜPEDİZ SUİKASTTIR'
Açıklamasında Yazıcıoğlu’nun ölümü ile ilgili parti yetkililerine "İktidar ortağı olduğunuz Cumhur İttifakı bileşenlerine; suikastı çözün" diye bir defa çağrıda bulundunuz mu?" diye seslenen Karahasanoğlu, "Bu bir kaza değil düpedüz suikasttır" iddiasını tekrarladı.
İSTİFA ETTİ
Karahasanoğlu, “Yaşanan gerçekler ayan beyan ortadayken şahsıma yapılan haysiyet cellatlığına seyirci kalmıyor, mücadelemin mihengine koyduğum Nizam-ı Alem davasını esas alarak Büyük Birlik Partisi’nden ve MKYK üyeliğinden istifa ediyorum. Bizim davamız parti isim ve etiketlerine sığmayacak kadar mukaddestir. Takdir, adıyla şeref duyduğum Yüce Türk Milleti’nindir” ifadeleri ile partisinden istifa ettiğini açıkladı.
NE OLMUŞTU?
Ülkücü mafya Sedat Peker'e yakınlığı ile bilinen Deli Çavuş hesabından, "Erol Yıldız ölmeden önce BBP’nin MYK üyesi Ali Karahasanoğlu’nu iki gün arka arkaya arayarak öldürüleceğinden bahsettiği" iddiasında bulunulmuş, Karahasanoğlu, Yazıcıoğlu’nun korumasının şüpheli ölümünde "yaşayan son şahit" olarak gösterilmişti.
