DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 20 ayda 4 Merkez Bankası Başkanı, 4 TÜİK Başkanı gördüklerine dikkatç ekti, “Problemin kaynağı açık. Varlık Fonu’nun başına kendisini atadı. Önünde engel yok. Kendini Merkez Bankası Başkanı olarak atasın. Boşuna suçu kimseye yıkmasın” dedi. Cumhur İttifakı’nı eleştiren Babacan, “Allah kimseyi Sayın Bahçeli gibi birine muhtaç etmesin” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, KRT TV’de yayınlanan Stüdyo Ankara programında gazeteciler Zeynep Gürcanlı, Nergis Demirkaya ve Yıldız Yazıcıoğlu’nun sorularını yanıtladı.

Babacan, İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesi, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınması, HDP’nin kapatılması için iddianame hazırlanması başta olmak üzere ülke gündemindeki sıcak gelişmelere ilişkin şu değerlendirmeleri paylaştı:

20 ayda 4 tane Merkez Bankası Başkanı gördük, 20 ayda 4 tane TÜİK Başkanı gördük. Böyle bir şey yok! Bu kadar sık başkan değiştirmek, buna rağmen sonuç alamamak ne demek? Sorun bütün o başkanları atayan kişinin kendinde demek. Problemin kaynağı çok açık yani. Cumhurbaşkanı Varlık Fonu’nun başına kendisini atadı biliyorsunuz. Önünde hiçbir engel yok. Kendini Merkez Bankası Başkanı olarak atasın. İnsanlara da yazık, biri geliyor biri gidiyor. Neyin doğru olduğuna inanıyorsa onu yapsın. Faizler düşecekse düşsün, artacaksa artsın. Boşuna suçu da başka kimseye yıkmasın.

'ALLAH KİMSEYİ BAHÇELİ'YE MUHTAÇ ETMESİN'

Allah kimseyi Sayın Bahçeli gibi birine muhtaç etmesin. Sayın Erdoğan’ın durumu hiç kolay değil. Yüzde 52’yi Cumhurbaşkanı sadece AK Partililerin oyuyla almadı, MHP’lilerin de oyu var orada. Dolayısıyla hem kendi Cumhurbaşkanlığının, hem de Meclis’teki çoğunluğunun Bahçeli’nin desteğiyle olduğunu herkes biliyor. Ve Bahçeli desteğini çektiği anda hem kendi Cumhurbaşkanlığının siyasi meşruiyetinin riske gireceğini, hem de Meclis’te artık istediği gibi işleri götüremeyeceğini biliyor. Ama Sayın Bahçeli’nin de bu küçük hissesini adeta hükümeti yönetmek için, hükümete baskı yapmak için, empoze yapmak için, dediğini yaptırtmak için kullanmasını siyasi etik açısından doğru bulmuyorum.