Süper Lig'in 25. haftasında  Başakşehir - Beşiktaş karşılaşmasında Beşiktaş'lı taraftlar Emre Belözoğlu'na sert tepki göstermişti. Belözoğlu'nun  maç sonu "Annem var, babamdan başka kimsenin elini tutmamış. Eşim benden önce başka kimse ile görüşmedi. Şeref istiyorlarsa bu bizde fazlasıyla var"  açıkalamaları sosyal medyada tepkiye neden olmuştu.

Gazeteci Fatih Altaylı, Belözoğlu'nun açıklamalarına tepki gösterdi.

Altaylı, Belözoğlu'na "Benim anamın eline el değmemiştir, karımın eline el değmemiştir. Bu mudur şeref? Haysiyet bu mudur? Ne alakası var? Hırsızsındır, alçaksındır, haysiyetsiz işler yaparsın, kaçakçısındır, yetim hakkı yiyorsundur... Oralarda ararsın şerefi. Birinin elini tutup tutmamasında değil. Çünkü kimse bilmez hangi karanlık köşede kimin kimin neyini tuttuğunu. Bunun üzerinden böyle bir şey diyemezsin. Bunun üzerinden kadına hakaret edemezsin. Kadının cinselliği ile kadının birinin elini tutmasını ilkel bir dünya görüşü olarak dayatamazsın"  dedi.

Altayl  "Hepimizin çoluğu çocuğu var. Benim kızım veya senin kızın bir çocukla el ele gezse mutlu olursun. Şerefini haysiyetini mi kaybeder ey Emre, ey Fetullah'ın çocuğu! Ayıp! Bunun üzerinden şeref haysiyet yorumu yapmak, onun bunun karısıyla kızıyla kendi karını kızını karşılaştırmak ayıptır. Ama boşuna Fetullah Terör Örgütü demiyorlar ki. Boşuna bunlar onun eteğinin altından çıkmıyor ki"  ifadesinde bulundu.

SÖZLERİN ARKASINDA DURDU

Emre Belözoğlu, dün düzenlediği basın toplantısında   "Hala çok sakin değilim. Konuşulması gerekenin, 2 tane kızımın ve hanımımın 20 metre ötesinde 35-40 dakika bana değil, anneme ve eşime yapılan hakaretler üzerinden değerlendirilmesi gerekiyor. Benim kendi eşim ve annem hakkında söylediğim konuların bir anda tüm kadınların geçmiş ilişkilerine geliyor olmasını anlamlandıramıyorum. Beşiktaş'ın çok güzel bir mottosu var; "Şerefinle oyna, hakkınla kazan" diyen. Benim atfettiğim şeref, o şerefti. 2 tane kızım orada ve eşim orada, onlara yapılan hakaretler, kadına şiddet olmuyor mu? Gerçekçi olmak lazım, konuştuğumuz zaman karnımızdan değil, kalbimizden konuşmamız lazım. Hissetmediğim bir duygunun hiç kimseye hesabını vermem. Bir tek Allah'a veririm"  ifadesinde bulunarak sözlerin arkasında durdu.