Toplumsal Haber Merkezi

İçişleri Bakanlığı’nın hafta sonları uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamasına ilişkin genelgesinde, saat 10.00-17.00 saatleri arasında market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçilerin faaliyet gösterebilecekken, bu süreçte alkol satışı yapılamayacak. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise bu kararla ilgili olarak “Bilimsel bakışla da uyumlu bizim kararımız. İstedikleri kadar itiraz etsinler, dünyadan haberleri yok” savunmasını yaptı.

Yandaş Habertürk yazarı Nagehan Alçı'ya konuşan Soylu "Avrupa’da yapılandan farklı bir uygulama yok. Sosyal mesafe deyip duruyoruz. İçki sosyal mesafeyi azaltan bir etkiye sahip. Tabii ki kısıtlama getirmekte haklıyız" dedi. Oysa Soylu'nun sığındığı sosyal mesafe makul bir gerekçe değil, çünkü kafe ve barlar zaten kapalı. İnsanlar aldıkları içkiyi evlerinde içmek zorundalar.

Bunun üzerine de Soylu, rota değiştirdi ve bu kez içkinin salgın üstündeki olumsuz etkisine sığındı. Batı’da bütün ülkelerin içki satışına kısıtlamalar getirdiğini belirten Soylu, Nagehan Alçı'ya "Kaldı ki Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarısı ve tavsiyesi var salgınla mücadeleye içkinin olumsuz etkisi üzerine. Bilimsel bakışla da uyumlu bizim kararımız. İstedikleri kadar itiraz etsinler, dünyadan haberleri yok" diye konuştu.

BİLİMLE İLGİSİ YOK, MESELE POLİTİK
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya tepkiler de gecikmedi. Nörobilimci Doç. Dr. Çağhan Kızıl, salgın bahanesiyle getirilen içki yasaklarına bilimsel bir zırh bulmaya çalışan Soylu'ya bilimsel bir yanıt verdi. "Bilimle ilgisi yok, mesele politik" diyen Kızıl, "Almanya’da da belli bölgelerde de açık alana satış kısıtlaması var ancak kişilerin sokakta buluşup içmelerinin önüne geçmek için. Evlerde sorun yok. Türkiye’de sokakta elimizde içkiyle çıkamıyoruz ki zaten! Her şey işinize geldiği gibi!" ifadeleriyle Soylu'ya tepki gösterdi.

Yazar Fatih Yaşlı ise "mekanlar kapalı, insanlar içkiyi alıp evlerinde içiyor, bunun sosyal mesafe ile ne ilgisi var" sorusunun elbette bir yanıtı olmadığını vurguladı.