Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER) Eskişehir İl Temsilciliği tarafından dün Ulus Anıtı’nda basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer, Saadet Partisi Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Fesih Bingöl, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Fahri Gürgenburan, DEVA Partisi Tepebaşı Belediye Başkan Adayı Mustafa Özkarayanık, Bağımsız Belediye Başkan Adayı Kasım Karakaş ve Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı da destek verdi.

Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER) Eskişehir İl Temsilcisi Süleyman Yamak, “EYT yasası, tüm çalışanlar için adil bir emeklilik düzenlemesi yerine, sadece 8 Eylül 1999 tarihi öncesi ile başlayan çalışanları kapsayan bir düzenleme olarak hayata geçmiştir. Düzenlemeye göre 1 gün, 1 ay, 1 veya birkaç yıl geç çalışmaya başlanmış olması nedeniyle, yakın ya da daha fazla prime sahip akranlar arasında emekliliğe ulaşmalarında 17-20 yıl fark oluşmuştur. Bizleri görmezden gelemezsiniz. Bir gecede 17 sene yaşlandık, hayatımızın 17 yılı yok sayıldı” dedi.

Basın açıklamasında konuşan Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER) Eskişehir İl Temsilcisi Süleyman Yamak, şunları söyledi:

“Sevgili 8 Eylül 1999 sonrası sigorta başlangıcı olan, emeklilikte adaletsizliğe uğramış ve adalet arayışımız için burada bulunan arkadaşlarım hoş geldiniz. 3 Mart 2023 tarihinde yeniden düzenlenen EYT yasası, tüm çalışanlar için adil bir emeklilik düzenlemesi yerine, sadece 8 Eylül 1999 tarihi öncesi ile başlayan çalışanları kapsayan bir düzenleme olarak hayata geçmiştir. Düzenlemeye göre 1 gün, 1 ay, 1 veya birkaç yıl geç çalışmaya başlanmış olması nedeniyle, yakın ya da daha fazla prime sahip akranlar arasında emekliliğe ulaşmalarında 17-20 yıl fark oluşmuştur.

Süre olarak insan ömrünün yaklaşık dörtte birine karşılık gelen bu fark anayasanın eşitlik ilkesi ile bağdaşmamaktadır. 8 Eylül 1999 tarihinden sonra sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar yeni 2000’ler için büyük bir mağduriyet ortaya çıkmıştır. 2000’lerin amacı ne erken emekli olmak ne de EYT kapsamına dahil olmaktır. Bizleri yaralayan aynı ülke vatandaşı olduğumuz akranlarımızla, benzer ve hatta daha fazla primle ikinci sınıf vatandaş olarak hissetmemizi sağlayan adaletsizliktir.

Henüz bir yıllık bir dernek olarak üçüncü büyük mitingimizi 18 Şubat’ta Ankara’da tüm Türkiye’den 5 bin üzerinde katılımcı ile gerçekleştirdik. Bugüne kadar düzenlenen mitinglerde toplam 30 bin kişi hakkını aramak için bir araya geldi. Mitingimizin hemen ardından tüm illerimizde basın açıklamaları ile bu adaletsizliği duyurmaya devam ediyoruz. Bu adaletsizlik son bulana kadar da çığ gibi büyümeye devam edeceğiz.

Bizleri görmezden gelemezsiniz. Buradayız ve haklarımıza kavuşana kadar da burada olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize bu vebale ortak olan tüm partilerimize sesleniyoruz. Bu adaletsizliğe sessiz kalmak buna ortak olmaktır. Tüm medya kuruluşlarımız, tüm vekillerimiz, bakanlarımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere bu adaletsizliğin çözülmesi gerektiğini söyleyene kadar tek bir kişi kalsak bile anlatmaya devam edeceğiz.

Biz 3 Mart tarihinden sonra neler yaşadık, neler hissettik herkes duysun bilsin. Bizden küçüklerin emekli olmalarına şahit olduk, ikinci sınıf vatandaş muamelesine, 'sana EYT vurmadı mı' sözlerine, 'çalışın bize bakın' aşağılanmalarına, 'üzülmeyin siz de emekli olursunuz' sözlerine maruz kaldık. O gün; bir gecede, 17 sene yaşlandık, hayatımızın 17 yılı yok sayıldı. Severek gittiğimiz işimize giderken, emeklerimizin boşa sayıldığını hissedip ayaklarımız geri gitti. Ülkemizde kendimizi yok hükmünde ve dışlanmış ve ikinci sınıf vatandaş hissettik. İş yerlerimizde çalışma barışımız bozuldu.”