HKP Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Av. Ayça Okur, MEB’in ‘Hizmetiçi Eğitim Yönetmeliği’ni kaldırarak, ‘Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri’ adı altında Cemaat ve tarikat ya da iktidara yakınlığıyla bilinen vakıf ve derneklerin MEB personeline eğitim vermesine olanak sağlayan yeni yönetmeliğe göstererek, Yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay’a başvurduklarını açıkladı. 

‘TELAFİSİ İMKÂNSIZ ZARARLAR DOĞURACAK’ İDDİASI
HKP avukatları tarafından hazırlanan dava dilekçesinde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Hizmetiçi Eğitim Yönetmeliği’nde yaptığı değişikliğin hukuka aykırı olduğu, telafisi imkânsız zararlar doğuracağı savunuldu.

'TARİKAT MENSUPLARI ARTIK ÖĞRETMENLERE HİZMET İÇİN EĞİTİM VERECEK'
Bahse konu yönetmeliğin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa, Milli Eğitim Kanununa ve Anayasaya aykırı olduğu belirtilen dilekçede, 'Bir kısmı bebek, onlarca çocuğun taciz, tecavüz, şiddet mağduru olduğu cemaatler, tarikatlar gerçeği gün gibi ortada iken bu tarikat mensupları artık öğretmenlere hizmet içi eğitim verecek. Öğretmen eksiğinin olduğu durumlarda pedagojik formasyonu olmayanlar öğretmen olarak atanacak ve hizmeti sırasında bu eğitimi cemaat, tarikat mensupları verecek' ifadelerine yer verildi. 

'LAİKLİK GİDİYOR'
Danıştay’a yapılan başvuruya ilişkin HKP Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Av. Ayça Okur, şunları söyledi:

Feryat ediyoruz. İçimiz kan ağlıyor. Laiklik gidiyor. Ortaçağın karanlık dehlizlerine geri döndürülmek isteniyoruz. Adım adım işliyor Büyük Ortadoğu Projesi. Bu vatan, Afganistanlaştırılmaya, İranlaştırılmaya doğru götürülüyor AB-D ve yerli uşakları AKP’giller tarafından. Okullar Millli Eğitim Kanunu madde 15’te açıkça kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır yazmasına rağmen çocuklarımız Bursa’da olduğu gibi bir müdür imzası ile yan yana oturtulması yasak hale getiriliyor. Bunun bir adım ötesi kızlarımızın okula gidememesidir, erkek çocuklarımızın cemaat, tarikat yurtlarına mecbur bırakılmasıdır. Orada bırakalım pedagojik formasyonu kendisi de zamanında badelenmiş, tacize, tecavüze, şiddete uğramış insan müsveddelerinden aynı tavrı görmesine sebep olmaktadır. Daha bugün izlemedik mi Süleymancıların yurdunda sözde öğretmenin ergenliğin başındaki çocuklarımıza şiddetini. Tüm bunları artık yasal hale getiriyorlar,

'BİR NESLİ KARARTMAYI PLANLIYORLAR'

Milli Eğitim Bakanlığı Hizmet İçi Yönetmelikte yaptıkları Anayasa, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, Milli Eğitim Kanuna aykırı düzenlemelerle çocuklarımızı, gençlerimizi ortaçağcı zihniyete sahip sözde öğretmenlerle, eğitim müfredatlarıyla bir nesli karartmayı, vatanı yok etmeyi, Laik, Demokratik, Bilimsel, ortaçağın Ümmetçisi değil modern çağın Ulusçusu bir ülkeyi yok etmeyi planlıyorlar. Anadolu’da sıkışmış Faşist bir Din Devleti kurmayı hedefliyorlar. İşte bugünkü hukuk mücadelemiz tüm bunları hedefleyen Milli Eğitim Bakanlığı Hizmet İçi Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle ilgili. 11 Mart 2022’de yürürlüğe giren yeni yönetmeliğin iptali için Halkın Kurtuluş Partisi olarak Danıştay’da dava açtık. Ne değiştirdi bu yönetmelik? Söyleyelim: Artık öğretmenlere cemaatler hizmet içi eğitim verecek. Öğretmen eksiğinin olduğu durumlarda pedagojik formasyonu olmayanlar öğretmen olarak atanacak ve hizmeti sırasında bu eğitimi cemaat, tarikat mensupları verecek. Atanacak öğretmenin hedefi kanunlara, anayasaya uygun olarak düzenlenmiş yürürlükten kaldırılan eski yönetmelikte “Türk milli eğitiminin amaç ve ilkelerini bir bütünlük içinde kavrama ve yorumlamada ortak görüş sağlamak ve uygulamada birlik kazandırmak, Türk milli eğitim politikasını yorumlamada bütünlük kazandırmak” iken artık bu hedef yeni yönetmelikle ortadan kaldırılmış oldu. Bir sonraki yönetmeliğin hedefini varın siz düşünün.

'HKP, LAİKLİK KARŞITI FAALİYETİN ÖNÜNDE DİMDİK DURMAKTADIR'

Halkın Kurutuluş Partisi kız çocukların okullardan çekilip çocuk gelin yapılmasına, okulların peşaver medreselerine dönüştürülmesine, modern çağın insanı yetiştirmek için atanması gereken öğretmenlerin yerini mollara, şeyhlere, şıhlara bırakmayı amaçlayan bu ve benzeri her türlü laiklik karşıtı faaliyetin önünde dimdik durmaktadır. Tehlikeyi gördüğü yıllardan beri verdiği mücadelesini kararlılıkla sürdürecek ve er geç modern gericiliği de ortaçağcı gericiliği de ortadan kaldıracak. Emin olun.