Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü köşesinde yayımlanan yazısında "Yine af" başlıklı bir bölüm kaleme aldı.

Altaylı, yazısında 'af' tartışmalarına değinerek "Ortada fol yokken ve yumurta zaten tavuğun içindeyken bu af neyin nesidir anlamam" ifadelerine yer verdi.

Altaylı'nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

Yine af

Ve sonunda geliyor.

Yine bir "af" geliyor.

Hangi sosyal, siyasal ya da hukuki gerekçe ile geldiğini bilmiyorum.

Bilmem de mümkün değil çünkü böyle bir gerekçe yok.

Tek gerekçe şu olabilir:

"Cezaevleri fazla doldu. Biraz boşaltalım. Çıkanların büyük bölümü geri gelecektir ama en azından bir süre rahatlarız. Bu arada yeni cezaevleri de yaparız."

Bunun dışında 17 yıllık "istikrarlı" bir dönemin sonunda bir affı gerektirecek bir durum ortada yok.

Hani "çözüm süreci" ddedikleri mesele bir işe yaramış olur da sonrasında bir siyasi af çıkarırsın anlarım.

Ya da FETÖ'nün yargıyı ele geçirdiği dönemde yapılan hukuksuzları ortadan kaldırmanın başkaca bir yöntemi kalmamıştır onu da anlarım.

Ya da FETÖ ile mücadelede büyük başarı elde edilmiştir, başlangıçta ayıramadığın siyaset ve ticaret, ibdaet üçlüsünden ibadetten dolayyı mağdur olanların mağduriyetini gidermek istersin onu bile anlarım.

Ama ortada fol yokken ve yumurta zaten tavuğun içindeyken bu af neyin nesidir anlamam.

Şimdi diyecekler ki, "Bu af değildir. Bu bir infaz yasasıdır."

Ben de güleceğim.

Diyecekler ki, "Bazı suçlar kapsam dışı tutulacak."

Ona daha çok gülerim.

Her af böyle çıkar Türkiye'de.

Sonra bir mahkeme bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürür.

Anayasa Mahkemesi de Anayasa'nın eşitlik ilkesi gereği kapsamı genişletir.

Ha derseniz ki, "Anayasa Mahkemesş böyle bir şey yapmayacaj. Garantisi var."

O zaman tamam.

Hukuk zaten yok demek istiyorsanız her şey olur. 

Yasaya bile gerek yok. "Şunları da alın" dersiniz.

Salarlar.

Karşılığında da "Şunları da alın" dersiniz.

Alırlar!