Bingöl’ün Genç ilçesinde bir kadın, esnaf ziyareti sırasında yolda karşılaştığı İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e dert yandı.

Gençli kadın, şöyle konuştu.

Hoş geldiniz. Bu zamlar neye? Biz milletvekilleri çıkarttık, biz belediye başkanı çıkarttık. Bu her şeye zam geliyor. Biz kiracıyız, bu fakir fukaranın hali ne olacak? Biz onu çıkartıyoruz, ona oy veriyoruz, o diyor ‘Tamam biz bunu böyle yapacağız’. Herkes bizi kandırıyor. Bizi oyuna getiriyor. Herkes, makamda kendine oturuyor. Böyle bir haksızlık var mı? Herkes kendi adamına çalışıyor. Benim babam gazidir. Ben bir gazi kızıyım.

Ben, devletin yanına gidiyorum, o bize yardımcı olmuyor. Belediye başkanı da kendine çalışıyor. Biz, Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yaptık, bu ne haksızlık? Böyle bir adalet var mı? Ben kendimce sana soruyorum. Gelin bir evimi görün. Gelin görün. Çocuklarımın yatağı mı var? Oturacak kanepem mi var? Sobam mı var? Gelin bakın. Marketlere gidiyoruz zam, ona gidiyoruz zam. Biz bir gün çocuklarımızın karnını doyuruyoruz, ona diyoruz ‘çok şükür’. Bu ne haksızlık? Artık burama gelmiş. Olmaz, ben kabul edemiyorum artık. Fakir fukaranın sesini duysunlar.

'EMEKLİ OLMASAM ZATEN İKİ AY DAYANAMAM'
Beş çocuğunu okutmaya çalıştığını söyleyen bakkalsa Akşener’e şunları söyledi:

İşlerimiz bitmiş artık. Ben emekli olmasam zaten iki ay dayanamam. Benim şu anda beş tane öğrencim var. Üçü üniversitede, biri lisede biri de ilk okulda. Üniversite okuyanların biri İstanbul’da, biri Gaziantep’de, biri de Tunceli’de. Vallahi 50-100, ne bulduysam onu gönderiyorum. Çocuklar yurtta kalıyor. Evde imkansız bir şey.

'ALLAH’IN İZNİYLE SİZ GELİRSENİZ VERECEĞİZ'
On yıldır sandığa gitmediğini belirten kırtasiye işletmecisi de şöyle konuştu:

Ben, 2 sene öncesinde AK Parti’den ilçe başkanı adayıydım. Çok büyük zulmedildi bana. 10 yıldır sandığa gitmiyorum. Sizleri tenzih ediyorum ama hiçbir siyasetçiye ben saygı göstermiyorum. Çünkü büyük zulmedildi bana. Allah’ın izniyle siz gelirseniz vereceğiz. Ablamızsınız, Allah’ın izniyle.

AKŞENER: DERİN YOKSULLUK DİYE BİR KAVRAM VAR
Esnaf ziyareti sonrasında gazetecilere açıklama yapan Akşener, şunları söyledi:

İlçe ilçe, şehir şehir esnaf geziyorum. O dükkanlardan içeri girdiğim zaman, -bazılarını siz takip ettiniz, biliyorsunuz- ilk söze, iktidar partisini yermediğimi, kendi partimi övmediğimi, propaganda yapmadığımı… Elbette oylarına talip olduğumu, seçim zamanı geldiğinde oylarını isteyeceğimizi söyleyerek tam 23 ay geçirdim. Şimdi, enteresan bir ortaklaşma söyleyeyim. Yani batıdaki bir şehirle Orta Anadolu’da bir şehir, oradan gelin Bingöl’e, oradan gidin Siirt’e, Siirt’ten Batman’a, oradan geçin Samsun’a ortak neler var? Yoksulluk ortak. Esnafın zor durumdaki hali ortak. Zamlar ortak. Vatandaşın alım gücünün düşmesi ortak. Pek çok üniversite mezunu gencin asgari ücretle iş bulamayıp kahve köşelerinde beklediği o sorun ortak. Ama daha vahim bir ortak mesele var, ‘derin yoksulluk’ diye bir kavram var. Şimdi köylerde üretim durunca şehirde çoluğuna çocuğuna gıda yardımı yapma işi ortadan kalkmış. Dolayısıyla İstanbul’da da başka şehirlerde de özellikle çocuklarda bodurluk başladı. Yani 11 yaşında zannettiğiniz çocuğun 14 yaşında olduğunu görebiliyorsunuz. En acilen aslında üzerinde durmamız gereken şey o. ‘Vatandaşın durumu kötü’ dediğim zaman, iktidar partisi karşı çıkıp çemkiriyor. Çiftçinin, besicinin problemi hangi şehir olursa olsun ortak. Ama bütün bunların yanında bir başka durum var. Liyakate dikkat edilmemesi, yani kayırmacılık… Yani inanılmaz.

'SİZ VELİNİMETSİNİZ'

Lütfen siz, gücünüzün farkında olun. Siz seçmensiniz. Yahu şuculuk buculuk üzerinden veriyorsunuz oyları, çırak çıkıyorsunuz kardeşim. Asıl mesele bu. Siz velinimetsiniz, velinimet. Her siyasetçi gelip buraya böyle olmalı. Çemkiriyorlar size. Ne güzel iş yahu? Beş maaş alıyor danışman, sen açsın, sen işsizsin. Neyle kapatıyor bunu? Şuculukla buculukla. Onun için bunları ortadan kaldırıp, biz gerçek dertler üzerinden mücadele edeceğiz.”