Gordion antik kentinde bulunan Yassıhöyük köyü, 19. yüzyılda yapılan bir demiryolu inşaatı sırasında keşfedilmiştir. Gordion bölgesinde ilk yerleşmenin Erken Demir Çağı’nda yani, M.Ö. 1100-900 yıllarında olduğu kazılarla ortaya çıkarılmıştır. Arkeolojik kazılar sırasında bulunan mozaik ve çakıl taşları da dahil olmak üzere yaklaşık 750 antik malzeme şimdi Gordion müzesinde sergilenmektedir.

Müzenin etrafındaki mezarlıklar, Hitit hanedanının dağılmasından sonra Anadolu'ya yerleştiğine inanılan Friglerin yaşam tarzını anlatmaktadır. Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu yer, daha çok Friglerin başkenti olmasıyla bilinmektedir. Gordion'un en önemli cazibe merkezlerinden biri olan Midas Höyük Tümülüsü, babası için Kral Midas tarafından yaptırılmıştır ve Türkiye'nin batısındaki Alyattes tümülüsünden sonra en büyük yapıdır.

Gordion, Frigler'in siyasi ve kültürel başkenti, antik çağların önemli bir halkıdır. Hititlerden sonra şehirde yerleşim izleri bulunan Friglerin, Gordion’da yapılan kazılarla şehri şiddet kullanılarak ele geçirmediği düşünülmektedir. Gordion kazılarında: ortaya çıkarılan yazısız malzemeler, çanak-çömlek. Frig halkının yerli halkla kaynaşma imkânı bulduğunu ve tam bir Anadolu uygarlığı olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Gordion’un hem Hititler hem de Frigler tarafından sınır bölgesi ve stratejik önemi olması nedeniyle özellikle seçildiği düşünülmektedir.