DEVA Partisi lideri Babacan, Sedat Peker'in yayınladığı videoları izlemeye dayanamadığını söyledi ve "İnsanın vicdanını yaralıyor. Türkiye’nin 1990’ların karanlığına döndüğünü gösteriyor" dedi.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in yurtdışından yayınladığı videolarla ilgili DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'dan da bir açıklama geldi.

T24'ten Murat Sabuncu'ya konuşan Babacan “Açıkçası ben o videoları izlemeye dayanamıyorum. İnsanın vicdanını yaralıyor. Türkiye’nin 1990’ların karanlığına döndüğünü gösteriyor” dedi.

Peker’in "itiraf ve iddiaları"yla ilgili olarak yargının harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Babacan "Bütün bu olanlar Türkiye'nin 90'ların karanlığına geri döndüğünü gösteriyor bize. Her alanda olduğu gibi. Nasıl ekonomide görüyorsak 90'lara dönüşü yoksullukla, yolsuzlukla, yasaklarla, bu konularda da maalesef 90'ların karanlığına ülkenin geri döndüğünü görüyoruz" diye konuştu.

Babacan şu ifadeleri kullandı:

Burada açık itiraflar var, suç tespitleri var, iddialar var. Normal bir ülkede yargınn hemen harekete geçmesi lazım.  Bir, devlet reflekslerinin zayıfladığını gösteriyor.  Bir de, daha kötüsü, özellikle iktidar tarafından bu tür suç örgütleriyle mafyayla yakın durma, beraber hareket etme, onları kayırma, destekleme, bu tabloyu da görüyoruz.

Sadece devletin devlet olma fonksiyonunu bırakın, iktidar tarafında bu tür yapılarla olan bir ilişkiyi de görüyoruz. Geçen sene yaşamadık mı? Bir suç örgütünün lideri özel bir kanuni düzenlemeyle hükümetin küçük ortağı  tarafından alenen desteklenerek özel bir kanuni düzenlemeyle serbest bırakıldı. Bunu gördük ve daha sonra yapılan açıklamaları gördük. Siyasal şiddetin, sokak şiddetinin tekrar sokaklara geri döndüğünü gördük.

Bugün iktidarın küçük ortağı isim isim hedef gösteriyor, gösterdiği hedefler bir süre sonra  bakıyorsunuz alenen şiddet görüyor.

Hukuk devletinde böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir şey kabul edilebilir mi?

Siyasi partilerin üst düzey yöneticileri sokak ortasında şiddet görebiliyor ve iktidarın büyük ortağı da bu konuda tamamen sessiz.Tek bir açıklamasını duydunuz mu?

Bu kadar gezeteci şiddet gördü sokakta, bu kadar siyasetçi şiddet gördü. Ve küçük ortağın işaret ettiği insanların bu şiddeti gördüğünü dünya âlem bilmiyor mu?

Peki büyük ortak, sayın Erdoğan niye sessiz? Bu kadar önemli bir hadisede niye susuyor? Bütün bunlar ülkenin düştüğü bu acı tabloyu bize gösteriyor.

Gerçekten bu koskoca ülkeye çok yazık. Devlet devlet olmanın gereğini yerine getirecek. Kaldı ki iyi yönetildiğinde bu iş nasıl oluyor gördük.

Bir dönem biliyorsunuz mafyaymış, suç örgütüymüş, çeteymiş bunlar günlük haberlerden tamamen çıkmıştı.

Çünkü niye; o dönem işin başında olanlar, İçişleri bakanları ve o dönemki yönetim zihniyeti bunlara göz yummuyordu ve göz açtırmıyordu.

Şu anda öyle değil, ilişki yumağı karma karışık. Açıkçası ben o videoları izlemeye dayanamıyorum. Arkadaşlar gönderdiler 3-5 dakika baktım. Ya bu kabul edilecek bir şey değil. İnsanın vicdanını yaralıyor. Madem böyle bir şey ortaya dökülmüş, madem milyonlarca vatandaşımız bunları izliyor. Bu ülkenin savcısı mı yok? Bu ülkenin yargısı mı yok? Niye re’sen harekete geçilmiyor. Bu kadar iddia var doğru mudur değil midir niye bakılmıyor. Çünkü devlet reflekslerini kaybetti.

Yargıyı, yasamayı, yürütmeyi siz tek elde toplarsanız bütün sistem oradan sinyal bekliyor. ‘Bakalım Cumhurbaşkanı’ndan bir sinyal gelecek mi?’ Cumhurbaşkanı’ndan sinyal gelirse sistem harekete geçiyor, gelmezse sessiz bekliyor.