Umut Taştan

Hatay’da 12 yıllık okul öncesi öğretmeni olan Pelin Akbaş Yeşil, 28 Ekim’de gözaltına alınmış ve İstanbul’a götürülmüştü. Yeşil hakkında bir bazı dijital materyallerde bulunan ‘PLN’ kısaltması gerekçe gösterilerek ev hapsi cezası verildi. Aldığı cezanın ardından öğretmen Yeşil, mesleğinden de açığa alındı.

Yeşil yaşadığı gözaltı sürecini ve hakkında verilen ‘ev hapsi cezasını’ değerlendirdi. Hatay Emniyeti’nden 28 Ekim’de evine gelen polislerce gözaltına alındığını belirten Yeşil, gerekçe olarak bilgi verilmediğini belirtti. 3 yaşındaki kızını bırakıp gitmek zorunda kalan Yeşil’e emniyete götürüldükten sonra 24 saat görüş yasağı konuldu, avukatı ile görüştürülmedi.

Emniyet tarafından savcılığa çıkacağının söylendiğini belirten Yeşil, “avukatımla görüşmek istediğimde bir ‘yakalama tutanağı’ imzalarsam avukatıma haber vereceklerini söylediler. Tutanakta ’16.40 gibi yakalandı’ ifadeleri vardı ki bunu asla kabul etmediğimi, kaçak olmadığımı ve evimden alındığımı belirttim. Daha sonra avukatla 24 saat görüş yasağı olduğu söylendiğinden görüşme yapamadım” ifadelerini kullandı.

'KAÇIRIRCASINA iSTANBUL'A GÖTÜRDÜLER'
Hakkında uygulanan görüş yasağının kaldırılmasına kısa bir süre kala çeşitli bahaneler ile İstanbul’a götürüldüklerini belirten Yeşil, “benimle birlikte gözaltına alınan 16 kişiyi kaçırırcasına savcılıktı, avukat görüşüydü diye oyalayarak aslında İstanbul’a götürüyorlardı. Ellerimiz kelepçeli bir halde, suyun sabunun olmadığı tek lavaboyu kullandığımız iki katlı bir otobüs ile 24 saat süren bir yolculuk yaptık” dedi.

Gözaltına alınanlardan birinin Covid-19 testinin pozitif çıkmasıyla Hatay’ın Payas ilçesinin çıkışında otobüsten indirildiğini dile getiren Yeşil, geri kalan kişilerden birinin, indirilen kişinin testinin pozitif çıktığını söylemesi ile durumu öğrendiklerini belirtti. Polis, bu durumu araç içerisinde bulunanlardan sakladığını dile getirdi.

Koronavirüs testi pozitif olan birkaç kişinin daha olduğunu belirten Yeşil şu ifadeleri kullandı:

'GÖZALTINA ALINANLARDA COVİD-19 ÇIKTI'

Mersin, Adana, Antalya ve Diyarbakır’dan getirilenlerle birlikte İstanbul’a götürüldük. Orada sağlık kontrolleri ve Covid-19 testleri yeniden yapıldı. Sonradan öğrendik ki aynı otobüs içerisinde Covid-19 testi pozitif çıkan başka kişilerde vardı. Hatta tutuklandıktan sonra da testi pozitif çıkarlar da oldu.

İstanbul’da hijyenik olmayan koşullarda tutulduk. Salgın sürecinde sağlığımız riske atıldı. Mart ayından bu yana covid olmamak adına özen gösterdiğim, kendimin, öğrencilerimin ve ailemin sağlığını korumak için uyduğum kurallar bir gözaltı ile alt üst oldu.

Pandemi koşullarında hijyen olmayan şartlarda 5 gün kaldığı belirten Pelin öğretmen, hakkındaki suçlamaları bu süreçte öğrenemedi. Dosyada gizlilik kararı var denilerek bilgi verilmedi.

“Benden bile gizlenen dosyayı bilmeden 4 gün geçirdim" diyen öğretmen Pelin Akbaş Yeşil, “mahkemeye gözaltı süresinin 4 gün daha uzatılması için götürüldük, yerin yedi kat altında bütün gün bekletildik” dedi.

'EV HAPSİ KONTROLĞYLE EVİM HAPİSHANEYE ÇEVRİLDİ'
Emniyette başlayan ifade alma işlemlerinin ardından hakkındaki suçlamaları öğrenebildiğini belirten Yeşil, “bir dijital materyal varmış, o dijital materyalde kim ne zaman, nerede ne yazmış bilmiyorum ancak sözde gizli olan bu yazışmalarda PLN diye birinden söz edilmiş ve PLN dedikleri şahıs benmişim. Bu saçmalıkla suçlandım” dedi. Savcılık ifadesi alınmadan tutuklamaya sevk edilen Yeşil, mahkemede yaptığı savunmanın ardından hakkında ev hapsi adli kontrolü verildi.

“Ev hapsi adli kontrolüyle evim hapishaneye çevrildi” diyen Pelin öğretmen hakkındaki karara şu ifadelerle tepki gösterdi:

Ben PLN değil, Pelin’im. Beni tanımlayabilecek pek çok şey var; Anneyim, öğretmenim, sendika emekçisiyim. Beni eve hapsedilmesi, toplumdan soyutlanması gereken biri olarak tanımlayamazsınız. Hırsız değilim, katil değilim, tacizci, tecavüzcü değilim, neden eve kapatılayım? Tam tersi bu suçları işleyenlere karşı çıkmış biriyim.

“Hukuksuz gözaltı ve uydurma suçlamalarla verilen ev hapsi dolayısıyla ayağıma elektronik kelepçe takıldı” diyen Yeşil, “cezalandırılan sadece ben değilim, 3 yaşındaki kızım ve ailem de haksız bir şekilde cezalandırılıyor“ ifadelerine yer verdi.

Çalıştığı kurum tarafından da açığa alınan Pelin öğretmen kendisine verilen bu ceza ile öğrencilerinin de cezalandırılmış olduğunu belirtti. “Tüm yaşamımı 3 harfli bir suçlamayla eve sığdıramazsınız” diyen Yeşil, “Bu hukuksuzluk karşısında ne yapılması gerekiyorsa yapacağım” dedi.

Öğretmen Pelin Akbaş Yeşil, bugün sosyal medya hesabından “EV HAPSİ KALDIRILSIN, İŞİMİ GERİ İSTİYORUM” diyerek bir imza kampanyası başlattı. Yurttaşlardan destek bekleyen Pelin öğretmen, adalet arayışını sürdüreceğini belirtti.