Ercan Çankaya

AKP’li Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun kurduğu GENAR Araştırma Şirketi'nin Genel Müdürü Mustafa Şen, mezunu ve hâlâ öğrencisi olduğu Boğaziçi Üniversitesi’yle ilgili Habertürk’te çıktığı canlı yayında skandal açıklamalara imza attı. Devamsızlık ve ortalamasının düşüklüğü nedeniyle atıldığı okuldan İslamcı görüşleri nedeniyle atıldığını öne sürdü.

AKP’nin Boğaziçi kayyumuyla ilgili konuşan Mustafa Şen, konuşmasının başlarında yaptığı ilginç Boğaziçililik tanımıyla dikkatleri üstüne çekmeyi başardı. “Kendini Boğaziçili kabul eden herkes, bir yıl dahi Boğaziçi’nde bulunsa Boğaziçilidir” diyen Şen, Boğaziçi’nde 2000’i aşkın öğretim üyesi ve görevlisi, araştırma görevlisi, idareci olduğunu, bunların içinde İslamcı, muhafazakâr, ülkücü olarak nitelendirilebilecek 10 kişi bile olmadığını söyledi. Üniversitesinin hocalarını, bileşenlerini siyasi görüşüne göre değerlendirdiğini açıkça söyleyen Şen, programda kendisine sorulan "hocaların siyasi görüşlerine dair istatistiklere nereden ulaştığı" sorusuna cevap vermedi.

DÜZENLİ OLARAK ATILIYOR
Boğaziçi Üniversitesi’nde yeterince İslamcı olmadığı için bir getto olduğunu ileri süren Şen, internette erişime açık özgeçmişine göre hâlâ Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doktora öğrencisi. Doktora programından birkaç kez atıldığını söyleyen Şen’in, programdan atıldıktan sonra her seferinde afla geri döndüğü anlaşılıyor. Programda, doktoradan ilk atılışını anlatan Şen, hocasının kendisinden İslami camiayı ifşa etmesini istediğini, etmediği için kendisini doktoradan attığını söyledi.

CEM KÜÇÜK FIRSATI KAÇIRMADI
Programda bulunan tetikçi Cem Küçük, bir hocayı hedef gösterme fırsatını kaçırmak istemeyerek “Hocanız kimdi” diye sorunca Şen, “Söylemem, adını söylemem” dedi. Gürkan Hacır da “Size o kadar kötülük yapmış” söyleyin diye ısrar edince Şen, “Benim kimseye kinim yok” diyerek yine isim vermedi. Konuşmasının devamında Şen, üç derse gitmediği için finale alınmadığını, ders notuna F verilerek dersten kaldığını, ortalaması 3.00’ün altına düşünce de doktora programından atıldığını söyledi. Dolayısıyla Şen’in doktora programından siyasi görüşleri nedeniyle değil, devamsızlık nedeniyle atıldığı ortaya çıktı.

HEM DEVAMSIZ HEM BAŞARISIZ
Boğaziçi Üniversitesi’nde bazı lisansüstü derslerinde devamlılık zorunluluğu bulunuyor. Üç derse gitmeyince dersten kalabiliyorsunuz. Fakat tek dersten kalmak tabii ki atılma sebebi değil. Fakat kendi ifadesine göre tek dersten kalmakla ortalaması 3.00’ün altına düştüğüne göre Mustafa Şen’in ortalamasının da çok düşük olduğu anlaşılıyor. Bilindiği gibi 4.00’lük sistem uygulanan üniversitelerde, lisans döneminde sınıf geçmek için gerekli ortalama 2.00’yken bu ortalama lisansüstü programlarda 3.00’dür. Şen’in ifadelerinden derslerine düzenli olarak devam etmediği gibi ortalamasının da düşük olduğu anlaşılıyor.

ŞERİF MARDİN’İ DE KARIŞTIRDI
Program boyunca Boğaziçi Üniversitesi’yle ilgili ilginç açıklamalarına devam eden Şen, Şerif Mardin’in Boğaziçi Üniversitesi’ndeki görevini Boğaziçi hocalarınca “bıktırıldığı” için bıraktığını da öne sürdü. Oysaki Şerif Mardin, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki görevinden kendisine Washington Amerikan Üniversitesi İslam Araştırmaları Merkezi Müdürlüğü teklif edildiği için ayrılmıştı.

FİŞLEME İDDİASI
Mustafa Şen konuşmasında, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin İslamcı olarak bildikleri arkadaşlarını fişledikleri yalanını da tekrarladı. Mustafa Şen’in fişleme diye bahsettiği olay, anlattığının tam tersiydi. Boğaziçi İslam Araştırmaları Kulübü (BİSAK) adlı, üniversite kulübü olduğu iddiasında olan cihatçı topluluğun üyeleri, sadece okul öğrencilerinin üye olduğu sosyal medya gruplarındaki Kayyum Bulu’ya dair konuşmaları, öğrencilerin isimlerini kapatma gereği bile duymadan hedef göstermek için Twitter’da paylaşmışlardı. Bunun üzerine sadece bu hedef gösterme işini yapan öğrenciler, açık ispatı olmak şartıyla öğrenci gruplarından atılmıştı.

TÜRK UYRUKLU OLMAYAN HOCALARI ALMIYORLAR
Mustafa Şen, Boğaziçi Üniversitesi felsefe bölümünü yarım bıraktıktan sonra aynı üniversitenin tarih bölümünü bitiriyor. Daha sonra Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde yüksek lisans yapıyor. Sakarya Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tezini, Profesör Sami Şener’in danışmanlığında Gazali’nin Nasihat-ül Muluk eseri üstüne yazmış. Mustafa Şen’in danışmanı da ilginç bir isim. Milli Türk Talebe Birliği kökenli Şener, şu an Sosyologlar Derneği (SOSYODER) Başkanlığını yürütüyor. Başkanlığını yaptığı derneğe, yıllardır Türkiye’de çalışsa da Türk uyruklu olmayan sosyologlar, alanlarına katkıları ne olursa olsun üye kaydedilmiyor.