EKONOMİ

Asgari ücret neden düşük? halkın hakkı kaç lira?

Çalışma ekonomisi uzmanı Aziz Çelik, asgari ücretin sadece enflasyona değil, ekonomik büyümeye ve geçmişteki GSYH oranlarına göre belirlenmesi gerektiğini savunuyor.

Çalışma ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, milyonlarca çalışanı ilgilendiren 2026 asgari ücret zammı tartışmalarına yeni bir boyut getirdi. Çelik, ücret tespitinde yalnızca resmi enflasyon oranlarına odaklanmanın yetersiz olduğunu belirterek, "45-50 bin lira civarı bir asgari ücret mümkün ve gerçekçidir" dedi. Bu önerinin temelini, hükümetin 2026 yılı için kişi başına gelir tahmini ve Anayasa'nın açık hükümleri oluşturuyor.

Enflasyona Endeksli Yaklaşımın Sorunları

Prof. Dr. Çelik, asgari ücretin sadece enflasyona endeksli tartışılmasının yetersiz olduğunu ve bu yaklaşımın üç temel sorunu beraberinde getirdiğini belirtti:

Geçim Şartlarını Dışlama: Mevcut yöntem, işçilerin gerçek geçim şartlarını ve ihtiyaçlarını göz ardı ediyor.

Resmi Veri Güvenilirliği: Resmi enflasyon verilerinin güvenilirliği ve gerçek hayat pahalılığını yansıtıp yansıtmadığı tartışmalıdır.

Büyümeden Pay Alma: Enflasyona endeksli tartışma, işçilerin ekonomik büyümeden pay almasını engeller ve bölüşüm adaletsizliğini artırır.


Asgari Ücretin GSYH'ye Bağlanması Önerisi

Çelik'e göre, asgari ücretin belirlenmesinde Anayasa'da belirtilen ilkelere uyulmalı ve kurala bağlanmalıdır. Anayasa, ücretin belirlenmesinde geçim şartları ve ekonomik büyümenin dikkate alınmasını zorunlu kılıyor.

Kişi Başına GSYH Oranı

Prof. Dr. Çelik'in önerdiği temel kural, asgari ücretin Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH)'nın belirli bir oranından az olmamasıdır. Bu oranın geçmişte uygulandığına dikkat çekildi:

  • 2004 ve 2016 yıllarında asgari ücretin kişi başına GSYH'ye oranı yüzde 60 civarındaydı.

  • 1970'lerde bu oran yüzde 75-80 seviyelerindeydi.

2026 Yılı Tahmini Hesaplama

Çelik, hükümetin 2026 yılı için açıkladığı kişi başına GSYH tahminini baz alarak hesaplama yaptı:

"2026 yılı Kişi Başına GSYH tahmini (aylık) 75 bin TL civarındadır. Bunun net yüzde 70'i 45 bin TL demektir (brüt 52,5 bin TL)."

Yoksulluk Sınırı Gerçeği ve Sosyal Adalet

Önerilen 45-50 bin TL'lik asgari ücret, aynı zamanda geçim koşulları verileriyle de destekleniyor.

  • Ekim 2025 itibarıyla tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 43 bin lira civarındadır.

  • Dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırı ise 93 bin TL'nin üzerindedir.

Bu veriler ışığında Çelik, asgari ücretin sadece teknik bir enflasyon düzeltmesi olarak değil, bir sosyal adalet meselesi olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.

İşveren İtirazlarına Tarihsel Yanıt

"İşverenler bu miktarı ödeyemez" itirazlarına karşı Prof. Çelik, 1933 yılında ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt'in sözlerini hatırlattı:

"Bana göre, varlığını işçilerine asgari geçim ücretinden daha az ödeme yaparak sürdüren hiçbir işletmenin bu ülkede faaliyet göstermeye devam etme hakkı olmadığı açıktır... Asgari geçim ücreti derken, sadece geçimini sağlayacak düzeyden daha fazlasını, yani insanca bir yaşam sürmeye yetecek ücreti kastediyorum."

Sonuç olarak, Prof. Dr. Aziz Çelik, asgari ücretin yapay enflasyon verileri yerine, geçim şartları, büyüme verileri ve bölüşüm ilişkileri üzerinden belirlenmesi çağrısında bulundu.

{ "vars": { "account": "G-9KFVFXJPJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }