Çeviri: Ercan Çankaya

Her gün bine yakın covid-19 kaynaklı ölümün meydana geldiği Almanya’da dün 14 günlük ‘tam karantina’ uygulamasına geçildi. Perakende sektörü dışındaki tüm sektörlerin faaliyetine devam ettiği ve okula devam etmenin “isteğe bağlı” olduğu ülkede tam karantinanın neleri kapsadığı merak konusu.

Ayrıca, karantina başlar başlamaz okulların ve işyerlerinin yeniden açılmasına yönelik bir kampanya başlatılması, karantinanın ne ölçüde uygulanabileceği konusunda da şüphe uyandırıyor.

Resmi rakamlara göre şu ana kadar covid-19’dan ölenlerin sayısının 23 bin 427 olduğu ülkede, bu şekilde devam ederse ay sonuna kadar ölü sayısının 40 bini bulacağı tahmin ediliyor.

HUZUREVLERİ ‘ÖLÜM KOĞUŞU’
Saksonya eyaletindeki bir hastane müdürünün son bir haftada, solunum cihazı yetersizliğinden dolayı sadece belirli hastaları cihaza bağlayabildiklerini söylediği ülkede; huzurevleri ‘ölüm koğuşlarına’ dönüşmüş vaziyette. Bir ‘tercih’ yapılmak zorunda kalındığında nispeten genç ve işgücüne aktif katkı sunabilecek kişiler tercih ediliyor.

‘ABD’DEN FARKI YOK’
Almanya uzun süredir pandemiyle mücadelede örnek ülke olarak gösterilse de pandemi döneminde hayata geçirdiği sağlık politikalarının ABD’dekinden bir farkı bulunmuyor. Düne kadar tüm işyerleri ve okulların açık olduğu ülkede, işçiler düzenli olarak işlerine gitmek zorundaydı. Karantina süresince de işçilerin çoğu, işe gitmeye devam edecek.

KARANTİNA AMA HER YER AÇIK
Çarşamba gün başlayan uygulamanın tam karantina olduğu iddia edilse de aslında perakende sektörü dışında hiçbir sektör tamamen kapatılmıyor. Okullar için de devamlılık isteğe bağlı hale geliyor.

Hükümetin tam karantina uygulamasına bazı işyerleri ve okullarda grev, boykot ve protestolar meydana geldikten sonra geçmesi karantinanın tepkileri yumuşatmak için bir göz boyama olabileceği sorusunu akıllara getiriyor.