Av. Ebru Timtik ve Av. Aytaç Ünsal’ın adil yargılanma talebiyle başlattıkları ölüm orucuna destek vermek amacıyla 3 günlük açlık grevi eylemi başlatan müzisyen Efkan Şeşen ‘’Yaşamları her an son bulabilir. Yalnız olmadıklarını, haklı oldukları bu haykırışta yanlarında olduğumu bilmelerini istedim. Açlıklarını paylaşmam bundandır” dedi. Nupel’e konuşan Şeşen, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: Öncelikle Adalet herkesin hakkıdır. Bir arada yaşamın herkes için kurulmuş dengelerinden biridir. Hukuk bunu düzenliyor. Ama siz bunu kişiye veya duruma göre uygular veya değiştirirseniz orada haksızlık, hukuksuzluk yapmış olursunuz. Son süreçte bunu çok sık yaşar ve görür olduk. ÇHD’li 18 avukat kişi başına onlarca yıl hapis cezalarına çarptırıldılar. (Toplamda 159 küsür yıl). Üstelik bu cezalar, kendilerini tahliye eden mahkemenin 12 saat sonra tutuklamasıyla gerçekleşti… Devamında kendilerinin de ifade ettiği gibi, sadece bir gizli tanığın tutarsız ifadesine göre, özgürce savunmalarını yapamadan aldıkları cezalarla baş başa kaldılar. Onlar, Adaletin gerçekleşmesinde “Savunma” denilen kutsal tarafın avukatlarıyken, kendileri için kurulan mahkemede savunma imkanını bulamayan mağdur sanıklar oldular. YAŞAMLARI HER AN SON BULABİLİR Yaşadıkları haksızlığa itirazlarına ve adilce yeniden yargılanmaları isteklerine sessiz kalındı. 5 Nisan Dünya Avukatlar Günü’nden itibaren de Av. Ebru Timtik ve daha sonrası Av.Aytaç Ünsal adil yargılanma taleplerini elde etmek ve duyurmak için ölüm orucuna başladılar. Artık kritik bir sürece girdiler. Yaşamları her an son bulabilir. Dosyaları 6 haftadır Yargıtayda. Bu durumda, çok doğal ve insani olan bir talep için kendini feda eden insanların dosyaları neden bekletilir?.. Onlar, büyük-küçük, gece-gündüz demeden bir çok hak mağduru için karşılık düşünmeksizin Halkın avukatlığını yaptılar yıllarca. Benim de avukatlarım onlar. Yalnız olmadıklarını, haklı oldukları bu haykırışta yanlarında olduğumu bilmelerini istedim. Açlıklarını paylaşmam bundandır. Ben, onları çok iyi anlıyorum. Yaşam ve Adalet talebi için Ölüme durmak..demek ki bu kadar ağır şartlar..belki de son saatlerini yaşayan Can’ların açlığı yanında bu benimki önemli bir şey değil..ama karıncanın yangına su taşıyışının bir anlamı var..tavır! ..ve karıncalar çoktur. Onları yaşatmak için şimdi ses olma zamanıdır. Tam da bu nokta son olarak şunu söylemek isterim; Ölüm Oruçlarına kimse mecbur kalmadıkça baş vurmaz. Doğası gereği çok meşakkatli bir yoldur. Buna başvuran, öncesinde dışındaki her yolu denemiştir zaten. Yapanın da bunu aşkla yaptığını düşünemeyiz değil mi? Ama herkes kadar yaşamayı hak ettiği halde, hiç bir çaresi kalmayıp buna başvuran bir insana saygı göstermek ve bu durumun çözülmesi için başka yollarla da yardımcı olmak yerine; “başka çareleri varken niye bu sekter yolla, ölerek çözmeye çalışıyorlar” diyenler bir zahmet çözümleri de koysunlar. Ve bu çözümler konusunda yardımcı olsunlar. Bu insanlar ölmek üzere. Haklılar ve yaşamaları için seslerine ses olmak zamanıdır.