CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinde başlayan 'değişim' tartışmalarının gölgesinde grup toplantısında konuşmak üzere kürsüye çıktı. 

Kılıçdaroğlu'nun öne çıkan ifadeleri şu şekilde:

Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında 182 ülke arasında 165. sırada. Adliyelerde haber takibi yapanlar var, bu yılın ilk 7 ayında o gazetecilerin tam 364 kez hakim karşısına çıktığını da bilmenizi isterim. Bütün engellemeler var. Bu arada doğru haberlerin de engellendiğini biliyoruz. Ama medyada bir özgürlüğün olmadığını da görüyoruz ve yaşıyoruz.

Akbelen'deki çevre talanına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, yerli halkın ve özellikle kadınların direnişine de selam gönderdi ve "Kadınların mücadelesi herkese örnek olsun" dedi.

Ekonomide 'enflasyonu düşürmek' amacıyla atıldığı öne sürülen fahiş zamlar ve faiz artırımı gibi adımları eleştiren Kılıçdaroğlu, "85 milyonu bir avuç kişiye hizmet eder hale getirmek bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Çaldıkları servetin büyük kısmı yurt dışında. Erdoğan hükümeti vatandaşa hizmet etmiyor, dolarla ihale alanlara hizmet ediyor" dedi.

'ÇÜRÜME SARAYDA'
Gazeteci Barış Terkoğlu'nun yargıdaki çürümeyi anlattığı yazısından yola çıkarak 6 soru çıkaran Kılıçdaroğlu, soruları şöyle sıraladı:

1) Önceki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, nisan ayında İstanbul 10. Ticaret Mahkemesi Başkanı Ramazan Acar'ı, kendisiyle görüşmek için Ankara'ya çağırdı mı?

2) Ankara'da yapılan görüşmede Halil Koç ve Hasan Yılmaz, Acar'ı tehdit etti mi?

3) İlgili firma lehine karar verilmesi için İstanbul Adalet Komisyonu Başkanı, 10. Ticaret Mahkemesi üyelerine baskıda bulundu mu?

4) Adalet Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz, davanın firma lehine sonuçlanması gerektiğini ve heyette 'arıza çıkaranlar' yerine yenilerinin atanması gerektiğini söyledi mi?

5) Mahkeme Başkanı ve üyesi, talepleri olmamasına rağmen kararname öncesi başka mahkemelere atandı mı?

6) İstanbul 10. Ticaret Mahkemesi, istenen şekilde firma lehine karar verdi mi?

Kılıçdaroğlu sözlerine, "Çürüme Saray'da. Neron Roma'yı yaktı, Erdoğan da Türkiye'yi yakıyor" diyerek son verdi.